Hollanda’nın Rotterdam kentinde başlayan ‘Türklerin üstüne köpek salma’ fiili daha farklı bir boyut kazandı. Önce Avusturya’da şimdi de Almanya’da ülkeye giren ya da çıkan Türk vatandaşları köpeklerle aranmaya başlandı.
Böyle insanlık dışı bir hareketi daha önce hatırlamıyorum. Türkiye’yi her zaman eski Türkiye olarak gören Hollanda, Almanya ve Avusturya, bu yapılan terbiyesizliklerin mutlaka karşılığının olacağını bilmelidir. Gerçi daha Hollanda’da bir hükümet de yok ki! Seçimin üstünden neredeyse yedi ay geçti; hala bir hükümet yok. Çünkü kimse Geert Wilders denilen ırkçı ile koalisyon kurmak istemiyor.
Almanya’da durum farklı mı? Seçimin galibi Merkel oldu olmasına da bir hükümet yok. Merkel’in seçim propagandası boyunca yaptığı Türk düşmanlığı ve Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılmaması gerektiği gibi zırvalar, onu bu noktaya kadar getirdi. Almanya’nın Münih Havalimanı’na gelen Türkleri köpekle araması siyasi bir hatadır, cahilliktir, terbiyesizliktir.
Seçim sonrası ağız değiştiren ve Türklere karşı yaptığı propaganda da hata yaptığını anlayan Merkel’in ise nasıl böyle terbiye yoksunu bir uygulamayı düşündüğü ise aslında normal karşılanmalı. Çünkü Avrupa özüne dönüyor. Büyük Selçuklu Devleti’nden bu yana düşüncesi Türkleri Anadolu’dan atıp anavatanları olan Orta Asya’ya göndermek olan Avrupa önce atlarla saldırdı ve dağıldı; şimdi ise köpeklerle vatandaşlarımızı taciz ediyor. Köpeklerle yeni bir haçlı seferi mi başlatacaklar acaba, nedir?
O kadar korkaklar ki, biri çıkıp da ‘biz bu insanları şu nedenle köpekle aradık’ demiyor. E kardeşim kusura bakma da bunun da karşılığı var. Önce Avusturya’dan gelen turistler, sonra da Almanya’dan gelen turistlerin bagajları köpeklerle arandı. Bakalım Almanya ya da yeğeni Avusturya sesini çıkarabilecek mi? Çıkarırlar. İnanın kuyruklarına basıldığı zaman çıngar çıkarırlar bunlar. Bizimkisi ise sadece yapılan skandal harekete bir karşılık, başka bir niyet yok ki.
Bir de bunlar sözde medeni değil mi? Biz bunlara yıllarca özendik değil mi? Bakın görün ey Batıcılar! Bakın da görün bunların karakterlerini. Yıllarca medeniyeti batıda aradık. Kendi içimize hiç ama hiç dönmedik. Aman dostlar… Medeniyet batıda falan değil. Her şey içimizde; yeter ki bir defa içimize dönelim. Kendi zenginliklerimizin, kendi kıymetlerimizin farkında olalım. Yoksa aksesuar olarak kullanılan şemsiye ya da topuklu ayakkabının neden icat edildiğini buraya yazmayalım. Ne sizin mideniz kaldırır ne de ben bunları buraya yazabilirim.
Hayırlı günler dilerim efendim.