Beyaz boyalı tek katlı, sıralı odalı kare biçiminde konumlanmış bir dergâh..
Aşık Yunus’un mensubu olduğu dergâh Konya’ya yakın bir mevzide..
Köye yakın ancak yerleşim yerinin biraz uzağındadır bu dergâh..
Dergâhın ortasında bahçe var. Kapıdan içeri girince bahçe ile karşılaşılıyor. Kapıdan karşıda semahane ve üst katında balkonlu şekilde imar edilmiş muhabbet edilen oda bulunmakta..
Dervişanın muhabbet odasının altında semahanenin giriş yerinde oturarak dinlendiği ahşaptan yapılma alan var..
Âşık Yunus bu dergâhta manevi terbiyesini almış, aşk-ı muhabbet meclislerinde tefekkür deryasına dalmıştır. Semahanedeki mihrapta zikrullah ve zikir ile manevi yücelişini yaşamıştır..
Yunus öyle bir aşk ile kuşanmıştır ki, Varlığa duyduğu aşktan dolup taşmış bir pınar gibi coştukça coşmuştur. Daimi bir muhabbet halinde uyanıklığı da uyur hali de bir olmuştur. O muhabbeti kendine aş etmiş, günlerce hiç bir şey yemeden sadece muhabbetten beslenirmiş. Hakikat deryasından O’nun ilim hazinesinde öyle cevherler keşfetmiştir ki muhabbetlerinde, kelâmlarında sadece O’nun Varlığını dile dökmüştür. Kendini hiçlik makamına erdirmiş, varı yoğu yalnızca Hakk Varlığı olmuştur..
Aşk-ı muhabbbeti dilinden halinden dökülen Yunus ile tanışanlar onun o halinden öyle etkilenirlermiş ki muhabbetin tesirinden günlerce çıkamazlarmış. Yunus aşkıyla yanlışlıkları doğru eylemiştir. O sadece O’nun Varlığına duyduğu aşkı anlatmıştır. O aşk’ı duyan kulaklar Varlığın cezbesine kapılıp yanlışlıklarından kendiliğinden uzaklaşıp Hakk yolunda olmak için dergâh yolunu tutmuşlardır. Dergâh mihrabında defalarca miraca yükselen Yunus kez ve kez bedeninden sıyrılmış ve zamanın ötesine geçmiştir. Yunus zamanın ve mekanın ötesinde olmayı müşahade etmiş ve An’ın içinden varlığa ermiştir. O geçmiş ve geleceği birleyenlerdendi. Bundandır ki Aşık Yunus her çağda zamandan ve mekandan bağımsızca gönüllere akar ve kelâmları ile manevi hizmetini daim eylemiştir. O’nun Varlığı Yunus’un yücelen aşkını zamanın ötesine taşımıştır. İsmi mekanları aşmıştır. Yunus’un aşkıyla muhabbet meclisinde demlenenler öyle Hakk aşkına bürünmüşlerdir ki isimlerinden geçerek gittikleri mevkilerde kendilerini “Âşık Yunus” olarak tanıtmışlardır..
Gönül birlikteliğinden demlenen canlar hakikat varlığından “Âşık Yunus” adıyla dört bir yanda hizmete nail olmuşlardır. Kimi Yunus ile şahsen tanış olmuştur kimi ise manevi âlemde tanışmış ve aşk varlığında birliğe ermiştir..
Âşık Yunus bir gönüldü, lakin o aşk pınarıyla bir çok candan konuştu ve göründü. Öyle her mekânda anıldı. Çünkü Hakk Nutuk böyleydi..
O Aşk’ın pınarıydı. Yunus aşkından Âşık Yunus olarak anıldı. An’da Hayy olanlar beden öyle ârî olur ki onlar hiç bir zaman ölmezler. Ölüm içinden hayy olanı keşfedenler daima O’nun Varlığıyla sonsuzluğa erişirler..