Hakikat ilmine yöneleceksen, içine tarik eyle.
Düşünce rızayı bari noktasında olmalıdır, O, gönüle düşünceden akandır.
Dua O’na aittir, O’nun rızası talep edilir.
Zahiri sevgine tapma, batıni sevgine iman eyle.
O, emanetini Alîm sırra ve kalbe yükler, Allah, çeşitli ibarelerini sırlarına yerleştirdi, bunlar yürüdüğünüz yolunuza saçılmıştır.
O’na ulaşan yolları sayı ile sınırlandıramayız, her İnsan kendi içinde bir tarik eylediğini bilmeliyiz, dergahlar o tarik üzere topluluk bütünlüğü olduğunu anlamalıyız, ayrıştırma değil renklendirme yapmaya gayret etmeliyiz.
Hakikat an’dadır, kitaplarda değil, sendedir.
En çok bilgi senin içindedir ki bu hakikatte ilimdir, her kuluna tasarrufunca mevlam yüklemiştir, dışındaki bilgi ise senin içindekinin zerresidir, içinin de içine samimice dönmek gereklidir.
Aşk eyle, sükut eyle, hâl eyle, sonra içten kâl eyle.
Duruş için kuvveti Rabbimden almalısın, bunun için zahir ismiyle başlayan dönüşte vücuda gelen O’nun habibinin bedeninden içeriye girmelisin.
Tevhidin hakikati sende saklıdır, aşk ile batında aranmalıdır.
Bir olan güzelliği yakaladığın zaman, her güzellik güzellikle buluşur an be an…
Hakk varlığını sende göstermek diliyor, varlığın hâllerden hâller devşirmek istiyor, sen uzaksın, O senden uzak durmuyor, zahirden uzaklaşıp, batınına dönmeni bekliyor.
Hakikate yolculuk kendi içinde başlar, ehli olan yönlendirici bir rehber bunu sağlar.
O’na öyle bir aşk ile yan ki ateş, O’na öyle bir berrak ak ki su, O’nunla öyle bir nefes al-ver ki hava, O’na öyle bir secde etki toprak senle tam bütünleşsin, sen de onlarla ÂŞK ile hak’ikat’te bütünleş.HŞY