İki gün önce Ankara’dan gelen bir haber kanımızı dondurdu. Çankaya Üniversitesi’nde Araştırma Görevlisi olarak çalışan Ceren Damar’ın hunharca katledilmesi hepimizin kanını dondurdu.
Bundan yaklaşık bir ay önce ‘Neler oluyor bize’ isimli bir makale paylaşmıştık. O yazıda eklemeyi düşündüğüm bir konuyu da bugün dile getirmek isterim.
Öğretmenlere olan saygı gün geçtikçe azalıyor. O kadar üzücü bir durum ki… İlim sahibi olan ve o ilmi bizlere öğretmeye çalışan o değerli insanlara saygı denen kavram artık ortadan kalkıyor. Bir bakıyorsunuz bir yerde bir lise öğrencisi öğretmeninin üzerine yürüyor, ya da arkasından öyle bir konuşuyor ki (çok afedersiniz) küfrün biri bin para.
Bu fakir öğretmen bir aileden geliyorum. Babam mesleği dolayısıyla çalıştığı bölüklerde bölük astsubayı olarak görev yaptı. Annem senelerce öğretmenlik yaptı, teyzem ona keza öğretmen emeklisi. Kardeşim de belli bir süre öğretmenlik yaptı. Bu fakiriniz de kısa bir süre diksiyon öğretmenliği yaptım. Dolayısıyla ahlaki sınırları zorlamadıkça, ben her zaman öğretmenlerden yanayım.
Öfkemiz bizi öylesine körleştirmiş ki artık öğretmenlerin canlarına kasteder olduk. Hani öğretmenler bu milletin en değerli bireyleriydi? Eski zamanlarda hocamız bizim en basitinden kulağımızı çekse evde sesimizi çıkaramazdık. Çünkü bilinirdi ki öğretmen ne yapsa haklıdır. Eskiden bir çocuk okula yazdırılırken öğretmene ‘eti senin kemiği benim’ denirmiş. Artık maalesef öğretmenlerimiz, kendilerine bir zarar gelmemesi için çoğu öğrencinin yaptıklarını hoş görüyor. Bu eğitimin her seviyesinde böyle. Dört yıllık okul kazanmış bir adam, herhangi bir derste elinde telefonla rahatlıkla oynayabiliyor.
Toplumsal hassasiyet geliştirmemiz gereken bir olay yaşadık. PKK ne zaman bir öğretmenimizin canına kastettiyse, bu sivil terörist de yaptığıyla onlardan bir farkının olmadığını göstermiştir. Artık yeter! Saçma sapan dizilerle öğrencilerin kafası bulandırıldı. Okul kıyafeti giyildiği zaman gömlekler dışarıya çıkarıldı, kravatlar yular gibi takılmaya başlandı. Öğretmenlere diklenmeler başladı. Artık yeter! Herkes haddini bilsin!
Son olarak, bir öğrenci olarak gönül rahatlığı ile şunları söyleyebilirim. İşte bu yüzden üniversitelerimizde ilerleyemiyoruz. Eğitim seviyesi için sistemi suçluyoruz ama biz elimizden geleni yapmıyoruz. Çünkü biz sütten çıkmış ak kaşığız ya!
Saygılarımla efendim.