Bir kış vaktinde penceremde yağmur…
Odamda ışık yok…
Kısık sesli müziğim, önümde bilgisayarım, elimde çayım ve düşüncelerimde Sen ile bir yolculuğa uzanmak istedim bu gece…
Cama vuruyor yağmurun sesi, gözyaşı misali Sen’den bir şeyler anlatıyor…
Bir kış akşamı, sadece ve sadece Sen’inleyim…
Zahire dair hiçbir şey yok…
Kapadım gözlerimi…
Rüzgarın o efil efil esişine bıraktım kendimi…
Tıpkı bir yaprak gibi…
Alır götürür belki sevdiğimin diyârına beni diye öylesine sessizce bekledim…
Bir müddet sonra baktım olmayacak, rüzgar beni götürmeye niyetli değil…
Bir heyecân ile seslendim rüzgara, ulaştırsın bu gönülden niyazı Sevgili’nin cânına…
O vakit seslenişime cevap verdi rüzgar:
“Sen bende olduğun sürece aramızda ayrılık mı var?”
Düşündüm bir vakit yine sessizliğimin içinde…
Sen hiç gitmedin…
Kaybolan bendim…
Araya mesefaler koyan yine bendim…
Sen öylesine her ân’ın içinde cânlısın ki…
Bir hatırlamaya görsün insan, iliklerine kadar hissediyor vârlığının cûşa gelen neşvesini…
Ân geliyor öylesine bir sıcaklık yayılıyor ki içimde tarifi yok…
Yakan bir ateş misali amma acısı nasıl da tatlı…
Bir vakit geliyor ne yerdeyim ne gökte…
Kucaklıyorum her bir zerreyi yine Sen’inle…
Sen sevince herkes seviyor, Sen’in sevginle her zerre kucaklaşıyor…
Şarkılar söylemek istiyorum bazen dağa, taşa…
Güzelliğinin ihtişamı notalara bezensin istiyorum…
Şiirler yazmak istiyorum; kelimeler sadece Sen’i söylesin, Sen’i anlatsın istiyorum…
Yangının o buram buram kokusunu duyuyorum bazen, burnumdan içeri doluyor, sanki ciğerlerime akıyor…
Bir sevgi seli beni çağırıp duruyor…
Gözlerime doluyor durmadan sevda…
Kirpiklerimi ıslatıyor…
Hasretin o cân kokusu içimi titretiyor…
Eksik kalan her ne varsa her geçen gün tamamlanıyor…
Gün bir başka aydınlanıyor, yürek bir başka sızlıyor…
Gözler bir başka doluyor…
Gel, nidâsı her dem biraz daha duyulur oluyor…
Sen doluyor zerrelerime…
Bu demde penceremde rüzgar derinden derinden bir şeyler fısıldıyor…
Bir sıla meydânına davet ediyor…
…
Aramızda Ayrılık Mı Var?
Yorum Yazınız