Arakanlı Müslümanların hayat mücedelesi devam ediyor. Her gün binlerce Müslüman Naf Nehri’ne akın ediyor. Bu nehrin özelliği ise Bangladeş ile Myanmar arasında sınır konumunda bulunması. Bangladeş’e geçebilen Müslümanlar brandaların altında ya da bulabildikleri korunaklı bir yerde gecelerini geçirmeye çalışıyorlar, gelecek ya da geleceğini umdukları yardımları bekliyorlar.
Dünyanın bir yerinde bir patlama olduğu zaman, oraya hemen atıfta bulunan dünya, Arakan’da yaşanan zulme ve katliama hala sessiz durumda. Tabi ki biz de üzülüyoruz bu tarz olaylara, dünyada herhangi bir yerde bir insanın ölmesine. Fakat yaşanan hadiselere insancıl olarak bakmayan adı büyük, kendisi küçük bile olmayan ülkeler ve Avrupa Birliği, bir Hıristiyan’ın ölmesiyle ortalığı ayağa kaldırıyor; ölen Müslümanlar olduğu zaman kimsenin ağzını bıçak açmıyor. Bu mu sizin insanlığınız? Myanmar Avrupa’da olmadığı için mi yardım etmek aklınıza gelmiyor? Ya hu ölen insan! Bırak dini, ırkı, cinsiyeti, inancı, yaşı… İnsanlar göz göre göre öldürülüyor! Soykırım ve etnik temizlik bir insanlık suçudur. Bir insanı ya da bir topluluğu sırf inancından dolayı mahkum edemezsiniz, yargılayamazsınız; hatta ve hatta hayatına kastedemezsiniz! Hele bir de yaşadığı topraklardan mahrum edemezsiniz.
Çok merak ediyorum; Avrupalı Rohigyalı Müslümanların üstlerinin çamurlu halini görmekten çok mu zevk alıyor? Gerçi biz kendimizde, kendi içimizde birlik olamadıktan sonra Avrupa’ya ne diyebiliriz ki? İslam İşbirliği Teşkilatı Arakan için bir araya gelmeyi düşündü mü? Hangi Müslüman devlet Arakan için yardımda bulundu?
En son Azerbaycan 100 tonluk gıda maddesini Arakan’a gönderdi. Gönderdi ama Myanmar hükümeti Arakan’a yardım gitmesine izin vermiyor. Hala bölge askeri alan ilan edildiği için kesin ölü sayısı bile saptanamıyor. Tahmini olarak bin sivilin hayatını kaybettiği yazılıyor. Evinden barkından olup Bangladeş’e göçen Müslümanların sayısı ise 270 bin! Bu etnik temizlik değildir de nedir? Bu soruyu tüm vicdanlara soruyorum.
Bangladeş hükümeti de çok enteresan bir kararla Arakanlı Müslümanların Bangladeşli Müslümanlarla evlenmesini yasaklamış. Yani insanların artık gönlüne de müdahale edilmeye başlandı.
Türkiye’nin Arakan’a yardımları ise devam ediyor. En son TİKA aracılığıyla bir yardım konvoyu Bangladeş’te bulunan sığınmacı kampına 500 tonluk bir yardım götürdü. 500 tonluk bir yardım daha var. Biz dik durmaya, yardımlarımızı mazlumlara iletmeye devam edeceğiz. Mazlumlarla beraber olmaya devam edeceğiz. İnşallah Azerbaycan gibi, Katar gibi ve Endonezya gibi diğer ülkeler de bir an önce somut adımlar atarlar.
Bu sözüm tüm Müslüman ülkelere bir çağrı olsun ve bugünkü bahsi de öyle kapatalım. Arakan’da kardeşlerimiz katledilirken lütfen sessiz kalmayalım. Aynı mezhepten olma ne çıkar? Ne yaparsak yapalım, severek yapalım. Gönülden yapalım. Lütfen ellerimiz uzansın Arakan’a… Ve unutmayalım Naf Nehri’nde boğularak ölen o mazlumun cemalini. Son sözüm bu olsun. Günümüz hayr olsun inşallah.