Çağımızda birçok hastalığın tedavisine modern tıp sayesinde çare bulunabilmektedir. Bir kısım hastalık ise tam tedavi sağlanamadığı için ‘Kronik Hastalık’ başlığı altında değerlendirilmektedir. Bilim insanları henüz bu hastalıklara bir çare bulamamışlardır. Örnek verecek olursak KOAH , Karaciğer Sirozu , Diyabetes Mellitus vb. örnekleri ile çoğaltmak mümkündür. Modern tıbbın çare bulamadığı bu hastalıklara müptela olanlar daha geleneksel yöntemlere başvurmaktadırlar. Alternatif tıp bu noktada tercih edilmekte ve geleneksel &doğal bitkilerin hastalığın tedavisinde modern tıbba karşı veya birlikte kullanabilecekleri bir seçenek olarak sunulmaktadır. Alternatif tıp ekonomik olarak epey büyük bir sektör haline gelmiş ve ülkeler büyük yatırımlar yapmaya başlamıştır. Alternatif tıp terimi aslında bu yöntem için çok doğru bir niteleme değil alternatif tıp yerine tamamlayıcı tıp demek daha doğru bir ifade olacak sanırım.
İnsanlar için umut kaynağı olan alternatif tıp yöntemleri Eski hint tıbbı , aromaterapi, hemeopati , akupunktur , japonshiatsu metodu , kolonik yıkama vs. Bu ve benzeri birkaç yöntem daha sıralanabilir. Yararı veya zararı konusunda herhangi bir tartışmaya girmeyeceğim ama bu alandaki bilimsel yayın ve yazıların yetersiz olması, sektördeki uygulanan yöntemlerin belli bir standardının olmaması veya uygulayan kişilere sertifikasyon verecek yasal bir kuruluşun olmaması ve en önemlisi bitkisel kaynaklı alternatif tıp uygulamalarının ciddi bir denetime tabi olmaması modern tıbbın alternatif tıbba olan bakışını olumsuz anlamda etkilemiş ve reddetmiştir.
Bu alanda en fazla ve herhalde en iddialı ürünler fazla kilolara çözüm için üretilen bitkisel kaynaklı ilaçlardır. Yararı zaten tartışma konusu olan bu ilaçların zararları son birkaç yıldır ülkemizde kilo verme amacı ile ilaç kullanan ve bunlardan hastalanan veya ölen vakalar görülmüştür. Hâlihazırda piyasada doktor patentli olduğu iddia edilen ve doktorların reklamlarında bolca göründükleri gıda takviyeleri veya bitkisel kökenli ilaçlar bulunmaktadır. İnsan sağlığını birinci dereceden ilgilendiren gıda takviyelerinin ülkemizde sadece tarım bakanlığı onayı ile piyasaya sürülebildiğini hatırlatmadan geçmeyelim.
Tabi insanların hastalıkları için çare içerisinde olmaları anlaşılır bir durum ve bu kişisel bir tercih meselesidir. Eğer hala alternatif tıp yöntemlerine başvurmayı düşünüyorsanız, ifade edeceğim birkaç hususa dikkat etmenizde yarar var. Öncelikle başvurduğunuz yöntemi iyice araştırın, güvenilirliği çok önemlidir. Bilimsel olarak kanıtlanmış tedavi yöntemlerini deneyin, tedaviyi uygulayan merkezin sertifikasyonunu kontrol edin, bu işi yapan insanların yeterliliğini iyi araştırın ve en önemlisi siz yine de bu yöntemlere başvururken bir doktor görüşü almayı unutmayın.
Yüzyıllardan beri kullanılan alternatif tıp yöntemlerini inkar edecek bir durumda değiliz fakat bu yöntemlere başvururken de sağlığınızdan olmanızı istemeyiz.