Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump geçtiğimiz Çarşamba günü bir skandala imza atarak Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığını tüm dünyaya haykırıp bu kararı televizyonlar önünde imzalamıştı. Çarşamba gününden beri Amerika’dan gelen bu skandal karar konuşulmakta. Kudüs’te ise direniş hâkim. İşgalci israil ise Kudüs’teki Filistin’deki mazlumlara saldırmaya devam ediyor.
İşgalci israil zorbalarına değineceğiz. Fakat daha önce Birleşmiş Milletler’den bugün çıkan kararı tebrik etmek istiyorum. Her ne kadar olayları bu boyuta getirmede birinci derecede sorumlu olan da Birleşmiş Milletler ise de Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımayı reddetmesi de önemli bir adımdır.
Peki, neden olayların esas sebebi Birleşmiş Milletler? Filistin, israil tarafından işgale uğramadan önce yüzölçüm olarak çok büyüktü. Kaşık kadar toprağa sahip olan israil ise türlü ayak oyunlarıyla Filistin topraklarına sahip oldu ve Birleşmiş Milletler hiç de sesini çıkarmadı. Ayrıca Beyaz Saray’dan gelen “Biz Kudüs’ün tamamının İsrail’e ait olduğunu savunmuyoruz. Elçiliğimiz sadece Kudüs’ün İsrail’e ait bölümünü tanıdığımızı gösterir” açıklamasına da sadece çocuklar inanır. Gerçi hoş, imanı sağlam hiçbir çocuk buna da inanmaz. İnsanları aptal yerine koymayın.
Filistin ise belki de bizim yapamadığımızı yaptı ve Amerika ile ilişkileri bu skandal karardan dönene kadar dondurma kararı aldı. Helal olsun! İşte budur. Amerika’nın yanlı olduğunu, işgalci ve terörist israilin yanında olduğunu görmemek zaten kör olmaktan başka bir şey değildir. Eğer Trump bilmiyorsa tekrar edelim. Kudüs Müslümanlarındır. Birleşmiş Milletler yine bir yanlış işe imza atıp Kudüs’ü Filistin’den ayırıp ayrı bir statü vermişti.
Bu arada Trump’a kendi basını da sallamaya devam ediyor. New York Times, Trump’ın bu hareketini Ortadoğu’yu daha fazla karıştıracak bir hareket olduğunu yazmış. Gazetede Trump’ın Ortadoğu’daki barış ihtimallerini sabote ettiği de yazılmış.
Neyse bize asıl lazım olan Müslüman dünyası. Ey Müslüman dünyası! İlk kıblenize zorbalıkla el konuluyor farkında mısın? Ey Suudi Arabistan! Bırak Trump’ın kirli parasını artık da çıkar sesini. Ey Kral Selman! Ne demektir Amerikan aleyhtarı çok haber yapılmasın? Sen kime, neye hizmet ediyorsun? Ey Mısır! Ey Sisi! Neden sesiniz çıkmıyor ya hu? Amerika’nın parası bu kadar mı tatlı geliyor? Dininizi, imanınızı parayla mı değiştiniz? Yazıklar olsun. Tüm dünya ayağa kalkmışken, siz neden suskunsunuz?
Bir kısmımızın sevmediği Kuzey Kore lideri Kim Jong Un’un nasıl bir açıklama yaptığını duyanımız var mı? Un, Kudüs konusunda yaptığı açıklamada “israil diye bir ülke yoktur ki başkenti olsun. Kudüs Müslümanlarındır” dedi. Size bir şey söyleyeyim mi? Her ne kadar yaptığı işler dünyayı korkutsa da bu açıklamasından sonra bu adama sempati duymaya başladım.
Şimdi israil zorbalarına gelelim. Siz delikanlılık nedir bilmezsiniz. Sizin gücünüz anca kadınlara ve küçük çocuklara yeter. Bundan birkaç yıl evvel haberleri seyrederken 8-10 yaşlarında Filistinli bir kızcağız karşısındaki israilli adı güvenlik görevlisi özü korkak olan birine nasıl da ayar vermişti. İlk izlediğim zamandan beri gözümün önünden gitmez. Şimdi ise 23 tanesi bir araya gelmiş bir Filistinli genci gözaltına almaya çalışıyor. israil işgalcidir, teröristtir. Askeri ya da polisi de korkaktır! Bu arada yazıyı da tamamlamadan tekrarlamak isterim. israilin adını büyük harfle yazmaya içim elvermiyor. Çünkü böyle bir devletin acizane nazarımda hiçbir özel statüsü yoktur. Dolayısıyla adını da büyük harfle yazmayacağım.
Yazımı ise Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Avrupa’ya Kudüs restiyle bitirmek istiyorum:
Biz vakıa bir kaç sene Araplardan uzak kaldık. Fakat şimdi kendimize kâfi derecede güvenip ve kudretimizi bildiğimiz için İslamiyet’in mukaddes yerlerini Musevilerin ve Hristiyanların nüfuzunun altına girmesine mani olacağız. Biz şimdiye kadar dinsiz ve İslamiyet’e lakayt olmakla itham edildik. Fakat bu ithamlara rağmen Peygamberin son arzusunu yani, mukaddes toprakların daima İslam hâkimiyetinde kalmasını temin için hemen bu gün kanımızı dökmeye hazırız. Avrupa’nın bu mukaddes yerlere temellük etmek için yapacağı ilk adımda bütün İslam âleminin ayaklanıp icraata geçeceğinden şüphemiz yoktur.”