MHP ve Bahçeli üzerinde bir operasyon yapılmak isteniyor.
Amaç MHP’yi bölmek ve MHP’yi meclisten düşürmek.. Bahçeli’yi de hemen ardından başkanlıktan indirmek…
Bunun için Doğan medyası başta olmak üzere FETÖ’nün de içinde bulunduğu basın ve arkasındaki cenah Batı hareket halinde…
Çünkü Bahçeli “millet ne derse o olur” dedi ve referanduma anayasayı götürdü diye birilerinin kuyruğu fena acıdı.
Bahçeli’nin karşısına Akşener’i çıkarmaya ve Akşaner’i yüceltmeye kalkıyorlar.
Akşener, Bahçeli’nin tırnağı bile olamaz!
Akşener’in FETÖ ile yakın ilişkisini herkes biliyor. Bilmeyenlere anlatalım.
Akşener’i kimin İç işleri Bakanı yaptırdığını bizzat Gülen’in kara kutusu Nurettin Veren belgesiyle açıkladı.
Gülen, Veren aracılığıyla Çiller ile irtibat kurarak Akşener’i İç işleri Bakanlığına getirtiyor.
Akşener İç işleri Bakanlığına 1996’da geliyor.
Peki gelince ne yapıyor?
İçişlerine bağlı kurumlar Emniyet, Jandarma, Sahil Güvenlik…
FETÖ’nün Emniyet’e sızdığı yıllar 1990’lı yıllar… O yıllarda kim İçişleri Bakanı?
Meral Akşener…
FETÖ, devleti Akşener ile içten fethetmenin kapılarını aralayarak bütün planlarını yürürlüğe koymaya o yıllarda başlıyor.
Emniyet ve Jandarma’ya FETÖ militanları sızıyor. Hatırlayalım MİT’e operasyon yapan Jandarmayı..
Akşener istediği kadar FETÖcü değilim desin!
Belki üyesi değildir ancak dolaylı ilişkileri olduğu açık! Yardımlarla bir yerlere getirildiği de!
Bu ilişki 1980’li yıllardan başlamış…
Akşener’e göre eğer Gülen’in düşünceleri doğrultusunda ilerlenseydi yani hem içsel hem de dışsal bazda toplumda uzlaşma ve dini anlamda diyaloglar oluşturulsaydı o zaman darbe olmaz ve o kadar kişi ölmezdi.
Darbeyi ABD yaptırdı. Niye? Demek ki ABD’nin isteği doğrultusunda işler gitmiyordu. Bugün Gülen’e kim sahip çıkıyor? ABD…
Gülen’in dinlerarası diyalog ve Türkiye’yi bu yönde ABD eksenine oturtma gayesi bakın ne zamandan beri varmış!
Akşener de bunu FETÖ’nün belgeselinde dile getiriyor.
Dahası Akşener Gülen’e olan hayranlığını her bir platformda söylüyor, özellikle Türkçe Olimpiyatlarında!
Şunu da söylemekten zerre çekinmiyor:
Yıl 2015.. Akşener’e Ahmet Hakan soruyor: Cemaatçi misiniz?
Akşener: Hayır, ama cemaatçi olmaktan gurur duyardım
Cemaatçi değil ama cemaatin dışarıdaki tetikçisi…
Şimdi FETÖ’nün ülkemiz üzerinde oynadığı oyunları ve bölmek için uğraştığı, kendisinden olmayanı öldürdüğünü bilen bir milliyetçi ama gerçek milliyetçi, ülkücü Akşener’in arkasından gider mi?
Akşener’in PKK’nın partisine bile göz yumduğunu, sakınca görmediğini açık açık dile getirdiğini bile bile Akşener’in arkasından bir vatan evladı gider mi?
Gerçek Atatürkçü ve ulusalcı olan biri Akşener’in bu ülkenin rejimini değiştirip teokratik bir rejimle başa gelmek isteyen bir sapkın düşünceli teröriste hayran olduğunu bile bile Akşener’i destekler mi?
Böyle geçmişi lekeli, korkak bir siyasetçi ile devleti ve milleti için fedakarlıktan çekinmeyen ve canını vermeye hazır, ülkesine her kriz döneminde nefes olan Bahçeli ile kıyaslamaya kalkan akla şaşarım!
Rakip göstermeye ve rakip gören aklın sağlıklı olması düşünülemez!
Bir tarafta terör örgütü sempatizanı diğer tarafta devletin adamı!
Bırakın bu palavraları ve algı operasyonlarını…
Akşener’den ne size başkan ne de bu millete önder olmaz!
Millet buna asla izin vermez vermeyecek de!
O halde 15 Temmuz başarılı olsaydı Başbakan kim olurdu, dersiniz?
Onun da cevabını yarın verelim…