Türkiye ve Yemen’in ortak çağrısıyla üç gün önce Birleşmiş Milletler Genel Kurulu New York’ta toplandı. Toplantının konusu Kudüs’tü ve toplantıya katılan 128 ülke, Kudüs’ü Amerika’ya yedirtmedi.
Bu 128 ülke özelinden Balkanlar üzerine eğilelim istedim bugün acizane. Hepimizin ümit ettiği Balkanlarda Amerika’nın nasıl egemen olduğunu üzülerek gördüm. Şimdi sırasıyla Balkan ülkelerinin hangi oyları kullandığını ve neden bu başlığı yazdığımı konuşalım.
Sınır komşularımız Yunanistan ve Bulgaristan, oylamada Amerika’nın karşısında durdular. Bir Slav ırkı olan Bulgarların Rusya’nın tarafında olacağı beklenen bir durumdu. Yunanistan da oylamada Amerika’nın hukuksuzluğuna karşı durdu.
Makedonya henüz bazı ülkeler tarafından tanınmadığı için Genel Kurul’da yoktu. Makedonya’nın da oylamada olsaydı Amerika’nın getirdiği tasarıya karşı çıkacağını tahmin ediyorum.
Oylamada beni en çok şaşırtan Arnavutluk oldu. Arnavutluk, Amerika’nın yaptığı hukuksuzluğu çok iyi takip etmiş olacak ki, onlar da oylama sonucunda bu tasarıyı veto ettiler.
Bosna’da belli ki Sırp ve Hırvat hareketleri devam etmekte. Oylamada Hırvat Konsey Başkanı ve Sırp üyenin çekimser kalmaları – hatırlatmakta fayda vardır ki Hırvatistan ve Sırbistan çekimser oy kullandı- Devlet Başkanlığı Konseyinin Boşnak Üyesi Bakir İzzetbegoviç’in oyunu etkiledi ve Bosna oylamada çekimser kaldı. Rahmetli Aliya İzzetbegoviç’in kurduğu SDA Partisi’nin Genel Kurul Başkanı Halid Genjac’ın söyledikleri ise her şeyin özetiydi aslında: Bosna, farklı görüşlerle zincirlenmiş bir ülke.
Ve Kosova… Bu çok sevdiğim genç Balkan ülkesi BM Genel Kurulu’nda olsalardı ne olurdu diye çok merak ettim bugün. Aklımdan adeta ikiye bölünmüştü. Bir yandan Kosova’da Müslüman nüfus fazla, hükümeti mutlaka bir şekilde etkiler diye düşünürken diğer yandan da yazın gittiğim Priştine’de ve Prizren’deki gördüğüm manzara geliyordu gözümün önüne. Amerikan başkanlarının koca koca portreleri, her yerde gördüğüm ABD bayrakları… İnsanın içinde şüphe olacaktı ya illa ki! Tam bunları düşünürken Genel Yayın Yönetmenimizin telefonuma attıkları mesajı gördüm. Eski bir UÇK komutanı olan Kosova Cumhurbaşkanı Hashim Thaçi, oylamada olsalardı Amerika’nın yanında olacaklarını söyledi Kosova’da yayımlanan Express gazetesine.
Kosova, %98’i Müslüman bir ülke. Elbette farklı görüşler olacaktır, farklı fikirler savunulacaktır ama hiç mi dini hassasiyetiniz kalmamış? Velev ki oyların yarısı Amerika lehine yarısı da aleyhine oldu ve her şey Kosova’nın kullanacağı oya bağlı. Bunun vebalini nasıl verirsiniz? Şu da bir gerçektir ki Arnavutlarda bağımsızlık fikri dinden bile önce gelir. Bu fikri hem gidip yaptığım gözlemlerden, hem okuduğum bazı kitaplardan, hem de sohbet ettiğim birkaç kişiden aldığım tanımlamalar neticesinde edindim. Hashim Thaçi’nin ve Başbakan Ramush Haradinaj’ın üyesi olduğu partiyi demek ki gerçekten Amerika destekliyor ve insanların büyük çoğunluğu şikayetçi olmakta haklıymış. Bunu şimdi daha iyi anlıyorum. Belki konuyla alakalı değil ama Kosova’da FETÖ üzerine de neden bu kadar çok gidilmediğini de iyice anlamış bulunmaktayım. Orada bulunan FETÖ mensupları Amerika’nın himayesinde ve kimse onlara bu yüzden dokunamıyor.
Kosova artık Amerika’ya bu kadar dayanmamalı. Varsın Amerika desteğini çeksin Kosova’dan, ne olacak? Sırplarla mı korkutacaksınız Kosovalıları? Diğer mazlumların olduğu gibi onların da arkasında koskoca bir Türkiye olur.
Selam ve dua ile.