Hayatımızda farklı insanlarla birlikte olma ihtiyacımız oluyor. Ortak iş yapmakta, alışverişte bulunmakta, toplantılarda, yolculuk esnasında farklı kişilerle beraber oluyoruz elbette. Çeşitli görüş ve karakterde de olsak arkadaşlık kurmak ve dostluklar edinmek hayatımızın gereğidir. Ne de olsa, insanın, başka kişilerle iletişim kurması toplumsal hayatın kaçınılmaz şartıdır. Her ne kadar bu ihtiyaç giderilmeye çalışılsa da, bazen istenmeyen olaylarla karşılaşabilir insanoğlu. Her zaman insanlar arasındaki samimiyet ve güvenin yerini olumsuz şeyler alabilir. İstenmeyen olay ve durumlarla karşı karşıya kalınabilir. İnsanlar o zaman birbirinden şikayet eder, hatta birbirini çeşitli ithamlarla da suçlayabilir. Şikayetlerden birisi de insanlar arasında “İkiyüzlülüğün” var olmasıdır.
Peki “İkiyüzlülük” nedir?
İkiyüzlülük, özü ve sözü bir olmama durumudur. Bazı sözlerde ise, dürüst olmama, olduğundan başka türlü görünme veya göstermeye çalışma olarak ifade ediliyor. İki yüzlülükle insan, biri dışarıya karşı gösterdiği, biri de içinde sakladığı olmak üzere iki ayrı karakter sergilemektedir. Yani dışarıya karşı kişinin sahte yönlerini göstererek gerçeği içinde saklamaktadır. Asıl yüzünü ve gerçek düşüncelerini gizler, dışarda ise yapmacık davranışlarla samimiyetin taklidini yapmaya çalışır. Dün söylediği söz ve gösterdiği davranışları, bugün size farklı yansıtır. İkiyüzlülük sergileyen insanlar, iki yüzlülüklerini gizlemeye çalışırken, yaşamı sanki bir maskeli baloya dönüştürmek istiyorlar. Diğer insanları da inandırmaya çalışarak yaşam balosuna çekmek istiyorlar. İhtiyaca göre seçilen maskeler takılıyor çehrelere…
Şair ve yazar Oscar Wilde şöyle diyor: “Bazı anlar vardır ki hayatı dolu dolu, bütünüyle yaşamak ile, insanların ikiyüzlükle bize dayattığı sahte, anlamsız ve alçaltıcı hayatı sürdürmek arasında karar vermek gerekir.”.
Hayatımız herhalde ikiyüzlülük örneklerini içermektedir. Çoğu insanın şikayet ettiği ve ikiyüzlü insanlardan zor durumlarla karşı karşıya kaldığı bir gerçektir. Yüzünüze gülen, arkanızdan söven insanla hiç karşılaşmadınız mı? Gidene sövene, gelene övene rastlamadınız mı? Güvenip de sonra nasıl ikiyüzlü tavırlar sergilediğine şahit olmadınız mı? Size güler yüz ve övgü dolu sözlerinden sonra sizi nasıl kötülediğini duymadınız mı? Ah bu ikiyüzlülük!..
Mehmet Akif ise ikiyüzlü insanları değil yirmiyüzlüleri görmüş: “İkiyüzlüleri sever hale geldim. Çünkü, yaşadıkça yirmi yüzlü insanlar görmeye başladım.” diyor. Her zaman insanlar ikiyüzlülerle karşılaşabilir. Belki de ilk önce neyin ne olduğunu anlayamazsınız. Ama kısa bir zamanda gerçek ortaya çıkar. Arkanızdan ne işler karıştırdığını öğrenirsiniz. Yine de üzülen siz olursunuz. Yine de “Ben aldanmışım.” diyerek kendinizi suçlarsınız. Onlar ise her dönemin insanı… Yalnız yüzünü değil, ruhunu da kaybeden insan… İşine yaradığında yüzünüze güler, işi bitince kuyunuzu kazar. İkiyüzlü kişilik her ortama ayak uydurur. Olduğu gibi görünmeyen, göründüğü gibi olmayan ikiyüzlü insanlarla yaşamak ne kadar zor olsa da kişiye göre, ortama göre, zamana göre karakteri, kişiliği ve davranışları değişen insanlarla iç içe yaşamak mecburiyeti vardır. Söz ve davranışlarında tutarsızlık, çelişki, yalan, iftira, inkar, ikiyüzlülerin sergiledikleri tavırlardır. İnsanlar arasında ortama ve duruma göre maske değiştiren insanlar arasında yaşamak ne kadar zor ki…
Muhammed (a.s.): İnsanların en fenası, birine ayrı diğerine ayrı görünen ikiyüzlü insanlardır.”.
Tolstoy: “İkiyüzlülükle en akıllı yetişkenleri bile kandırabilirsiniz, fakat çok zeki olmayan küçük bir çocuk bile ne kadar iyi saklanmış olursa olsun ikiyüzlü bir insanı hemen tanır ve ondan tiksinir.”.
Mevlana: “Kalbi ve sözü bir olmayan kimsenin, yüz dili bile olsa o yine dilsiz sayılır.”.
William Shakespeare: “Göründükleri gibi olmalıdır insanlar. Eğer değillerse; hiç görünmesinler daha iyi.”. Mevlana’nın “Ya göründüğün gibi ol, ya olduğun gibi görün.” sözüne göre insan ya bilindiği gibi görülecek, ya da görüldüğü gibi bilinecek. Ortama göre kişiliğini değiştirmeyecek, ne ise o olacak. İş ortamında, arkadaşlıklarda hatta dostluklarda bile “ikiyüzlülüğü” sergileyen, yüzünüze farklı, arkanızdan farklı konuşanlarla karşılaşıyor insan. Bu karakterde olan kişiler kendilerini ne kadar gizlemeye çalışsalar da bir durumda ele verirler. Sizi sever gibi gösterir, şirin davranır, başkalarına medhüsena eder, size yakınlığını ispat etmek için sevmediğiniz veya sizi sevmeyen kişiler hakkında kötü şeyler konuşmaktan hiç çekinmez. Kısa bir zaman sonra ise işlerin terse döndüğünü görüyorsunuz. O kişilerle kol kola gezdiğini, bir masada oturup sizin aleyhinizde konuştuğunu farkedersiniz. İşin en acısı ise sizin sevdiklerinizin, yakın gördüklerinizin, değer verdiklerinizin, güvendiklerinizin, ikiyüzlü çıkmasıdır. Ne hikmetse ikiyüzlü insanlar genelde çok rahat hareket ederler, ikiyüzlülükleri ortaya çıktığında, farklı kişilere farklı konuştukları anlaşıldığında bundan hiç rahatsız olmazlar. Utanmazlar, sıkılmazlar, özür dilemezler. Çoğu kez yaptıklarını inkar ederler, hatta sizi yalancılıkla, kıskançlıkla suçlamaya çalışırlar. Bu da yüzsüzlüğün bir göstergesi olsa gerek. Bu kişiler her ne yaparsalar yapsınlar, haklı olduklarına inanırlar, kendileri dışında herkes haksızdır. Kendi amaçları doğrultusunda yaptıkları davranışlarını doğru olarak kabul ediyorlar. İnsana saygının ne olduğunu, sorumluluk duygusundan uzak, vicdani rahatsızlıktan habersiz bir kişilikle karşı karşıya kalıyor insan. İkiyüzlülük karakterine sahip olan kişi, sizin yanınızda olduğu zaman, size katıldığını, sözlerinizin doğru olduğunu, iyi yaptığınızı, haklı olduğunuzu, sizin arkanızda olduğunu, sizi desteklediğini, sizin yanınızda olacağını, verdiğiniz kararın gerçek olduğunu, içeren sözleri hiç çekinmeden söyleyebilir. Başka birisinin yanına gittiğinde ise aynı sözleri sizin aleyhinizde onun lehinde söylemekten hiç çekinmez. İnsanları kandırmayı çok iyi biliyorlar. Hatta arkadaşlar ve dostlar arasına girip küsmelere ve dargınlıklara sebep olurlar. Ne yazık ki insanlar çoğu kez bu kişilerle beraber olmak mecburiyetinde kalabilirler. İkiyüzlülüklerinin ortaya çıkmasına rağmen onlarla aynı ortamda da olmak durumunda olabilirler. Düşünceleri, söyledikleri ve yaptıkları bir olan, ne düşünüyorsa onu söyleyen, içi dışı bir olan, güvenilir, samimi, dürüst insanlarla yaşama dileğiyle…
Cok guzel bir Yorum sag ol
Azîz Hocam kaleminize kuvvet. Kaç yüzümüz olursa olsun “Er yarın Hak divanında bellolur.” diyen hakikat ehli ne güzel söylemiş. Selâm ola.