“Affetmek büyüklüktür, affet ki büyüklük sende kalsın” sözünü duymayan yoktur herhalde.
Peki affetmek nedir sizce? Affetmek okadar kolaymıdır? Ya affedilmek…
Neyi affedersiniz, neyi de asla affetmezsiniz?
Bu soruların cevabını herkesin farklı farklı vereceği bir gerçektir. Ama affedilmeyi istemek, affetmek kadar güçtür. Affetmek, düşünceme göre cesur bir iştir. Canınızı yakan sözleri, onurunuzu kıran davranışları, ailenizin huzururunu sarsacak dedi kodu yapanları, iftiralardan dolayı hayatınızın altüst olmasına sebep olanları, ikiyüzlülüklerden size sıkıntı verenleri, haksız yere sizi suçlayanları, affetmek kolay mıdır ?
Önemli olan zoru başarmaktır. Herkesin, yapılan bu işler affedilemez dediğinde sizin affetmenizdir büyüklük.
Aslında başkasını affetmeden önce kendisini affetmelidir insan. En önemli olan insanın kendisiyle yüzleşip kendisini affetmesidir. Dürüstlük, bütün ilişkilerde, bilhassa insanın kendisiyle olan ilişkilerinde çok önemli ve faydalıdır.
Affetmek, ancak samimi içten geliyorsa…
Affetmek, başkasından önce kendi durumumuz için çok önemlidir. Yaşadığınız kırgınlık, ürettiğiniz dargınlık, insanın içinde biriken negatif enerjidir. İnsanı olumsuz etkiler.Uykularınız gider. İçinde büyüyerek nefrete ve intikama yol açar. Bunlar da insanı rahatsız eder, huzursuz eder.
Affetmekle insan rahatlar. Negatif enerjiden kurtulur. Huzura kavuşur. Affetmek, insanın hata yapabileceğini kabul etmek demektir. Geçmişte sıkışık kalmamak için affetmek. Affetmek, hayatınıza devam etmek ve geçmişteki kötü şeylerin bugünümüzü etkilemesine izin vermemektir.
Hatasız insan olur mu?
“Affet, özür dilerim” demek bu kadar zor mu sizce ?
Affetmek, size yapılanı kabul etmek, hoş görmek değildir. Yapılanları önemsiz görmek, örtbas etmek , karşıdakinin haklı olduğunu kabul etmek değildir. Affetmek, o kişiyi sevmek değil, o kişiyle konuşmayı da kabul etmek değildir. Affetmek kendimize verdiğimiz en büyük armağandır. Affetmek başkasına yaptığımız bir iyilik değil, aslen kendimize yaptığımız bir iyiliktir. Affetmek,kendimiz veya başkasının yaptığı olumsuz işleri haklı görmek,boşvermek, üstünü örtmek, unutmak anlamına gelmez.
Yıllar geçse de insan yaşadığı bazı şeyleri hatırlar, unutmamaya çalışır. Nefretini kendisi artırır, öc alma duygusunu adeta besler. Bunu da göstermek için her zaman fırsat bekler. İnsan,kendisine nekadar eziyet ettiğini, huzursuz olduğunu farketmez. Seneler geçsa da dile getirmekten sakınmaz.
Kendimizi veya bir başkasını affetmeyi başaramadığımızda , olumsuz duyguları bütün ağırlığı ile yanımızda taşımaya devam edilir.
Bazı insanların, benim affedecek veya affedilecek bir şeyimiz yok diyebilmeleri ne kadar doğrudur ?
Onu asla affetmem, kendimi de asla affetmem, böyle bir şeyi nası affederim diyen insanlar da vardır.
Nefreti aşmanın tek yolu var, o da Affetmek…
Başkalarını affettiğimizde biz özgürleşiriz, gönlümüz rahatlar. Sadece başkalarını değil, belki de en önce kendini affetmeli insan. Bize karşı yapılan hatalar, yanlışlar sonrasında üzülür, incinir, acı çeker ve hayal kırıklığına uğrarız. Bu olumsuz duygulara karşı kendimizi korumak ve tekrar böyle duyguları yaşamamak için de öfkemizin gitmesine izin vermeyiz.
Affetmeye mani olan içimizdeki engellerdir. Bazı olumsuz düşüncelerden dolayı küskünlüğü devam ettirmeyi seçeriz.
Psikiyatrist ve psikanaliz Thomas Szasz’ın dediği gibi: “Aptal insan ne affeder ne unutur, saf insan hem affeder hem unutur, akıllı insan ise affeder fakat unutmaz”.
Bazı insanlar, affedersem yaptığı hataya hak vermiş ve bu hatayı kabul etmiş olurum düşüncesine sahiptir. Affetmek, yapılan hatayı haklı çıkarmak ya da yaşanılan şeyin hak edildiğini kabul etmek değildir. Affedilen kişi suçsuz ya da haklı bulunmaz.
Affetmek, yapılan şeyden dolayı incindiğimizi, kırıldığımızı,üzüldüğümüzü yok saymak ya da önemsiz göstermek de değildir. Affetmek, ortada bir hata olduğu ve bunun bizi olumsuz olarak etkilediği gerçeğini kabullenmeyi gerektirir. Yaşanılan şey hiç yaşanmamış gibi davranmaya devam etmek, hatayı göz ardı etmektir. Göz ardı edilen hatalar ise ortada bir sorun olduğunu yok saymak anlamına geleceği için hataların tekrarlanma imkanı yüksek olacaktır. Affedersem tekrar aynı hatayı yapabilir. Affederek hata yapmasına izin vermiş olurum anlayışı ne kadar doğrudur?
Affetmek de affetmemek de hatanın tekrar yapılıp yapılmayacağını belirlemez. Affetmek diğer kişinin davranışını kontrol etmek için yapılan bir hareket değildir. Başkalarının davranışları bizim kontrolümüzde değildir. Biz ancak kendi davranışlarımızı ve seçimlerimizi kontrol edebilir ve bunların başkaları üzerindeki etkilerini gözlemleyebiliriz. Biz affetmeyi seçtikten sonra diğer kişinin aynı hatayı tekrar yapması ya da yapmaması onun seçimidir.
Affetmek, güçsüz olduğumuzu göstermez, aksine bu özgürce verilmiş bilinçli bir karardır. Affetmek kendimize verdiğimiz değerin bir göstergesidir.
Yalınız ben mi affetmeliyim düşüncesi de insanı yanıltabilir. Ama şunu unutmamalıdır insane, biz mükemmel değiliz, er ya da geç biz de başka birini kırabiliriz, yanlış bir şey yapabiliriz, ya da başkasının canını yakabiliriz. Başkasını affedemiyorsak, kendimizin bağışlanmasını bekleyemeyiz.
“Kendimizin de affedilmeye ihtiyacımız olduğunu hatırlayarak daima affetmeliyiz. Affetmemiz gerekenden çok daha fazla kez affedilmemiz gerekir çünkü”.
Şöyle bir düşünsek ne dersiniz?
Bu zamana kadar diğer insanlara karşı işlediğimiz hata ve yanlışlarımızdan hiç biri affedilmeseydi ne olurdu. Çevremizde herhangi bir sevdiğimiz, dostumuz, akrabamız kalır mıydı?
Bizler hep affedilerek büymedik mi ?
Ne olur da olgun insanlar, söylediklerine biraz daha dikkat edip. hal ve davranışlarını kontrol altına alıp, sabırla hareket edip de birbirlerini sıkıntıya koymasalar. Hem kendilerini hem de başkalarını zor durumda bırakmasalar.
Ama hata yapabilecek bir varlığız ya…
Beklenmediği bir durumla karşılaşabilir insanoğlu. Hayal kırıklığına da uğrayabilir. İncitilebilir, kırılabilir, aldatılabilir. Affetmek ve affedilmek durumlarla karşı karşıya kalınabilir.
Şu iyi bilinmelidir ki affetmediğimiz kişiyi zihnimizde hapsederiz, zihnimiz devamlı onunla mejgul olur. Düşüncelerimiz o kişiye ve hatasına tutsak olur. İşte bu yükten kurtulmak için insan affetmeli.
Affetmeli ve affedilmeli
AFFOLA!
AFFOLA. Bu ne güzel bi söz…
Ellerinize sağlık …
Eline,kalemine sağlık ahiretlik dostum.inslh daha nice güzel makaleler beklerim sizlerden.Ramazanın bereketi üzerine olsun.kal saglicakla
Affetmek geçmişi değiştirmez; ama geleceğin önünü açar..
Elinize sağlık, iyi ki sizin gibi bir yazara sahibiz.
Çok güzel bir konu ve çok güzel islenmis bir yazı. Yüreğine sağlık arkadaşım. Nedense izlenimime göre insanlar arasında çekememezlik vehatta hüküm sürdüğü bu zamanlarada tam yerini bulmuş bir konu. Ekrar tebrik ederim. Ben sahsen ovunmek gibi anlamaa lütfen affediciyim kimseye küs değilim. Saygilar,selamlar…