Fenerbahçe hafta içi evinde oynadığı maçta aldığı beraberlikle adını play-off’lara yazdırdı. Oyun genelinde aktif olmaya çalışan bir takım gördük. Advocaat’tan sonra görevi devralan Aykut Kocaman, takıma öncelikle “takım” kelimesinin ne olduğunu iyi öğretmiş. Pas organizasyonlarında hala eksiklikler göze çarpıyor. Ancak bunlar da zamanla toparlanacak şeyler. Eleştirilmesi gereken durum atılan gole kadar takımın kaleye etkili bir biçimde gelemeyişidir. Ahmethan çok genç bir futbolcu. Oyun içinde yaptığı bazı hareketler takıma çok olumlu yansıdı. Rakip takımın kullandığı köşe vuruşlarında yaptığı müdahaleler taraftarı mest etti. Goldeki yaptığı hareket de akıl dolu bir hareket. Valbuena’nın ortasında ön direğe doğru hareketlenerek Dirar’ın boş kalmasını sağladı. Oyundan çıkana kadar ileri hattı hareketlendirdi. Sakatlanıp yerini van Persie’ye bırakınca ileri uç çok aksadı. Sakatlıktan yeni çıkmış olsa da tecrübesiyle birkaç atağı tetikleyebilirdi. Nitekim bu ataklar Mehmet Topal ve Skrtel’den geldi.
Eleştirilmesi gereken iki futbolcu da Ozan ve Hasan Ali. Hiç hoca değişikliği bahanesinde bulunmasınlar. Çünkü Alper’in performansı ortada. Takım bir önceki sezon başları gibi yeni oluşturulmadı. Sadece belli başlı takviyeler yapıldı. Taraftarın da tepkisi çok yanlıştı ama bu formayı da hak etmek gerekiyor. İkisi de eski formlarından çok uzak.
Transfer görüşmeleri de devam ediyor. Ancak istenilen sonuçlar bir türlü elde edilemiyor. Lucas Perez transferi olmayacak gibi görünüyor. Sol beke acil ihtiyaç var. Kjaer’nın yerine takviye şart. 10 numara pozisyonunda oynayan bir oyuncu alınmasa da olur. Ancak diğer bölgelere transfer gerekiyor. Sol bek ihtiyacı sezon sonundan beri duyurulan bir şeydi. Geçtiğimiz sezon Bundesliga’da oynayan bir Boşnak oyuncu var. Sead Kolasinac… Bu oyuncu sol bek. Sezon sonunda sözleşmesi bitti ve çok kısa bir süre içinde Arsenal’e transfer oldu. Peki Arsenal’den önce bizim yönetimimiz niçin bu oyuncu ile iletişime geçmedi? Niçin hep gözümüz yükseklerde. Fenerbahçe tarihinde şu ana kadar oynayan en kaliteli sol bek Roberto Carlos’tu. Sanıyorum ki şu ana kadar da bu futbolcu ayarında dünyada başka bir futbolcu yok. Roberto Carlos’tan bile daha iyisini arıyorsanız samanlıkta iğne arıyorsunuz demektir. Bu sezon yapılan transferler belli. Anlaşılan birkaç sezon daha da bu şekilde gidecek görünüyor. Peki niçin bu Boşnak oyuncu görülmedi? Üstelik daha 24 yaşında. Forvet transferi için bir Lucas Perez’dir gidiyor. Ya hu bu dünyada forvet oyuncusu mu tükendi de sadece bu adam isteniyor? Geçtiğimiz koskocaman bir sezonda 11 maça çıkan bir oyuncuyu almaktansa Ahmethan’ın oynaması bana göre daha mantıklı. Hem daha çok genç hem de oynaya oynaya tecrübe kazanır. Transfer konusunda biraz daha realist olmakta fayda var. Lig başlıyor. Adımlar hızlandırılmalı yoksa çok geç olacak.
Lens, Beşiktaş’a transfer olarak çok büyük ayıp etti. Geçen sezon bitimi “Türkiye’de sadece Fenerbahçe’de oynarım” diyen bu futbolcu sözünü adeta yedi. Üstelik Fenerbahçe senelik 2.7 milyon euro önerirken Beşiktaş’ın 2.2 milyon euroluk teklifine evet demesi işi bitirdi. Umarız ki yeni takımında başarılı olur.
Tabii ki de Başakşehir’i tebrik etmeden geçemeyeceğim. Transfer politikasını en akıllıca yürüten bu takım doğal olarak da başarılı sonuçlar elde etti. Club Brugge gibi Türk ekiplerine ters gelen bir takımı eleyerek bir üst turda Sevilla takımı ile eşleşti. Sevilla’yı da eleyebilecek güçte Başakşehir. Bundan hiç şüphem yok. Bir üst turda başarılar dileriz.
Son olarak dün oynanan maça değinmek istiyorum. Sahada oynanan oyundan çok tribündeki terör çok konuşulacak gibi. İki takıma da ceza gelme ihtimali yüksek. Sahaya o yabancı maddeler nasıl girdi? Hele o bıçak nasıl içeri sokulabildi? İçişleri Bakanlığı’nın çok acil olarak duruma el atması ve Samsun Emniyet Müdürü ve stadın güvenlik müdürü hakkında soruşturma açılması gerekiyor. Emniyet ve güvenlik ekipleri yetersiz kaldıysa niçin başka şehirlerden takviye ekipler istenmedi? Olayların büyümesini sağduyulu taraftarlar engelledi. Ancak maç sonunda güvenlik yetersizliğinden dolayı sahaya giren Konyaspor taraftarları Beşiktaşlı bir futbolcuya saldırsaydı ne olacaktı? Bunu düşünelim. İlla yine eskiye dönüp tel örgü arkasından mı izleyeceğiz maçları? Zaten her konuda yanlı davranan UEFA ve FIFA’nın eline koz vermiyor muyuz? Çok dikkatli olmak lazım.