15 Temmuz Demokrasi ve İstikbal mücadelesinin üzerinden tam bir yıl geçti.
O gecenin her bir saati an be an aklımızda ve hiç de çıkmayacak.
Devletin evlatlarının nasıl da yiğitçe sokaklara döküldüğü ve ellerinde hiçbir silah olmadan sadece inançlarıyla ihanete göğüs gerdiği o muhteşem gece…
Hiçbir hainin ve dahi düşmanın aklının ucundan geçmeyecek bir direnişti 15 Temmuz..
Kendini bu vatanın evladı görenlerin davet beklemeksizin sokaklara kendini attığı vatan sevgisinin şöleniydi o gece..
“Ölürsek şehit oluruz, kalırsak vatanımız için demokrasi için Cumhuriyet için savaşmış oluruz, yeter ki vatan sağolsun” dedi her bir nefer..
Hainlere yiğitlik ve adanmışlık nasıl olur tek tek gösterdiler.
İnsanlıklarıyla, ahlaklarıyla, edepleriyle gösterdiler.
Ellerinde olsa her birini lime lime edecek kudret varken yaptıkları tek şey adalete sığınmak ve güvenlik güçlerine teslim etmekti zalimleri.
Ne olursa olsun insan kanı dökmek istemedi o imanlı mert cengaverler..
Sadece kendilerini siper alarak korudular ama karşı taraf Nemrut gibi, Firavun gibi zalimdi.
Hainlik damarlarına kadar işlemiş gözlerini kırpmadan ellerindeki soğuk aletlere güveniyorlardı.
Korkudan rastgele ateş açıp teker teker yere yığılan o vatan evlatlarının karşısında biraz bile vicdanları sızlamıyor, vurdukça vuruyorlardı.
Çünkü başlarındaki Nemrut onlara zulmü, iblislik yapmayı öğretti dini, vicdanı, ahlakı ve sevgiyi değil!
Gencecik çocuklara namluyu doğrulttular. Öylesine korkaktılar!
Kadın, çocuk, sivil, yaşlı demeksizin taradılar.
Vurulup şehit olanlar ebediyete yükseliyordu ama ya vuranlar boyunlarına ve ayaklarına her bir kurşunla zincir vuruyordu.
En nihayetinde zafer de hakimiyette milletin oldu!
Cumhuriyet’in sahibi yine bu millet oldu!
Topyekun hep birlikte devletin en başından itibaren milletin en ufağına kadar her bir ilde ve ilçede verilen mücadele selalar eşliğinde Cenab-ı Hakk’ın muzafferiyeti müjdelemesiyle sabaha karşı nihayetleniyordu.
Hem acı hem derin huzur vardı sinelerde o sabah..
Şehitlerimizi teker teker toprağa her verişimizde bir çivi çakılıyordu sinemize.. Gözlerden süzülen yaşlarda teselli buluyor ve yüce yaradana sığınıyorduk.
Aradan bir yıl geçmesine rağmen hala o gecenin acısını ve mücadelesini anlamayan gafiller var aramızda!
Yenikapı birlik mitingine son anda katılıp yine o ruhu yere çalanlar, yine bir yıl sonra 15 Temmuz’u kabullenemediklerini yapılacak törenlere katılmayacaklarını açıklarak ne olduklarını ilan ettiler!
Milletin alnına namluyu dayayanlara ana kuzusu diyenler, teröristler için adalet arayışında olanlar milletin hakkı ve hukukunu ayakları altında ezmeye niyetleniyorlar!
Sonra tepki alınca da bu zihniyet karar değiştirip törene katılacaklarını bildiriyorlar.
Neye yarar?
Neymiş; davet gelmemiş!
Kim davet bekler ey ahali! Kendini yabancı görüp o geceyi sahiplenmeyenler değil mi!
Halbuki bir nebze o geceyi sahiplenselerdi ne davet beklerdiler ne de başka bir şey!
En ön saflarda yer almak için cana atar yarışırlardı. Daha ne yapabiliriz gayretinde olurlardı!
Ama bir önemi yok ki onlar için o gecenin!
Onlar adalet yürüyüşlerini yaptılar, koltuklarını kurtardılar ve gelecek talimatlarla demokrasi ve bu devleti çökertmek için hazır ola geçtiler!
15 Temmuz’da ne ki onlar için!
O kadar şehit olmuş onlara ne ki!
Birkaç söz ile geçiştirerek günü kurtarmaktan başka düşünceleri var mı acaba?
Milletin evlatlarını hiç sahiplenip bağırlarına bastılar mı acaba?
Varsa yoksa terörist cenazelerinde gördük kendilerini ya da teröristlerle kol kola yürürken ya da teröristler için açlık grevine girerken ya da onlar için eylemler yaparken!
Var mı başka şekilde görenler?
Kimden bahsediyorsun diye soranlar olacaktır elbet!
CHP’nin kokuşmuş zihniyetinden…
Hainlerle iç içe girmiş tabakalarından…
Nasıl olur da bu ülkenin vatandaşıyım, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir neferiyim diyen biri 15 Temmuz’u görmezden gelir ve kutlamalara katılmayacağını ilan edebilir?
Nasıl?
Bunun tek bir cevabı var. Bu törenlere kimler katılmaz?
HDP-PKK-FETÖ ve düşman olan dış mihraklar yani bu devlete ve millete düşman olanlar!
Şimdi soruyorum ey CHP sen bu milletin nasıl düşmanı olursun?
Sen bu devletin nasıl düşmanı olursun?
Sen Atatürk’ün ve silah arkadaşlarının millet ile birlikte kurduğu bu Cumhuriyet’e nasıl düşman olursun?
Herkes otursun bir kez daha düşünsün!
Hangi taraftayım ve kimlerle birlikteyim diye bir tefekkür etsin!
Vicdanını ve insanlığını dinleyenler doğru cevapları bularak önce Hakk’ın sonra da bu devletin ve miletin yanında yer alacaklardır.
Hainlere de gereken cevabı vereceklerdir.
Sadece biraz iç hesaplaşma ve samimiyet lütfen!!!
15 Temmuz demokrasi bayramımızı kutluyor ve milletimizin zaferinin ilelebet daim olmasını Cenab-ı Hakk’tan niyaz ediyorum. Şehitlerimize de Allah’tan rahmet diliyorum.. Acılarımız bizi kuvvetlendirir vatan aşkımız ve fedakarlıklarımız ise yüceltir.
Bize korku yok, çünkü Allah bizimle…
Mutlak galip olan Allah bize yeter!
Allahu Ekber!!!