Amerika’nın Ankara Büyükelçisi John Bass, 15 Temmuz’un yıl dönümüne yaklaşılırken, geçen sene yaşanan korkunç olayların faillerinin adalet karşısına çıkmasına Amerika’nın destek olduğunu ve olmaya devam edeceğini söylemiş.
Bass, FETÖ elebaşı Gülen daha Amerika’da hakaretlerine, tehditlerine devam ededursun, Amerika’nın iadesi konusunda herhangi bir adım atmadığını bilmiyor mu acaba? John Bass öyle cümleler kurmuş ki, FETÖ’nün darbe girişiminde aktif rol aldığını kabul etmiş gibi. Madem kabul ettiniz bu oluşumun bir ülkenin anayasal düzenine kastettiğine, seçilmiş hükümeti devirmeye çalıştığına; gerekeni bir zahmet (!) yapsanıza.
Bakın Sayın Bass, ne kadar yanınızdasınız müttefiklerinizin: Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç, o gece yaşananlar hakkında Beyaz Saray’ı haberdar etmiş. Bir kişi de çıkıp ülkemizin bağımsızlığını savunan bir açıklama yapmamış. Darbe bastırıldıktan sonra ancak birilerinin aklı başına gelmiş. Kaldınız efendiler, o sınavdan kaldınız.
Hadi diyelim ki Obama yönetimi bu konuda çok ağır kaldı, işi yavaşlattı ya da savsakladı. Şimdiki başkan zamanında durum çok mu farklı? Obama yönetimini ağır kalmakla ve saçma sapan açıklamalar yapmakla suçlayan eski Büyükelçi James Jeffrey de bir itirafta bulunuyor ve Saray’da kafa karışıklığı olduğunu söylüyordu. Ya hu ne kafa karışıklığı? Her şey ayan beyan ortada değil mi? Darbecilerin hazırladıkları sözde sıkıyönetim mahkemeleri dahil her şeyi delil olarak göndermedik mi?
Eğer Trump yönetimi de gerekeni yapıp malum kişiyi iade etmezse mahkeme salonlarında daha çok ‘Hero’ görürüz. Muğla’da görülen davada cumhurbaşkanımızı öldürmeye çalışanlardan biri kendisini ‘kahraman’ ilan etmiş ya, gerçek kahramanın o gece tankların altına yatan, vatanı için göğsünü kurşunlara, roketlere siper eden halkımız olduğunu ve o hain kalkışmada kaybettiğimiz 249 vatandaşımızı görmemek, umursamamak hiçbir vicdana sığmaz.
Yapılacak şey ise basit. Sadece empati kurmak. Bir şahıs çıksın, bir örgüt kursun ve Amerika’da darbe teşebbüsünde bulunsun. Kendisi de Türkiye’de yaşasın. Daha sonra Amerika bu şahsı bizden istesin ve biz vermeyelim. Amerika, daha önce Irak’ta, Afganistan’da ve daha sonra yine Irak’ta yaptığını yapmaya kalkışacaktır. O zaman stratejik ortaklık, müttefiklik kalmaz. Ama bu ülkenin halkı o kadar cesur ki, ne Amerika’nın gücünü düşünür ne de içimizdeki hainleri.
Amerika’ya buradan bir uyarı gönderelim. Terör bir yılan gibidir. Beslemeye devam ederseniz bir gün gelir sizi sokar. Tabi dileğimiz kimseye bir şey olmasın; terör yüzünden kimsenin canı yanmasın. Fakat Almanya’daki G20 zirvesinde PKK’lı militanların Hamburg’u nasıl birbirine kattıklarını da görünce tedirgin oluyor insan. Elinizi vicdanınıza koyun lütfen ve o terörist başını iade edin. Gerisini bizim hukukumuz çözer. O zaman biz de sizin ne kadar samimi olduğunuzu görürüz.
İnsanların birbirlerine sevgi, saygı ve hoşgörü ile yaklaştıkları, hayırlı bir Cuma gününü Cenab-ı Hakk’tan niyaz ederim. Muhabbetle.