Dün Kılıçdaroğlu adalet yürüyüşünü Maltepe Mitingi ile tamamladı. İstanbul’dan ve diğer illerden gelen toplam 175 bin kişiydi.
Yaklaşık 40 bin civarı şehir dışından getirildi derken miting alanı da ufak olunca doldu taştı.
CHP’li vekiller öyle bir kalabalık gördü ki gelenleri milyonlar var zannettiler ya da az olmasını kapatmak için öyle bir haber yaydılar.
Fotoğraflamaya kalksalar anlaşılacak diye mi bilinmez Erdoğan’ın Yenikapı mitingindeki milyonların olduğu fotoğrafları sosyal medyada paylaşarak Maltepe diye yutturmaya kalktılar.
Ya da ey Kılıçdaroğlu bu kalabalık ne ki bir de Yenikapı’yı gör mü demek istediler anlamak zor ama tüm İstanbullular başta olmak üzere hepimiz anladık ki Yenikapı’yı Maltepe diye pazarlıyorlar.
Tabi Erdoğan posterleri de meydana çıkınca CHPli vekiller rezil oldular ve acilen paylaşımlarını kaldırdılar.
Yine de etrafa milyonlarla hep birlikteydik diye caka satmaktan da kendilerini alamıyorlardı ki emniyet rakamın sadece yüz bin civarında olduğunu açıklayınca bütün o yeniden doğuyoruz hikayeleri boşa çıktı.
Mitingdeki manifestoları ise kendileri çaldı kendileri dinledi. Zaten başka bir şey de çıkmazdı.
Niye mi? Sözde gazeteci, milletvekili, akademisyenlerin haklarını savunuyorlar lakin devlete yönelik işlenen suçları görmezden gelerek adaletsizlik olsun demeye getiriyorlar.
Çünkü onlar 15 Temmuz’a karşı değil 20 Temmuz’a karşı!
Ne oldu o tarihte? OHAL ilan edildi. Neden? FETÖ ile etkin bir mücadele yapılsın ve dışarıya kaçmaları engellensin diye…
Sen bu mücadeleye karşısın öyle mi Kılıçdaroğlu?
Yeni bir 15 Temmuz olsun diye mi bu karşı çıkış?
Ne fark eder? Zaten 15 Temmuz’a karşı değilim demek de ne demek o da anlaşılır değil ya!
Yani 15 Temmuz darbesine karşı değilsiniz öyle mi anlamalıyız? 20 Temmuz’a karşıysan o zaman darbeye karşı değilsin anlamı çıkar. Çünkü sen darbe akşamı sokaklarda değildin Kılıçdaroğlu!
Haliyle 15 Temmuz’a karşı çıkman da beklenemezdi haklısın!
Bu resmen açıkça “ben FETÖcüyüm” demek değil de nedir?
Miting sonrasından en çok FETÖcüler alkış tutmasından da başka ne anlaşılabilirdi ki!
Gelelim manifestonun bugün vukuya gelen bir diğer olayla ilişkisine…
Kılıçdaroğlu ne dedi? Adil ve eşitlikçi, herkesle barışçıl bir dış politika istiyoruz. Ülkemizin prestiji sarsıldı. Bizim saygınlığımız gitti diye eleştiriler yağdırıyorlardı değil mi?
Şimdi gelin bakın Avrupa’nın tutumu ile bu söylem ortaklığına!
Avrupa, devletlerarası ilişkileri, diplomasi hukukunu, uluslar arası hukuku hiçe sayarak bakanlarımızın Avrupa ülkelerine ziyaretlerine engel olmaya başladı.
Bugün Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi Avusturya’ya alınmadı. Gerekçe ise 15 Temmuz etkinliklerinde Bakanımızın vatandaşlarımızla buluşmasını engellemek.
Böyle bir gerekçe yok! Kabul edilir bir şey değil! Herhangi bir devletin başka bir devletteki vatandaşları ile ilişki kurması ve yakın diyaloglar geliştirmesi, buluşması yasaklanamaz ama Avrupa bunu yapıyor işte! Çok özgürlükçüler ya!
Avrupa bunu yapıyor, içerideki tapınakçılar ise devletimize yapılan bu saygısızlığı parti nezdinde alarak bakın işte Avrupa’da artık saygınlığımız gitti demeye başlıyor.
“Avrupa’yı kınayarak bu hukuka adalete sığmaz” demiyorlar da hükümeti kötülemeye karalamaya fırsat kolluyorlar. Zaten bu fırsat Avrupa tarafından kendilerine altın tepside sunuluyor.
Hal böyle olunca siz neyin adaletinden, milliyetçiliğinden ve devletçiliğinden bahsediyorsunuz ey CHP, Kılıçdaroğlu!
Gerçek vatanperver ve milliyetçi böyle mi olur?
Sen bizim dış politikamızda adalet arayacağına Avrupa’ya manifesto versene çok yiğitsen!
Bahçeli gibi çıkıp ülkeni ve milletini savunsana!
Devletinin başına çökmek isteyen çakallarla birlikte olacağına asil bir kurt gibi devletin için mücadele etsene!
Öyle bozkurt işaretleri yaparak milliyetçi olunmuyor sen kalk da gör asıl milliyetçiliği Bahçeli ve vatan evlatlarında!
Almanya’da bile adalet yürüyüşüne Türk bayrağı ile katılmak isteyen vatandaşlara Türk Bayrağını açtırmayarak Avrupalı çakallardan olduğunu çoktan kanıtladınız ya hala Türklükten ulusalcılıktan bahsedersiniz!
Gerçek Atatürkçülük bu mudur?
Bakın gözünüzü iyice açarak bakın da görün kim gerçek Atatürkçüymüş, kim gerçek vatanperver ve milliyetçiymiş de Bahçeli’ye ve MHP’ye bakarak görün!
Lakin sizin at gözlüğünüz Avrupa çevrili ezelden!
Onlardan ve onların talimatlarından başka ne gördünüz ki bu zamana kadar?
Siz istediğiniz kadar tapınakçılığınızı yapabilirsiniz ancak unutmayın ki sizinle her zaman savaşacak milliyetçi kurtlar Türkiye Cumhuriyeti’ne ve bayrağına sahip çıkarak karşınıza çıkmaya hazır ve nazır olacaktır.
Haydi hodri meydan bakalım kim daha mert ve yiğit!
Haaa Kılıçdaroğlu, şunu da hatırlatayım bu devletin milliyetçi yiğitleri elinde silah olmaksızın tankların önüne çıkmış ve onları yere çalmış yiğitlerdir. Bunu da iyice belle!
Belle ki kimle karşı karşıya olduğunu iyi bil!
Hiç şansınız yok hiç!!!