Birileri adalet yürüyüşü adı altında provakasyon yapma niyetiyle DHKP-c marşları ile yola çıkarken birileri de bu provakasyona pabuç bırakmayarak önlem alıyor.
Partililerine kışkırtma yapabilirler oyuna gelmeyin ve ocakları kapatın diyor.
Avrupa’ya selam çakan yürüyüşçülere karşı AB’nin ikiyüzlü ve kabul edilemeyen Türkiye ile ilgili raporuna sert tepki göstererek devletine sahip çıkıyor.
Türkmenlerin katledilmesine, soydaşlarımıza zulmedilmesine yönelik tepki gösterip onların dili oluyor.
PKK’nın katlettiği mazlumlara sahip çıkarak onların destekçileri ile kol kola yürümüyor.
FETÖ’nün talimatı ile yollara dökülüp onların tayin ettiği günde mitingler düzenleyerek ikinci bir Gezi olayı çıkarma çabalarına karşı göğüs geriyor.
Devletin sırlarını ifşa edenler için duran adam rolüne girmiyor. Bilakis daima hareket ile ülkesi için mücadele ediyor.
İşte böyle bir yiğit olan Bahçeli’ye helal olsun!
Devlet adamlığı bu işte!
Ülkenin üzerinde oyunlar oynayan hainlere her zaman dersini vermek ve milletinin yanında yer almak.
Talimatlarla değil imanla ve sadakatinle sadece Hakk için milletine hizmet adına yollara çıkmak bu.
Bugünlerde öyle zıtlıklara şahit oluyoruz ki bir taraftan adaletsizlerin adalet arayışı diğer taraftan her hali ve tavrıyla adalet ve hakkaniyeti gösteren devlet adamlığı…
Adaletsizlerin adalet arayışı dedik ya neden diyeceksiniz?
Kılıçdaroğlu sözde adalet istiyor ama Enis Berberoğlu’nun FETÖcülerin görüntülerini kendinin de izlediğini itiraf etmesine rağmen sen mi bu görüntüleri verdin sorusuna cevap veremiyor!
Cevap veremediği gibi doğru olması halinde sırf bunu Berberoğlu söylemesin diye onun için yollara düşüyor!
Yetmiyor, Sağlık Müdürü olduğu zamanki adaletsizliklerini bir türlü açıklayamıyor!
Yürüyüşte ön planda yer alan Eren Erdem, Barış Yarkardaş, Gürsel Tekin(onbaşı), Kemal Kılıçdaroğlu(çavuş) gibi isimlerin Yalçın Küçük tarafından CHP’yi saran FETÖcü askerler ithamına yönelik herhangi bir yalanlama yapılmıyor!
FETÖ’ye destek veren gazetecilerin yürüyüşte yer alması engellenmiyor!
PKK’nın desteğine eyvallah dediği gibi binlerce kişiyi katledenlerin siyasi ayağı olan Türkiye düşmanlarıyla kol kola giriyor!
Devlete milyonluk telefon faturası ödettirenler ve rezidans zenginleriyle adalet aranıyor!
Bir de Belediyelerin her türlü olanaklarını kullanılarak kendilerine hizmet ettiriliyor!
Bu nasıl adalet Kılıçdaroğlu?
Belediyelere halkın ödediği vergiler senin adalet yürüyüşün için mi harcanacak yoksa halka hizmet için mi?
Bir kere bunun hesabını ver!
Partilerin propaganda yürüyüşlerinde belediyelerin olanaklarını kullanmak HDP’den aldığın bir akıl mı?
Her şey ortadayken hala bu yürüyüşten ve bugünkü mitingten umut bekleyen varsa fazla umutlanmasın.
Gaye adalet aramak değil gaye adaletsizliklerini ve suçlarını örtmek olduğu gibi bir de kaos ve iç savaş çıkarmak!
Ülkücülere iftiralar atarak sağ-sol kavgasını tekrar ateşlemek!
Ama bu oyuna ne Bahçeli gelir ne de vatan sevdalısı ülkücüler!
Görün ey Kılıçdaroğlu’nun etrafındaki masum kitle görün!
Gayeleri sizi de diğer kardeşlerinize kırdırmak ve kavga ettirmek.
Zerre değeriniz yok onların gözünde!
Eğer devletiniz ve ülkeniz için bir kavganız varsa yer alacağınız taraf CHP-HDP-PKK-DHKPc-SOROS değil milletin ve devletin evlatlarının tarafıdır.
Bu yürüyüşün arkasında bu cenah vardır.
Bahçeli günlerdir bunu dile getirmekten usanmayarak bu oyuna dikkat çekmiştir.
İşte bu oyunları bir taraftan işlerlik kazanmak isteyen hain çetesi ile bunlara karşı mücadele eden yiğitlerin zıtlık savaşına bugün şahit oluyoruz.
O yüzden tarafımızı iyi seçmek bu kadar önemli!
Gezi’de masum niyetler ön plana sürülmüştü unutmayalım ama sonra kirli cenahların kirli emellerine hizmet ettiği anlaşıldı. İşte bu yürüyüşte tam da böyle bir kirli yürüyüş!
O yüzden dikkatli ve uyanık olalım ki ülkemize ve devletimize sahip çıkabilelim…