“Bu aşk bir bahri ummandır
Buna hadd-ü kenar olmaz”…
SEYYİD NİZAMOĞLU
Kendinde olan, kendiyle bir sınır çizerek kendine sığabiliyorsa bu aşk nasıl bir bahri umman olsun. Kendinden t’aşmayan, kendini aşmayan, umman olabilir mi? Aşk, gönülde doğuyorsa taşacağı yer de gönüldür. Aşkını gönlünden muhabbetle akıt. Ummanda yüzen olma, ummanında yüzdüren de ol;
“O güzel gözlerle bakmasını bil
Sade kendin yanma, yakmasını bil”…
EMÎR
Yak ki ateş olduğunu bilsinler, kendi ateşinde yandığını bilsinler. Yanmakla hadd-ü kenarı yok et. Yandım deme! Yakarak yandığını söyle. Bahri umman oluşun da bu sebeptendir, taşmadan ve aşmadan taştım ve aştım deme!..
Şahidin yok ise şehit değilsindir. Şehit oldum diyen, nasıl şehit olmuştur? Şehit olduğunu şahitlerden duyacağız. Hâl’siz kâl’in içi boştur. Evvela kâl’in içini hâlinle doldur. Sonra bak bakalım hâl, kâl’e sığabiliyor mu?..
“Kande baksan Ol Güzel Allah’ı gör”…
NİYAZİ-İ MISRİ
Baktığın mekanda ve zamanda O’nu görmek, bakana mekanı ve zamanı aştırarak terk ettirir. Taşmadan aşamazsın. Önce umman olup taşacaksın ki taşmanla manileri aşacak ve manaları açacaksın. Baktığın yerde O Güzel Allah’ı görmek dilersen O’nun Basar varlığının basiret nazarıyla bakacaksın. Bu öyle bir bakış ki sen mi bakıyorsun yoksa O mu sana baktırıyor? Bir de O’nu görmek ümidiyle bak ki O’nu göresin.
“Yanmaktır efendim, biricik çaresi aşk’ın”…
YAMAN DEDE
Aşk’ın taşması ne demektir? Aşk ateşinin seni çepeçevre sarmalaması. Dört bir tarafını sarsa senin o ateşten çıkışın/kurtuluş şansın kalır mı?..
Çareyi yanmakta bulursun. Ateşin içindeysen yanmaktan kaçışın yok. Ateşin sönmemesi için, devamlı yanman için baştan ayağa ateş kesileceksin. Kelâmın yakacak, nefesin yakacak, attığın her adım yakacak, amelin yakacak. Ateşi içinde taşısan gittiğin her yere, baktığın her şeye alevler sıçrar, tutuşmadık eşya, zerre bırakmazsın. Ateşe teslim ol ki cümle kâinat aşk ile coşa gelsin (umman olsun).