“Allah’a Tanrı demek İslam inancına aykırı olarak görülmez.”
Tanrı sözcüğü Türkçe bir kelimedir, kökeni ise Tengri’dir. Bu sözcüğün Arapça’da bulduğu karşılık ise ‘ilâh’tır.
“İlâh’ kelimesinin Antik Kenan tanrısı olan El’den türediği düşünülmektedir. Allah kelimesinin ise Arapça olup olmadığı hâlâ tartışmaya açık olup bir çok araştırmaya da konu olmuştur.
“Allah” kelimesinin ilâh kelimesinden türetilegeldiği ve bu kelimenin de Sami dinlerin ortak kullanımı olarak karşımıza çıkan ‘El-il’ kelimesinden çoğalma olasılığı yüksek bir ihtimal olarak düşünülmektedir.
Pagan baş tanrısı olan El’in dilsel değişim ve gelişim sürecine bağlı olarak tanrı isimlerinin oluşumuna yardımcı olduğu kuvvetli bir ihtimaldir.
Bilindiği üzere var olan bütün dinler; geçmiş dinlerin inanç, kültür, yaşam ve dünya görüşü gibi çeşitli değerleri üzerinden etkilenerek gelişim göstermişlerdir. Nitekim Süryanice konuşan Hz. İSA’nın da son haykırışında Tanrı’ya olan serzenişi bunun açık bir örneğidir. “Eli, Eli lama şevaktani.” (Tanrım, Tanrım beni neden terk ettin?)
Tarihi M.Ö 2000’lere dayanan Kenan panteonunda “El” ya da “İl” olarak gördüğümüz Tanrı kavramı baş tanrı konumundaydı. “El” her şeye kadir olan, ezeli ve ebedi olan, yer ile gök arasındaki her şeyin tek hâkimi, her şeyi yaratan yaratıcı vs. gibi çeşitli niteliklere sahipti.
El Tanrısı Aramice’ye “Eloh” veya “Elaha” ve İbranice’ye “Eloah” olarak geçmiş. Yeni Ahit de ise “Eli” ve “Elohi” Tanrı anlamında kullanılmıştır. Ve bu Tanrı ismi sonu “el” veya “il” ile biten isimlerde görülmeye devam etmektedir. Azrail, İsrafil, Mikail, Yişmael (İsmail) gibi…
Güney Arabistan tanrılarından el-lat, el-uzza ve el-menat ise geçmiş devirlerde Allah’ın kızları olarak anılmaktaydı. Uruklular, Nebatiler ve İslam öncesi Mekke’liler tarafından da kullanılan “Allah” ismi anlam olarak İslam ile bir dönüşüm yaşamış ve arkadaş, eş, kız ve çocuk gibi anlamlardan uzaklaştırılmıştır.
Allah ismi, İslam öncesi dönemde de kullanılmakta ve put ile temsil edilemeyen “tek ilâh”, bir baş tanrı anlamlarına gelmekteydi.
Günümüz İslam anlayışında Allah ismi Tanrı’nın özel ismi olarak kabul görür. Bu isimden hareketle yine bu ismin yerine kullanılabilecek ‘Allah’ın çeşitli fiil ve sıfatlarından türetilen güzel isimler anlamına gelen Esma’ül Hüsna bulunmaktadır. Nitekim Diyanet fetvasında da bu konu ele alınmış ve “Allah’a Tanrı demek İslam inancına aykırı olarak görülmez.” denilmiştir. Tanrı kelimesi Arapça’da “ilâh” kelimesine karşılık gelmektedir. İlah kelimesi ise ‘ibadete layık görülen kimse’ olarak nitelendirilmektedir. Yine bu anlayışta Allah kelimesi ise bizzat yaratıcıyı ifade eden özel isim olarak karşımıza çıkar.
Bu minvalden bakılacak olursa burada mânâyı oluşturan insandır ve kelimeler bizim onlara atfettiğimiz mânâ kadar değerli veyahut onlara atfedilen anlam kadar değersizleşirler. O halde diyebiliriz ki Allah ismi şerifinin içini mânâ olarak dolduran Muhammed’î gönlün hakiki varlığıdır..HŞY