Ene, Bir demektir. Gel’ene’k ise Bir’den gelen ve doğrudan yansıyan ilimler bütünü Hakikat demektir. Gör’ene’k ise Bir’den görülen demektir. Ancak ene, ben anlamını da taşımaktadır ki buradaki görüş sırasında ben araya girince hakikat has haliyle yansımaz ve bir yorumlama usulüyle icra edilmeye başlanır. Bu yorumlama değişkenlik gösterdikçe hakikatten uzaklaşan dogmalar ortaya çıkar ve tabular, putlar oluşur. Hakikati timsal etmeyen davranış bütünü ortaya çıkar Gör’enek’te…
Gel’ene’k ise olduğu gibi kopmadan has haliyle yansımayı ifade eder ki bu bağ hiç sekteye uğramaz, hiç bir şeyi araya almaz ve dahi hiç ol’an’dan yansır. Ben olan Rabb’den gelenin dergahını ifade eder. Bu dergaha yansıyan hakikatin ve hakikatin isteği doğrultusunda oluşan nizamdır bir nevi Gel’ene’k… Usuldür. “Usulsüz vüsul olmaz” denir ya Gel’ene’k Turuk-u Ali’nin usulüdür. Resulullah ile Ali’nin Bir’liğinden dökülen giz’dir, ol’uş’an erk’ân’dır. Bu giz, Hakk nizamıdır ki araya beni almaz, daima Sen’i ister. Buradaki bütünlük SenBen bütünlüğüdür, Bir’liğidir. Bu bütünleşmedeki bağ, can’lılıktır.
El Halık, yoktan var eden, yaratan demektir.
El Hayy, ilim ve kudret ile ebedi hayata sahib olan demektir.
El- Kayyum, bütün varlıklar O’nun ile kaimdir. Varlıkları diri tutandır.
Cenab-ı Azimüşan, insanı ve tüm kainatı el-Halık ismi şerifiyle yaratmıştır. İnsanın bu dünyaya inişi, yaratılmasındaki kudrettir El-Halık… İnsanın bedenlenen halinden ilim ve O’nun kudretiyle ebedi hayata tariki ise El-Halık ile El-Hayy isminin birleşimini ifade eder. El-Hayy isminin insana sirayet edişi ile Allah’ın Hayy Varlığından her an ilim devşiren insan, can’lılığından Kayyum Varlığa tarik eder. O’nun Kayyum Varlığı ile dirilen yani ölümden doğan ve kul’luk sıfatına kavuşan insan O’nun Varlığı ile kaim olur. Bir nevi el- Halık insanın akletmesi ve akıl ile var edilmesini ifade ederken Hayy oluşu ise akıldan gönle tarikidir.
Gönüldeki Rabb Varlığı ile can’lanmasıdır. Gönülde aşk’ın parıltılarının ışıldamasıdır.
Hayy olan can ise Hayy’lığıyla bilince seyretmesi ise Kayyum Varlığı ile bir’leşmesidir. Bilincine yani özüne inen can özünden işler yani kaynağın merkezini bulur ve Kaynağın kudretinden beslenerek Kaim olan Varlığı müşahade eder. Bu tariki zaviye, tekke, dergâh bütünlüğünde de anlatabilmek mümkündür.
Dergahın Hakikat ile kaim oluşu silsile bağındaki safiyet, temizlik ve kudretten gelir ki gel’ene’k ile an’a, aleme yansır. Bu bağ, can’lılık verir ve her an bu can’lılığı ile muhiplerine Varlığını akıtır, daima akıtmayı diler. Kim ne kadar alır ise…. Amma her daim dergâh Varlığı Bakî oluşundaki ebediyetiyle müridlere Hayy’atiyet sunar.
Bakî olan Dergah Varlığının ebediyetine aşk ile Hu🥀