Çoğu kez insan, yaşamı boyunca yaptıkları iş ve gayretlerin, sergilediği tutum ve davranışların, hal ve hareketlerin, aldığı karar ve uygulamaların, olumlu veya olumsuz yaklaşımların, neyin değerli neyin değersiz olduğunu anlamak için bazen kendini sorguluyor. Çoğu kez kendi kendine: “Değiyor mu?” sorusunun cevabını bulmaya çalışıyor.
Evet, insanın yaptıkları değiyor mu?
Bazen insan çeşitli işlerle zamanını harcar, ömrünü tüketir, çile ve sıkıntılara göğüs gerer, sonunda elinde ne kalıyor ki… Bir düşün!
Katlanılan zahmetler, verilen ödünler, gösterilen fedakarlıklar, değiyor mu?
Her şeyin fani olduğunu bildiği halde, neyin geçici neyin baki olduğunu göremeyen insanın, bu bilince sahip olmadan yaşaması değiyor mu?
Ey insan!
Elinde kalmayacak, yardımın dokunmayacak, seni kurtarmayacak, ebedi kılmayacak, arzularını tatmin etmeyecek, yaşlanmana derman olmayacak, kimseye bir hayrın dokunmayacak, ölümü unutturmayacak işlerle yoruldun, tükendin da, gerçeği bulmaman değiyor mu?
Nefsini ilah edindin, hevesin peşinde koştun, kurtuluşun için hep birşeylere taptın, hakikatten yüz çevirmen için kendi kendini aldattın, bir yere gelmen için çoğu kez diz çöktün, onurunu kaybettin, değiyor mu?
Yalnız kendi menfaatin için elpençe divan durdun, yalvardın yakardın, aman dedin,emirlere sorgusuz boyun eğdin, kullanıldın, kişiliğini ayaklar altına aldın, harcandın da, değiyor mu?
Baş olma hevesine kapıldın, önde görünme arzusuna yakalandın, sözün dinlensin, hükmün yerine getirilsin diye çeşitli oyunlara, hilelere baş vurdun, itaat etsinler, alkışlasınlar, el üstünde tutsunlar diye yalan yanlış konuşmalar yaptın, yalanlar uydurdun, vaatlerde bulundun da değiyor mu?
Ya çektiğin çileler…
Verdiğin emekler…
Geçirdiğin uykusuz geceler…
Değiyor mu?
Ne kadar emek verdin, çaba harcadın, sevgini, ömrünü verdin de elinde kocaman bir “hiç”! pişmanlığın değiyor mu?
Uykusuz geceler, sıkıntılı günler, ayrılıklar, hasretlikler sonucu elde “sıfır”!.. Kızgınlığın değiyor mu?
İstediğini biliyor mu, hedeflerini belirliyor mu insan? Doğru seçim yapabiliyor mu, değerlendirmede bulunabiliyor mu insan?
Yanlışlarını görebiliyor mu, hataları farkedebiliyor mu insan?
Ne istiyor insan?
Ömrünün avuçları arasında buz gibi eriyip gittiğini kontrol edebiliyor mu insan?
Ne yazık ki insan, başkalarının durumlarına, hırslarına, sorunlarına odaklanıyor da sahip olduğu güzellikleri, karşısına çıkan fırsatları göremiyor…
Yaptıkların için sor kendine… Değiyor mu?
Ey insan!
Her gün yüzüne taktığın farklı maskeler, gülüşündeki üzüntüler, öfkendeki isyanlar, ağlayışındaki sevgini, acındaki mutlu olma arzunu, başkasına ait yüklendiğin yükleri, anlatmaya çalıştığın sorumlulukları, seni anlamadıkları için şikayetlerin değiyor mu?
Tüm iyi niyetinle, fedakarlığınla, samimiyetinle yaptıklarının karşılığında hak ettiğin küçük bir teşekkürü, değeri, saygıyı, sevgiyi göremediğinde hayal kırıklığına uğraman değiyor mu?
Kırılmana karşı kırmamaya gayret etmen, incinmene karşı incetmemeye çalışman, iftiraya uğramana karşı aldırış etmemen, aşağılanmana karşı boş vermen, haksızlığa karşı adaletli davranman, arkandan oynanan oyunlara karşı aldırış etmemen, yapılan hilelere karşı metanetli davranman, yanlışlara karşı hoşgörüyle yaklaşman, değiyor mu?
Bazen en yakınlarından, seni sevdiklerine inandıklarından, tereddütsüz güvendiğin kişilerden hayal kırıklığına uğraman, değiyor mu?
Kavga çıkmasın diye sustuğun zamanlara, kırılmasın diye sessiz kaldığın konulara, kaybetmemek için altan aldığın durumlara, bazı kalpler yaralanmasın, canlar hasar görmesin diye sustuklarına, değiyor mu?
Ey insan, bir yerde durman gerekmez mi?
Hep başkasını düşünürken kendini unutman değiyor mu?
Dur ve kendine değer ver!
Susma, konuş ruhunla…
Senin en büyük dostun ruhundur, bunu unutma!
Çoğu kez insan bazı zamanlarda yaptıklarını, davranışlarını gözden geçirerek sorgulamadan yapamaz, hatta bazen de pişmanlık duyar. İster istemez iyi niyetinin suistimal edildiğinde, zamanı çalındığında, değer ve emeğinin önemsizleştiğinde kendi kendine değerlendirme yapması kaçınılmazdır. İnsani ilişkiler denge üzerine kurulmadığında daha çok hayal kırıklığı yaratılmaktadır.
Ey insan, iyi düşün ve cevabını ver!
Harcadığın çabalara değiyor mu?
Yaptığın fedakarlıklara değiyor mu?
Çektiğin kahırlara değiyor mu?
Her söze kandığına , inandığına değiyor mu?
İnsan şunu unutmamalıdır ki, insanlar seni kullanmıyor, sen onlara bu izni ve hakkı veriyorsun!
Değiyor mu?
İnsan için, ruhuna anlam katmayan hiçbir şey, değerli değildir.
Neyin peşinde koşuyorsun ki…
Kazanmak istediğin nedir ki…
Düşün… Yine de düşün…
Değiyor mu? Değiyor mu?
DEĞİYOR MU?
6 Comments
Merhaba ,insan ruhuna değer katan insanlardan olabilenlere ne mutlu teşekkürler
Eline, gönlüne sağlık Eyüp abey…güzel yazı…ileri yaşlardaki Ohri’li abeylerımız, amcalarımız bilirler bizim meşhur HAMDİ FENER amcayi…birgün gençlerden birisi sormuş: “Hamdi aco ne böyle düsüncelisin, nedir derdin..??”. O da demiş ki:” Vakit geldi gitmeğe, ama torba boş be evlat”…çok anlamlı bir cevap değil mi..?? Demek ki yazında yazdığın gibi: “İnsan için, ruhuna anlam katmayan hiçbir şey değerli değildir”
Eline, gönlüne sağlık Eyüp abey…güzel yazı
Gerçekten değmez. ALLAH var gam yok. Ellerıne sağlık Eyüb Abey
Ellerine saglik Eyup abi