İnsanın fiziki boyutunun yani bedensel formunun da bir olgunluğu yani kemalatı vardır.
Kemalat yani olgunluk, maddesel doygunluk ve masivaya olan ihtiyaçsızlığın başgösterdiği oluşum demektir.
Yaş olarak olgunluğa erişen bir kimse fiziki olarak maddede azalmaya gider, kişinin yaşı ilerlediği için bu durum artık onun tercihi olmaktan çıkmış fiziki bir zorunluluk haline gelmiştir.
Vücudun olgunluğu bedene direk alınan maddeyi azaltmakla, hatta bir kısmını tümüyle yaşamından çıkarmakla devrini tamamladığını söylemektedir.
Düşünsel olarak maddeye bağımlılık ve düşkünlük ise kişiyi içten içe yiyip bitiren gaflettir, bunun da tek ilacı bir Mürşid’i Kâmil’dir. Gafletin uyutmasından ancak ve ancak delalet bizleri uyandıracaktır.
Doktorun kısıtlama getirip maddeyi kesmezden evvel, Mürşid’in reçetisine uymak azalmayı olağan seyrinde ilerletecektir.
Tasavvufun tarik anlayışı olan Hakk’ikat’ten İ’nsan olabilme öğretileri Mürşid nazarından aynı kısıtlamalar içermektedir.
Mürşid, kur’an çerçevesi ve ekseni içinde yönelen canı bu eksiltmeyle yaş kemale ermeden Kemalât olgunluğuna erişmesini sağlamaktadır.
Maddenin düşünsel içeriğini hedef alan Mürşid, azaltmaya değil yok etmeye düşünceden başlamaktadır.
Aslında bu yok ediş mücadelesi değil, Mürşid’in Varlık mücadelesidir.
Mürşid varlığının kuşattığı düşüncede fiziken azalma olduğu gibi fizik ötesi de bir artış yaşanmaktadır.
Mürşid’in gönle sıçraması ile bu hal kişide tüm önceliklerin Mürşid’de toplanması demektir, orada kıyas, takas mevzubahis değildir.
Mürşid ne derse ol emrinde olmalıdır ki kendini bilende bu bir tatb’ikat esintisidir.
Mürşid sözlüye kaldıran bir nevi sözlüde uyandırandır, yazılıya hazırlık Allah’ın diriltmesine uyanık şahitlik kazandırmaktadır. Yazılıda artık notlar verilmiştir, sözlüde görmezden gelinen her şey yazılıda adaletin terazisinden geçmiştir, tıpkı levh-i mahfuz’u okur gibi yazılıma iştirak eyleyen de yazanın Kendisidir.
Seyir Allah’ın ikat eylemesine hazır hale gelmektir.
Mürşid ile biat’tan teslimiyete teslimiyetten biat’a sûlûk eylenir.
Hiç bir fizik kanununun anlatamadığı, tanımlayamadığı ve hiç bir fizikçinin teorinin ötesine geçip pratiğe dökemediği delilleri, Mürşid varlığı hem teoride hem pratikte uygulamalı olarak yaşatmaktadır.
“Hayatta en hakiki Mürşid ilimdir” den kast edilen
“En hakiki ilmin Mürşid’den ögrenileceğinin delilidir.”
Vücud’un olgunluğundan önce ruhun Kemâlat’ı şarttır..
Vücudun olgunluğu gelmeden Hakk’ikat’ten İ’nsan olabilen toplumlar inşa etme, hem düşünceyi hem gönlü hedef alan Kemâla’ta model olabilecek can’lar var’olmasını niyaz eyliyorum.