İnsanlar genelde kibirli kişilerden hoşlanmadığı bir gerçektir. Kibirlenmek yani başkalarını beğenmeme, kendini diğerlerinden üstün görme, büyüklük taslama, insanları hiçe saymak, olumlu özelliklerin sadece kendilerine ait olabileceğini düşünmek gibi hasletlere sahip olanlar toplumda hoş karşılanmıyor.
Kibirli insan kendine ayrıcalık hakkı tanıyor, kendisini dünyanın en akıllısı, en güzeli ve en başarılı insanı olarak kabul ediyor. Övülmekten hoşlanır ama küçük düşürülmekten korkar. Başkasını aşağılamak, küçük görmek kendilerini mutlu eder. Aslında kibirli insan kendisi mutsuzdur.
Fransız yazar Alphonse de Lamartine :” Kibir insanı mutluluktan uzaklaştırır”.
Hiçbir eleştiriyi haklı bulmayan kibirli olanlar, kendilerini hata yapmayacaklarını ve yanılmayacaklarını sanırlar ve her konuda kendilerini temize çıkarmaya çalışırlar. Başkalarının hatalarını ise abartarak sık sık hatırlatırlar, bundan da memnun olurlar.
Alman filozof Friedrich Nietzsche : “Kibir, kendini bir birey olarak görmeye körü körüne meyledip, birey olmamaktır”.
Şu bir gerçektir ki herkes başarılarıyla gurur duyar, herkesin kendini beğendiği bir yanı var, takdir edilmekten hoşlanır. İnsan özgüvenli bir duruşa sahip olmayı ister. Davranışları ve tavırları ile öne çıkmayı elbette ki arzu eder. Kendisiyle barışık insanların böyle davranmaları doğal kabul edilmektedir.
Kibirli insan eleştiriyi asla kaldıramaz !
Kibirli insan, kendini “ en güzel ve mükemmel ”, “ en zeki ve bilgili “, “ en kaliteli ve kıymetli “ olarak görür. Ondan dolayı tek hoşlandıkları şey kendilerini övmek, övülmek ve her zaman kendini önde göstermektir. Başka insanların güzel yönlerini görmez, faziletlerini takdir etmez. Başkalarına karşı sevgi ve saygı göstermeyi tahammül edemez, onları kıskanır.
İlahi kelâm Kuran-ı Kerim de kibirli insanları şöyle tarif etmektedir :
“Yeryüzünde böbürlenerek yürüme ! Çünkü sen ne yeri yarabilir, ne de dağlarla ululuk yarışına girebilirsin“. (İsra – 37)
İnsana hatırlatılıyor, insan ikaz ediliyor !
Gücüne , güzelliğine, servetine, rütbene, mevki-makamına ve çevrene güvenip kibirlenerek yürüme !
Ağırlık ve azametinle büyüklük yarışına grime !
Kibrini bırak, ondan vazgeç !
Malın – mülkünle mi kibirlenirsin !
Bir anda yok olabileceğini hiç düşünmedin mi ?
Mevki makamınla mı kibirlenirsin !
Bir anda kaybedebileceğini bilmiyor musun ?
İlminle mi kibirlenirsin !
Bilgin bir anda silinebileceğini hiç aklından geçirmedin mi ?
Rütbenle mi kibirlenirsin !
Bir anda elinden alınabileceğini bilmiyormusun ?
Neyine güvenerek kibirleniyorsun ?
Hiç düşünmedin mi ?
Şair :
“ Mala mülke mağrur olma, yok deme ben gibi
Bir muhalif rüzgar eser, savurur harman gibi “.
Beytinde ifade edildiği gibi sahip olduğu parasına, malına veya bulunduğu makama aşırı güvenip kibirlenen insanlar her şeyinin elinden gidebileceğini düşünmez mi ?
Herhalde başkalarını hor görüp üstünlük taslayan insanları görmüşsünüzdür ?
Kibirli insan her zaman haklı olduğuna inanır !
İlahi uyarıya kulak ver :
“ Kibirlenip insanlardan yüzünü çevirme. Yeryüzünde çalımla yürüme. Çünkü Allah kurulup övünenleri sevmez ”.( Lokman -18).
Kibir insanın yüzünü karartır, kendini küçük düşürür.
Şu bir gerçek ki kibirli insan kendi kişiliğini veya kişiliğinin belirli bir bölümünü kendi benliğine karşı hayranlık ve bağlılık duyan kimsedir. Kendisinden farklı olanlarla uyuşamaz, anlaşamaz, paylaşma ve birlikte yaşamayı beceremez.
Kibirli insanın çevresiyle ilişkilerini zayıflatıp, onu yalnız bırakır. Yalnız insan, gerçekte kendini beğeniyor gözükse de , kendisiyle çatışmalı ve huzursuz kimsedir.
Rus yazarı Leo Tolstoy : ” Kibir ve inat, bir kişinin kendisini; önce mükemmel görmesini sağlar, sonra da sonunu getirir “.
Ey insanoğlu !
Güzelliğine ve özelliğine, malına ve mülküne, bilgine ve mevkine çok güvenme !
Sahip olduğun şeylerin sonsuza kadar kaybetmeyeceğini zannetme !
İnsanlık tarihine bir bak, kim kibirlenmişse nasıl da zelil olup küçülmüştür !
Hikmet sahibi Lokman Hekim şöyle der : “Kibir ve öfke, insanın başına çok felaketler getirir”.
Kibir en çok kendine zarar verir !
Şair Bestami Yazgan “Gülü incitme gönül” şiirinde şu sözlere yer vermiştir :
“Başın olsa da yüksek,
Gözün enginde gerek,
Kibirle yürüyerek
Yolu incitme gönül “.
Uyan !
Kibirden gözlerin kararmış, kendini göremiyorsun!
Vazgeç ey insanoğlu kibirden !
Alçakgönüllü ol !
Eyüb abey ellerıne, bedenıne sağlık. ALLAH bu melanetten hepımızi muhafaza eylesın. EYVALLAH. ALLAH razi olsun
Elerine sağlık, Hayırlı Cumalar