Hakikat, isim mânâsı ile Hakk’ın âlem üzerindeki işleyişidir. Bir nevi katiyen değişmeyendir.
Hakikatin hakikati ne gerçek ne de doğrudur. Gerçek ve doğru bilinenler zaman ve insan anlayışına göre değişkenlik gösterir.
Gerçekler ve o gerçeklerin içindeki doğru bilinenler adeta hakikati olmayan birer gölgedirler.
Ezbere dayalı bir yaşam süren insanın gittiği yol, marifetin hakikatine giden yol değildir.
Hakikat Dost kapısıdır, Âli kapısıdır. Muhammedî şehrin anahtarı Âli’dendir. O vakit önce Ali olmak gerekir Dost ile… Ve Dost’tan yayılan bir düşünce ile tefekkür gerekir gönüle… Gün gelip de benlerini öldürdüğünde ve bu hâl ile Sen Aşk’ına erebilince uzanır hakikat kapısının şifresi önünde..
Unutma ki, O’nun SEN nakışlarında tüm esmaları gizlidir; bu isimlerden biri ile bütünleşen kul, yine O’nun Hayy olan ismi ile şifreyi açar ve kendi ile sırra erdirilir.
Her şeyin başlangıcı olan hakk’ikat, O’nun Hayy var’lığı ile hayy’at verdiği tüm âlemin de aslıdır.
O’nu bilmek, insanı Ken’din’e (kendinde vâr olana) yakîn eyler. Bu muazzam yakînlik, hep aynı noktada her ân kavuşmaya hazır bir mesafe içindedir.
O ki sen bildim dedikçe sana acziyet ve fakirliğini bildirir. Gün gelip de marifet hak’ikat’e erdikçe İ’nsan Hayy ile dirilir ve bu öyle bir hayy’attır ki ân içinde yaşamı bitirir, ahirete kıyam ettirir. Kıyam ile Muhammedî Dost var’lığındaki sırat-ı müstakim yolunu iz’le’ttirir. Varsa yoksa O’dur dedirtir. O yaşam içinde öyle bir hayy’attır ki ölmüş topraklara dahi dirilik verir.
Kainatı Muhammedî var’lığı için yaratan Sevgili, bir ân olsun Kendi var’lığım dememiştir, işte bu nokta tüm âleme ibret niteliğindedir. O, en yüce Yaradan ki yarattığı BEN hâline SEN diye seslenmiş, O’nu Kendi ile bir etmiştir.
Ah ki SEN Aşk’ı ne yücedir; idrak etmek, akletmek, iman ile şükretmek elzemdir.
Dost Var’lığında bir hayy’at sürmek, ben’i bir daha hiç gözükmeyecek şekilde
kurb etmektir ve hayy’at her an yeni bir başlangıç ile dönmektedir. Bu ân’ların sonsuzluğunda O’nun var’lığına safiyetle tarik eylemek en yüce nimettir.
Ve bilesin ki:
Hayy’at Dost var’lığından nefes almaktır, Hû diye ân demindeki hâl ile… Her şey yolunda edası içinde, has ân’da şükrüm niyazımdır Sevgiliye… HŞY