Şu dönemde ihtiyacımız olan şey darbe mi, ya da kutuplaştırma mı?
Evrensel olarak yaşanan salgın döneminde bunca acı çekilmişken,
Binlerce insan ülkemizde hayatını kaybetmişken,
Virüsten dolayı birçok çalışan işinden olmuş ve ekonomik darboğazdan geçiyorken,
İşverenler zar zor ayı çıkarabiliyorken ve çalışanlara maaşlarını ödeyebiliyorken,
Ev hanesine gelen gelir düşmüş ve fiyatlar bir taraftan da artıyorken,
Birçok fırsatçı kol geziyorken,
Sağlık çalışanları bu kadar fedakarlık işinde gecesini gündüzüne koymuşken,
İnsanlar kaygı, panik içinde ve sosyal hayatındaki kısıtlamalardan dolayı sevdiklerine uzakken,
Tek derdimiz darbe mi oldu?
Tek derdimiz siyasi kutuplaşmalar mı oldu?
Tek derdimiz siyaset mi kaldı?
Soruyorum herkese….
Darbe demek istikrarsızlık demek, darbe demek yeni bir kaos demek, darbe demek ülkenin tepetaklak gelmesi demek, darbe demek ekonomik çöküş ve güvensizlik demek, meşruluğun sarsılması demek.
Şu anda dünya olarak ve ülke olarak da ekonomik bazda sıkıntılar çekiyorsak buna ekstra darbeyi eklemenin ne anlamı olabilir?
Bu darbe kime, neyi kazandırabilir?
Demokrasiyi inşa etmenin yolunun darbe olarak sunulduğu tek ülke biziz herhalde!
Bunda bir mantık var mıdır?
Demokrasiyi alaşağı ediyorsunuz, sandıkta seçilenleri deviriyorsunuz, bunu da demokrasi uğruna yapılmış olarak insanlara yutturmaya
çalışıyorsunuz.
Kusura bakmayın da bunu konuşan da ben beyin aramam!
Diğer taraftan virüs döneminde insanların ihtiyacı olan şey siyasi kutuplaşmalar ve çatışmalar mıdır?
Insanlar zor bir süreç geçiriyor ve sabrıyla sınanıyorken her şeye bir şekilde dayanabiliyorken virüs ile ilgili açıklamalar yapılırken bile siyaset yapmanın bir başka partiye seçim konuşması yapar gibi laf
atmanın bir anlamı var mıdır?
Hükümete düşen ne olursa olsun birlik ve beraberlik için el uzatmak ve bunu bozmak isteyenler var ise eli tutmak istemeyenler olur ise şeffaf bir şekilde paylaşmaktır.
Ancak kutuplaştırmadan, düşmanlık enjekte etmeden, gerginlik oluşturmadan yapılmalı.
Şu dönemde daha ılımlı, daha pozitif, daha naif bir dile ihtiyacımız var.
Çatışmalardan bıktık. Ülke hayrına olmayan ve daha çok gerginlik, öfke dozunu arttıran seçim atışmalarına ihtiyaç yok.
Hele ki ramazan ayında buna hiç gerek yok!
Ramazan barış, sükûnet, tefekkür ayı derken lütfen ve lütfen siz siyasiler kendinize gelin!
Halkın haline kulak verin ve topyekün planlamalar, çalışmalar yapın!
Şimdi siyasi çekişme zamanı değil!
Şimdi birlik, beraberlik ve dayanışma vaktidir!