Çin’in Wuhan kentinde 2019 yılının Aralık ayında başlayan ve 100 günde tüm dünyayı saran koronavirüs ya da diğer adıyla COVID-19 virüsü ülkemizde de görüldü ve bakanlıktan açıklanan sayıya göre 21 vatandaşımız hayatını kaybetti. Vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.
Dikkatli olmalıyız, resmi uyarılara harfiyen uymalıyız. Özellikle biz gençlere bu konuda çok ama çok büyük sorumluluk düşmekte.
Yaşlılarımıza en azından bu sıralar yaklaşmayalım. Her ne kadar bağışıklık sistemimize güvensek de kendimizi çok iyi hissetsek de alışkanlıklarımızı değiştirmemiz gerekiyor. Taşıyıcı olma riskimiz var. Sonuç olarak evden çıkmayalım ve kimseye temas etmeyelim.
Bir de dikkat etmemiz gereken diğer virüsler… Sosyal medya üzerinden yaygara koparmaya çalışan klavye trolleri ve provokatörler maalesef her zaman ortaya çıktılar. Milletçe hassas zamanlar geçirdiğimiz zamanlarda halkın sinir uçlarını törpülemeye çalışan kendini bilmezler yine ortaya çıktı. Ama çok şükür ki, halkımız bilinçli ve bu tiplere bu sefer kulak asmadı. İçişleri Bakanlığımız da gerekeni yapıyor.
Bu uzun girişin ardından konumuza gelmek istiyorum.
Sağlık Bakanlığımız, virüsün ülkemize girmesinden (taşınmasından) önce gereken tüm önlemleri almıştı. Karantina bölgeleri ve hastaneler belirlendi. Dünya üzerinden kendi vatandaşlarını toplu bir şekilde getiren başka bir ülke var mı, bilmiyorum ve sanmıyorum. Süreci en başından beri dikkatle izleyip, gerekli önlemlerin alınmasında her türlü desteği veren Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca Beyefendi’ye teşekkürlerimi bir borç bilirim.
İsminiz bu milletin gönlüne kazındı Sayın Bakanım. İlk kaybımızı yaşadığımız gün kan çanağı gibi olmuş gözleriniz ve ‘hastamı kaybettim’ derken titreyen sesinizi hiçbir zaman unutmayacağız. Samimiyetinizin herkes farkında. Allah size hayırlı ömürler versin.
Hastanelerimizde çalışan, gecesini gündüzüne katıp hayatını feda eden kıymetli sağlık çalışanlarımız… Bu fedakarlığınızı hiçbir zaman unutmayacağız. Sizler bizim için canınızı ortaya koyarken, biz de sizler için evlerimizdeyiz. Bundan dolayı sizleri üç akşam değil, üç yüz gün balkonlarımızdan alkışlasak, az gelir. Hepinize bir teşekkürü boynumun borcu bilirim.
Farkında olalım dostlar… Doktorundan tutun, en alt kademesindeki çalışana kadar, hastane personellerine saygılı olmamız gerektiğinin farkında olalım. İnşallah bu süreci atlattıktan sonra ‘hastanede şiddet’, ‘hasta yakını doktoru darp etti’ tarzı haberlerle karşılaşmayız. Ne zaman onlara en küçük bir kızgınlık hissedersek bugünleri hatırlayalım.
Sadece yetkililerin söylemlerine uyalım, evimizde kalalım ve inşallah bu süreci milletçe birbirimize güç vererek atlatalım. Sabredelim ve bilelim ki bu günler de geçecek.
Saygılarımla.