SALGIN

Mart, baharın gelişi, doğanın muazzam dirilişine sahne oluşuyla sevilen aylardan biri. Ayrıca dünya çapında kadın haklarının kutlandığı 8 Mart tarihiyle bir başka anlama sahip. Kadın hakları derken burada insan haklarından söz edildiğini, bu hakların cinsiyete bölünmeden, her yaratılan varlığa sahip olması gerektiği malum. Kadın hakları dünya çapında farklı etkinliklerle belirlenip kutlanırken son dönemde yurt içi ve yurt dışı gezilerle belirlenme eğilimi var. Bu yıl 8 Mart dünya kadınlar günü kutlamaları maalesef, dünya genelini sarsan, koronavirüsü salgının gölgesi altında geçti. Her yıl olduğu gibi tarihe geçecek olan bu 2020 yılının Mart ayında da güneş insanlığa cömert davranmağa başladı, serptiği ışıklarıyla insan ruhunu okşadı, ağaçlar tomurcuklandı, çiçekler açtı, mis kokular yayıldı. Doğanın muhteşem renk cümbüşüne büründüğü bu ayda, insanlık korona denen salgının saçtığı korku ve endişesi altında bu güzellikleri yaşamaktan mahrum kalıyor. Doğa tabiatı gereği yolundan şaşmayıp, en iyi şekilde görünmeye, mevsimine uygun bezenmeye devam ediyor. Kuru yemiş ağaçların dalları bir anda yeşerip, bahar açan çiçekleri petekleri ağırlıyor. Yeni sezon bal üretimine koyulan peteklerin neşeli cıvıltısının aksine, insanlık hızlı, an be an gelişen durumların dehşetinde, insanlığı saran bu tehditten kurtulma yolunu bulma arayışı içerisinde.
Dünya Sağlık Örgütü Çin’de başlayıp hızlı bir şekilde Avrupa ülkelerinde gelişen korona virüsü salgını nedeniyle pandemi ilan etti. Ülkelerde artan vaka sayısı sebebiyle alınan tedbirler arasında karantina, salgını kontrol altına tutmanın en kesin ve sağlam tedbiri olarak uygulanmaya başladı. Dünya Sağlık Örgütü tarafınca rizikolu ülkeler listesinde yer alan ülkelere, orta rizikolu ülkeler de dahil edilerek, oralardan dönenlere sağlık taraması yanında, 14 günlük izolasyon önlemi uygulanıyor. Bulaşıcı bir hastalığa maruz kalmış veya hastalığın kuluçka süreci içinde hastalığa yakalanmış olma potansiyeli olanların hastalığı yaymalarının önüne geçilmesi maksadıyla hareketlerinin kısıtlanması, dışarı çıkmalarının engellenmesine gidilmektedir. Bütün bölge ve ülkeler bu durumdan korunmak üzere karantinaya alınmaktadır. Böyle bir durumda, hareketlerin kısıtlanıp, ihtiyaç dışında dışarı çıkma yasağının yürürlüğe konduğunda, insanoğlu özgürlük gibi çok kıymetli bir hakka, değere sahip olduğunu idrak eder.

Hareket etme, seyahat etme özgürlüğünün çok önemsenmesi ve değer verilmesi gereken bir durum. İfade özgürlüğü, düşünme özgürlüğüyle el ele, kolkola verilmesi gereken mühim bir haslettir. Sahip olduğumuz nimetlerin farkına varıp, şükretmeyi, yaratılan her şeyi yaratandan ötürü sevmeyi, emanete saygıyı öğrenme zamanı. Bu ayda yaşananlar, genellikle salgın sebebiyle, bu veya şu nedenlerle alınan önlemler, bir nevi ev hapsini bizlere sezdirip yaşatan izolasyon durumları, özgürlüğün şanını yüceltmeli, insanların yılmamasını, hakikatlere sarılıp, tek yürek olarak insanlığın kurtuluşu için dualarda buluşmasını, birleşmesini gerektiriyor. Virüs zengin, fakir, güzel, çirkin, beyaz, siyah seçmiyor. Rütbe, makam, saltanat tanımıyor.

Bu Mart ayı el ele verip, sevgi aşılayarak, insanlığa şifa dileyerek, dua etme zamanı. İtalya halkının ulusu kurtarma çabası içerisinde balkonlarda moralini yüksek tutma uğruna şarkı söylemesi gibi, insanlığın hep beraber, dünyanın her neresindeyse, samimice dua etmesini, insanlığın salgından kurtulmasını, bu baharın güzelliklerini saadet, sağlık içerisinde yaşamasını dileyelim. İlahi gücün sevgisini gönlümüzde yaşayıp, sevildiğimizi bizlere her zaman hatırlatan yüce Rabbimize inanç ve aşkla sarılarak, bizlere şefkatiyle muamele edeceğini tevekkül etmeliyiz. Şimdi kötülüklerden de arınma zamanı olmalı, merhamet ve iyilik ön plana alınmalı. Destek ve dayanışmanın elzem olduğu bu mevsimde, yüreğimizde çiçek açtıracak hoşgörüyü dalgalandırmalı, kardeş duygularına taç giydirmeliyiz. Dünya insanının virüsü yendiğinin zafer çığlıklarıyla, yaşamı kutlamalarını, mutluluk tahtına baharın nimetlerine tebessüm ederek oturmalarını diliyoruz.