Fethet iç kaleni, açılsın gönül âlemi…
Öyle bir can’dan fatiha okumalısın ki açasın gönül kapını, fethedesin nuruyla kendi kaleni, fethedemezsen iç tarikini, ulaştıramazsın başka yere fatihayı…
BismAllah, O Allah ki yönlendirendir, Rahman’dır merhameti çok olandır, Rahim’dir ruhu açan ölmüş ruhlara can vererek bağışlayandır, tek övülecek olandır, inanç günümüzün sahibidir ki iman isteyendir, kulluğu bilenlere lütuf ihsan eyleyendir, hak’ikat tarikini gösterendir, Kendine yönelenleri nimet verdiği ile mutlu kıldığı dostların tariki silsilesine alandır, O’nun öfkesine uğramış nurundan uzaklaşmış olanların yolundan ayrı durulmasını dileyendir.
Onlar ki, kendi kendilerini methederek anarlar, bir de onlar var ki O, onları Kendi zâtı ile anar, metheder. Kendi kendini ananların üzerini toprak örter de Allah’ın andığı toprağın üzeri örter.
Hududu şeriyede bize nefs farklı şekilde öğretilir. Halbuki en büyük nefs O’nun hakikatinin yerleşmeye çalıştığı gönül aleminde oluşan nefstir. O yüce Yaradan her şeyi affeder de, O’ndan gayrı gönülde oluşanı affetmez. Benliği, sıfat gururu en önemlisi de manevi kibri O’nun var’lığı hiç kabul etmez.
Tasavvufta bilgiyi gaye değil de vasıta olarak edinen kişi, son-ucu, bilmediğini bilir, öğrenir, bilgisini kınar, inkâr eder, bilgiyle övünen bilginlere güler.
Tasavvufta sufilerin bir kısmı tarafından en yüksek makam sayılan “Melâmet”, aynı zamanda Varlık Birliği inancında oluşa erişen kişinin varacağı en yüce mertebedir.
Aşk yüzünden varını elden çıkaran, kendince birliğe erip niyazı naza, ibadeti neşeye, huşuyu cezbeye, mücahedeyi müşahedeye değişen, hele kulken sultan olan, sultanken kul görünen, küfrü, imanı sevgi ateşine vurup yakan kişi (can), hele halden hale giren, bir anı bir anına uymayan âşık, elbette dar fikirliler, geri görüşlüler, bir dairenin içinde kalanlar, dünyayı kendi dairelerinden görenler tarafından kınanacaktır. Elbette inançları yadırganacak, sözleri anlaşılmayacak hatta bu ruhi halete düşenler de ileri gittikçe gerideki hallerini yerecekler, kendi kendilerini kınayacaklardır.HŞY