Çok güzel sözler söyleyebilir bir insan, kulağa hoş gelen sözler ifade edebiliyor, alkış almak için düzmece sözlerle hitap edebiliyor, karşıdakileri gerçekmiş gibi inandırabilmek için, saf duyguları sömürebilecek sözlerle insanları kendi emelleri doğrultusunda vaatler verebiliyor amma hal ve davranışları ile ve sergilediği işler ile sözleriyle çelişiyorsa, sözlere uymuyorsa…
İşler, sözlerin kanıtı olmuyorsa…
Söylenen sözler nerede, yapılan işler nerede!
Genelde insan, söylenen sözlere çok çabuk kanıyor ve kolay inanıyor. Yapılan işler ise sözleri tasdik etmediğinde kendini aldatılmış hissediyor, feryad ediyor…
Verilen sözlerin yerine getirlmediğinden yakınıyor…
Ey insanoğlu!
Söze aldanma , işe bak, uygulamaya bak!
Sözlerle insanları mağdur edenlerin vay haline!
İnsan aldanan bir varlıktır. Çoğu kez her söylenene de inanır. Hatta hiç sorgulamadan, araştırmadan, takip etmeden hemen teslim olabiliyor, peşinden sürükleniyor…
Bazen aldandığını farkeder de sonra kendi kendine kızıyor. Konuşulan tatlı sözlere kanarak kendini suçluyor insan. İnsanın beklentilerini karşılayan sözler, umutlarını gerçekleştiren sözler, ihtiyaçlarını gideren sözler, sıkıntılarına derman olan sözler, çaresizliğine çözüm vadeden sözler her zaman insana inandırıcı geliyor.
Peki, bu sözlerin arkasından neler yapıldığına bakıyor mu insan?
Nelerin gerçekleştiğini görüyor mu insan?
Tatlı sözlerin arkasında nice dolaplar dönüyor!
Ey insan , sözü takip eden işe bak!
Söylenen sözleri icraat takip ederse, verilen sözlere sadık kalınırsa, vadedilen sözler yerine getirilirse işte o zaman sözlerin değeri vardır. O söze söz derler, insana da sözün eri deniyor.
İnsan, kişinin sözüne değil, yaptığı işe, sergilediği davranışa bakmalıdır. Sözün değeri yapılan işlerle kıymetlenir, anlam kazanır. Aksi halde geride boş sözler kalır.
İnsanlar genelde iş yapmayı değil, söz söylemeyi marifet sayarlar. Şunu açıkça söylemek gerekir ki, iş insanın aynasıdır. Kişinin yaptığı işi ve işi yapış şekli o kişinin özelliklerini de ifade eder. Bir insanın da kalitesi, ortaya koyduğu iş ile ölçülür. Bir insanın gerçek kimliğinin yüzünü görmek ve öğrenmek için, o kişinin konuştuklarına değil, yaptığı işlere bakmak gerekir. Kişinin aynası ve yansıttığı gerçek yaptığı işlerdir, söylediği sözler değildir.
İnsan ya söylediğini yapmalı ya da yaptığını söylemeli!
Ne güzel söylenen, alkışlanan, heyecanlandıran , umutlandıran sözlerden sonra gözle görülen, elle tutulan bir işin olmadığına, bir uygulamanın yapılmadığına, söylenenlerin aldatmacı ve göz boyaması olduğuna şahit olmaz mı insan.
Ya süslü püslü sözlerden sonra yapılan hileler, haksızlıklar!
19. asrın güçlü şairlerinden Ziya Paşa:
Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz,
Şahsın görürünür rütbe-i aklı eserinde
Yani, kişinin aynası yaptığı işlerdir, laflarına bakılmaz; çünkü kişinin aklının seviyesi ancak yaptığı işlerle ortaya çıkar, diyor.
İnsan, aklına gelen her şeyi söyleyebilir, sözleriyle insanları kandırabilir, fakat kişinin aynası sadece söylediği sözden ibaret değildir. Fiildir önemli olan, yaptığı hareket ve sergilediği tavırlardır.
Önemli olan verdiği söze sadık kalabiliyor mu¸ söylediklerini uygulayabiliyor mu¸ vaadini yerine getirebiliyor mu, yoksa sadece söz olsun diye konuşuyor mu insan!
Bundan dolayı söylem değil, eylem önemlidir. Bazı insanlar vardır ki sözleriyle herkesi kandırdıklarına inanıyorlar, kendileri öyle zannederler ki işi götürüyoruz, söylediklerimizi yutturduk diyorlar. Bilakis durum onların zannettiği gibi değil. Sözlerine değil yaptıkları işler çoğu kişiler tarafından dikkatle takip ediliyor, yalan dolanları da ortaya dökülüyor. Dayanağı olmayan ve yerine getirilmeyen söylemlerle güvenlerini de kaybediyor bu kişiler. Maalesef bunu farketmekten aciz kalmışlar, hırsları kendilerini görmeğe engel olmuş.
Söylem ve eylemler bütünlük içinde olmazsa, özü sözüne, sözü de özüne uymazsa, toplum içinde saygınlığı ve değeri sarsılır insanın. Üretemeyen, işin hakkını veremeyen, insanlara faydalı olamayan kişi durumuna düşer.
İnsan, sözleri ve davranışlarıyla toplumda kendine bir yer edinir. Duygu ve düşüncelerini sözlerle veya yazıyla bazen da hal diliyle, davranış biçimiyle ortaya koyabilir. Söz ve davranışlarıyla tutarlı insanlar, söz ve davranışları uyumlu olanlar toplumda karşılık görürler, takdir edilirler. Sözlerini davranışlarına yansıtamayanlar ise…
Pek çok insan iş yapacak yerde, çözüm üretecek yerde bol konuşmayı , yerli yersiz eleştirmeyi daha kolay görüyor. İnsan görev bilincine sahip olduğunda söylediği sözden ziyade görevini yerine getirmeye odaklanmalıdır.
İnsan unutmamalıdır ki hayat bir sınavdır. Davranışlar , hayat aynasında göründüğü kadar gerçeğe dönüşür, yaşama bir anlam kazandırır. Hayatın anlam kazanması için de yalınız laf üretmekten çıkıp, iş, davranış, eyleme dönüştüren bir anlayışla sözlerin davranışlarla bütünleşmesini sağlamalıdır insan.
“Kuru laf karın doyurmaz” atasözüne dayanarak boş konuşmakla iş gerçekleştirilmiş olmaz, çalışarak başarılı sonuçları göstermeli ve kanıtlamalıdır insan. Kuru laf sadece insanı yorar ve insana zaman kaybettirir, insana da bir fayda sağlamaz.
Sözünün eri olmak dileği ile…
İNŞALLAH, cümlemız sözün eri olmak dileğiyle. Sana ALLAH afiyet sıhhat versın Eyüb abey.