Hayatın bir ölçüsü zamandır. Her şey zamana bağlıdır. Zaman, insan hayatını belirleyen en önemli değerdir. Günler, aylar, yıllar akıp gidiyor. Çoğu kez insan hayretler içerisinde zamanın ne kadar çabuk geçtiğini dile getiriyor.
Hayatta bazı günler, aylar veya yıllar insan için önemlidir, değerlidir. Bizim için her yıl tekrarlanan, özel olarak değer verilen ve önemsenen bir ay vardır. İnsana sorumluluk bilincini kazandırması gereken bir ay. İnsanı eğitime tabi tutan bir ay söz konusu.
Ramazan ayı.
Bu ay, insanlığa gönderilen, yaratılışına en uygun bir yaşama sisteminin başlangıcını müjdeleyen sözün dünyaya yansımasıdır. “Oku” emrinin tüm evrene duyurulmasıyla, hayat yeni bir anlam taşıyacaktır. İnsanın evrendeki yerini bulması için dikkatler yaratılışın okunmasına çekilmiştir. İnsan, ilk önce kendini okumalı, tanımalı, yerini belirlemeli, yaratılış gayesini bilmelidir. İnsan; kainatı okumalı, düşünmeli, incelemeli, görmeli, yaşam formülünü çözmelidir. Bu ayda insan bir daha tüm bunları gözden geçirmeli, eksiklikleri tamamlamak için gayret göstermelidir.
Gönül rızasıyla kabul edilen ve bilinçli olarak uygulanan Ramazan eğitim sistemi, insanı olgunlaştırmayı, bazı kazanımlar elde etmeyi veya geliştirmeyi amaçlamaktadır. Günün belli bir zamanında maddi ihtiyaçları gidermeye ara vererek, içine, özüne dönük kendini bulma eylemi olarak kabul etmelidir. Heva ve hevesin peşinde koşmanın insana kazandırdıklarını veya kaybettiklerini düşünmeyi sağlamak önemlidir.
Aslında insanın bu manevi eğitim sayesinde kendi iradesine sahip olmayı öğrenmektir. Zamana ve zamanı kullanmaya uyum sağlayan insan, yaratılış sırlarına vakıf olmayı bilmelidir.
Nefsine, şehvetine, içgüdüsüne hakim olmayı başaramayan insan hangi duruma düşebileceği herkesçe malumdur.
Hz. Ali’nin söylediğine kulak verelim: “İnsanların en üstünü, nefsinin isteklerine karşı mücadele eden ve en güçlüsü de bu isteklere karşı zafer kazanan kimsedir.”.
Bir ay ki, yeni umutların yeşermesine imkan sağlar, şuurlanmaya kapı aralar, nefsin esiri olmaktan çıkıp ruhun güzelliklerine kucak açar.
Bu ay içinde elde edilen kazanımlar ve değerler, devamlılığını sağlayarak yaşanmalı ve uygulanmalıdır.
İşin aslı, güzellikleri görebilmekle, yaşamak ve yaşatmakla hayat güzelleşir, paylaşmakla çoğalır, sevgi ve saygıyla değer kazanır. Unutulmamalı ki hal ve davranışla kanıtlanmayan sözler, yaşanmayan arzu ve dilekler havada kalır.
Ramazan ayı, insana kendisini tutmayı, kontrol etmeyi, hislerine, düşüncelerine, daha da önemlisi nefsine karşı durmayı öğretir. Bir anlamda bilinçli tutulan oruç insana aşırılıkları bir kenara bırakabilme, hırs ve arzuları frenleyebilme, başkaları tarafından yönlendirilen değil, kendi kendini idare edebilen ve kendi seçimleri ile hayatına yön verebilme yeteneklerini geliştirmektedir.
Aslında nefs tuzaklarına düşmemek, nefs kontrolünü sağlayabilmek, kendine hakim olmayı öğretmek için bir fırsat ayıdır. Sabır ve tahammülün eğitimi veriliyor bu ayda. İradenin güç kazanması sağlanıyor bu ayda. İnsana, dayanıklık eğitimi verildiği için, zorluklara karşı dayanma gücü kazandırır.
Peki ya bu manevi eğitimden nasibini alamayanlar…
Hz. Muhammed’in şu uyarısına dikkat etmelidir: “Bir kimse hem oruç tutar hem yalan söyler ve yalanla amel etmeye devam ederse, oruç tutuyorum zannıyla boşuna aç ve susuz kalmasın. Zira Allah’ın onun aç ve susuz kalmasına ihtiyacı yoktur.”.
İnsan bilinçli bir şekilde Ramazan eğitimine tabi olduğu takdirde, yaptığı işinde, sergilediği hal ve davranışında samimi olmalı, kendini aldatmamalı, başkasının gurur ve onuruyla alay etmemeli.
Bu ay tefekkür ayıdır. Bu ay bir manevi eğitim ayıdır, dilinin disipline edilmesini öğretilen aydır. İnsana disiplin duygusunu aşılamakta, iradesini kuvvetlendirmekte, ahlakını güzelleştirmektedir. Yalnız bu ayda geçerli değil, devamını getirmelidir insan. Yani bu aydaki kazanımlarını hayatında yaşatmalıdır.
Bu ay aslında insanın dilini tutması, yalan konuşmaması, insanları incitecek kelimelerden sakınması gereken ve hep güzellikleri yansıtan bir ay olmalıdır.
Ramazan ayı öfkeyi kontrol etme mekanizmasını geliştirmelidir, riyadan (gösterişten) uzak olmayı öğretmelidir insana.
Yalnız kendi mutluluğunu değil, insanlığın mutluluğu için çaba göstermeyi öğrenmeli, dünya nimetlerinin adil paylaşılmasını savunmalıdır. İnsan, kendi hakkına özen gösterdiği gibi başkasının hakkını da kendi hakkı gibi görmelidir.
İnsan mı oruç tutmalı, oruç mu insanı tutmalı?
Bir ay süren eğitimin değeri insanın yaşamındaki kazandıklarının uygulanmasında görülmelidir. Bu eğitimden geçen insan, mahzun yüzlere neşe getirmeli, kırık kalpleri onarmalı, ümitsizlere destek olmalı, çaresizlere el uzatmalıdır.
İnsan bu ayda insan olmayı öğrenmeli. Evet İNSAN olmayı.
Eğer bir damla su orucu bozarsa…
Ya kırılan gönüller…
Yapılan haksızlıklar…
Yenilen haklar…
Atılan iftiralar…
Söylenen yalanlar…
Kalplerde gizlenen kin, nefret, intikam…
Yapılan sahtecilikler, ikiyüzlükler…
Bu ay, insana “Dur ve Düşün” dedirtmeli!
İnsanı kendine döndürtmeli …
Yaptıklarını gözden geçirtmeli…
İnsanı kendi gerçeğiyle buluşturmalı…
Unuttuklarını hatırlatmalı…
Yanlışlıkları farkettirmeli…
İnsana kendini tutmasını öğretmeli…
İnsana insan olma özelliğini kazandırması gereken bir Ramazan ayı olması dileğiyle.
Hayırlı Ramazanlar!
Cok güzel…
Çok güzel