Günlerdir gündemde zamlar konuşuluyor.
Sürekli bir şeylere zam geliyor. Elektirik, su derken en son doğalgaz’a zam gündeme geldi.
Kurun yükselişe geçmesinden dolayı denilerek kur ile ilgili ilgisiz her şeye zam gelir oldu. Ekmeğe bile!!!
Hal böyle olunca maaşlara yapılan zamların yükselen fiyatları karşılayıp karşılamayacağı hesaplandığında açıkta kalınıyor.
Enflasyonun yükselen etkisine dayanarak diğer taraftan milletvekili maaşlarına da zam geliyor. Hem de tek seferde zam ödeniyor.
Düşünün emekliye, işçiye, memura yapılan zam bölünerek verilirken vekile yapılan zam tek seferde veriliyor.
İnsan da sormadan edemiyor neredeyse 20 bine yaklaşan maaşlara daha neyin zamını yapıyorsunuz?
Bir de üstüne üstlük vekile yılın 6 ayı ikramiye ödemesi de yapılıyor.
Seçimlerden seçimlere o da belki emekliye işçiye ikramiye düşerken vekile 6 ay boyunca ikramiye veriliyor.
Vekilin normal maaşı 5 bin küsur iken yolluktur ikramiyedir ve zam derken 19 bini net olarak buluyor.
Vekil insan da bu millet insan değil mi diye sorasi geliyor insanın?
Vekil 19 bin ile geçinemiyor ama bu millet aldığı 1600 lira asgari ücret ve emekli maaşı 1000 küsur lira olan emekli geçinsin deniliyor.
Bir de üstüne yiyeceğe, yakıta, elektrik ve suya zamlar ekleniyor. Bir yerden veriyormuş gibi yapılıp diğer taraftan daha fazlası alınıyor. Millete bu reva mı?
Vekil maaşının %10’unu tek seferde zam alırken, memur, emekli maaşın %3’ünü bir sefer, zamın geri kalan %3’lük kısmını ise yıl sonunda alırken haliyle düşük ödemeyle zam almış oluyor.
Eğer adaletse ve kalkınmaysa amaç herkes kalkınsın, herkese eşit şekilde uygulama yapılsın.
Vekilin millete üstünlüğü mü vardır ey hükümet!
Vekile zam konusu olunca meclisten oy birliği ile karar çıkıyor, bir sefer millete zam yapalım, hayat koşullarını zorlaştıracak zamların da önüne geçelim diye oy birliği ile karar alınamıyor!
Bu trajikomik bir hal değil midir?
Milletin oylarıyla o koltuklarda oturuyorsunuz, milletin sırtından geçiniyorsunuz, emekli olsanız bile maaşınız 10 bine yakın ödeniyor, lakin milletin 1600 lira maaşını arttırmak için kılı kırk yarıyorsunuz.
Sonra da kur efendim, artıyor işte, ne yapalım bir yerden karşılamak gerekir diyerek yiyecektir, yakıttır zam getiriyorsunuz!
Olmaz Efendiler olmaz! Ekonomi böyle yürümez!
Evet, ekonomi 20 yıl öncesi gibi değil. Evet, yaşam standartları 20 yıl öncesi kadar kötü değil. Kabul ediyoruz iyileştirme çok iyi seviyede ama biz hala daha 20 yıl öncesiyle yarışmaya kalkarsak bugünü kaçırırız.
20 yıl öncesine göre iyiyiz ama bugünün yaşam koşullarına göre iyi konumda değiliz.
Avrupa’daki yaşam standartlarını yakalamış değiliz. Gelir seviyesi ve yaşam kalitesi bakımından ele almak lazım.
Bugün biz ürettiğimiz halde fındığın, kirazın en kalitesini yemeyip ihraç edilenlerden kalanları tüketiyorsak, bir de üstüne üstlük tarım ürünlerinde aşırı zamlarla karşılaşıyorsak kimse kusura bakmasın ekonomi açısından iyi durumda değiliz.
Patates, soğan fiyatlarının durduk yerde manipülasyonlar yapılarak arttırılmasının önüne hala geçilemiyorsa yönetim iyi durumda denilemez.
Her yıl başka ürün üzerinden spekülasyon ve manipülasyonlar yapılıyor, olan millete oluyor, yöneticilerin sesi çıkmıyor.
Sonra da oy istemeye gelince utanmadan 20 yıl öncesiyle bugün karşılaştırılarak bak iyi durumdayız deniliyor.
Yeter beyler yeter! Siz en âlâsını yiyeceksiniz, zammınızı alacaksınız. Millete hizmet ve yaşam kalitesini yükseltmeye gelince 20 yıla bak diyeceksiniz.
Öyleyse siz de çok yiğitseniz 20 yıl öncesi vekil maaşıyla bugün geçinsenize, neden geçinemiyorsunuz?
Adaletse herkese adalet, kalkınmaysa herkese kalkınma olsun!
Hep bana ile Rabbena olmasın ki Hakk ile halka hizmet düsturunuzun hali olarak yansıyışını görelim ve şahit olalım lütfen!