Katil İsrail ve Esad’a kötü haberler geldi.
Geldi de bu sözde uluslararası kuruluşlar daha önce neredeydi?
Mesela İsrail’in Filistin topraklarını işgal etmeye başladığı zaman!
Ya da Suriye’deki çocuklar Esad’ın bombalarıyla zehirlenmeye başladığı zaman!
Birleşmiş Milletler, Filistin halkını korumak için yasa çıkardı. Tabi en yoğun girişimler Türkiye’den geldi. Cezayir de bize destek çıkarak bu konuda önemli rol oynadı.
Genel Kurulda düzenlenen oturumda, ABD tarafından BM Güvenlik Konseyinde veto edilen, Filistin halkı için koruma isteyen tasarı tekrar görüşüldü ve oylamaya sunuldu.
ABD cevabını aldı tabi. Tasarı 120 oyla BM Genel Kurulunda kabul edildi. Tasarıya 8 ülke karşı çıktı, 45 ülke ise çekimser kaldı.
Kararda ise “BM Genel Sekreterinden, mevcut durumu inceleyip en kısa zamanda, söz konusu tasarının kabul edilmesinin ardından 60 gün içinde İsrail işgali altındaki Filistin’de sivillerin korunması, güvenliği ve refahı için yapılması gerekenlerin yanı sıra uluslararası koruma mekanizmalarıyla ilgili önerilerinin de bulunduğu yazılı rapor sunması” talep ediliyor.
Neden karşı çıkılır ya da çekimser kalınır, anlamak, akıl erdirmek mümkün değil. Birileri insanlık suçu işliyor. Diğerleri buna seyirci kalmakla beraber insanlık suçu işleyeni destekliyor. Bu nasıl insanlık? Bu nasıl medeniyet? Nerede kaldı bunların ‘İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’? Dini inancından dolayı insanları nasıl ayrıştırabilirsiniz ki?
ABD’nin Filistin’e kurduğu kumpası da görmüyor değiliz. Sırf İsrail’in işgalini meşrulaştırmak için ABD, Filistin ile körfez ülkelerinin arasını bozmaya çalışıyor. Dikkat! Trump kendine göre bir dünya kurup düzenleme peşinde.
Ama BM’de gereken cevap, geç de olsa verildi.
Gelelim Suriye’ye… Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü derler bir topluluk varmış. Sizlerle birlikte fakir de yeni duydum. Küçük bir araştırma sonucu ne zaman kurulduğuna dair bir bilgiye ulaştım. 1997’de kurulan, kimyasal silahları tespit etme ve yok etme amacıyla kurulan hükümetler arası bir örgüt olarak karşıma bir bilgi çıktı.
Tabi ki ihtiyacı var dünyanın böyle bir oluşuma. Ama Esad’ın kimyasal bombaları sadece 24 ve 25 Mart’ta düşmedi ki!
Doğu Guta’da olanları unutmadık. Geçtiğimiz yılın Ekim ayında da BM yukarıda adı geçen örgütle birlikte 4 Nisan 2017 tarihli bir kimyasal saldırıyı dünyaya ilan etti. Etti de bir yaptırım oldu mu? Herhangi bir müdahale oldu mu? Hayır.
Bizim hala umudumuz var! Umudunu yitiren bir Müslüman olamaz tabi. Allah’tan ümit kesilmez. Bu ve bunun gibi katillere karşı elbet bir karşılık olacak. Cenab-ı Hakk, amenna ve saddakna, en iyi bilici ve görücüdür.