100 yıl önce Türk-İslam tarihinde büyük olay gelişmiş, Azerbaycan Halk Cumhuriyeti kurulmuştur. 28 Mayıs 1918 yılında Tiflis’de bulunan Transkafkasya müslüman toplumunun temsilcileri Azerbaycan Milli Şurası’nı oluşturmakla Cumhuriyet’i ilan etdiler. Mehemmed Emin Resulzade’nin başkanı olduğu Milli Şura Meclis tesis olunana kadar Azerbaycan’ı idare eden esas kurum olmuştur. Azerbaycan’ın İstiklal beyannamesi en demokratik hakları, cumhuriyet ilkelerini içermekte idi. Feth Ali Han Hoyski hükümetin birinci kabinesini oluşturarak Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kurulması hakkında dünya devletlerine telsizle bilgiler gönderdi. Azerbaycan toprakları düşman kuvvetlerce işğal altında tutulurdu.
4 Haziran 1918 yılında Batumda yapılan antlaşmaya esaslanan Azerbaycan hükümeti Osmanlı devletinden askeri yardım talebinde bulundu. Nuri Paşa’nın başkanlığında Kafkas İslam Ordusu Azerbaycan halkının yardımına geldi. Başlanğıçta Azerbaycan milislerini eğitmek planlansa da işlerin daha vahim olduğu anlaşılınca Azerbaycan’a takviye kuvvetler gönderilmiştir. Kafkas İslam Ordusu Gence şehrini kurtardıktan ve ermenileri silahsızlandırdıktan sonra Azerbaycan hükümeti Tiflisden Genceye gelmiştir. Gencede hükumetin Feth Ali Han Hoyski başkanlığında yeni kabinesi oluşturulmuştur.
Göyçay muharebesinde ilk kez ağır kayıplar veren Kafkas İslam Ordusu zorluklarla baş ederek ermeni-rus birliklerini geri püskürtmüş, Baküye kadar onları takip etmiştir. Aksu ve Kürdemir’de kasaba içi müharebelerden sonra en güçlü direnme Bileceri istikametinde olmuştur. 5 Ağustos 1918 yılında Bileceri müharebesinde Kafkas İslam Ordusu takviye kuvvetler gelene kadar ilerlemeni ertelemiştir. Bakü’nün kurtarılması 15 Eylül tarihinde gerçekleşmiş, ermeni-ingiliz birlikleri üzerinde kesin zafer kazanılmıştır. Müzaffer Kafkas İslam Ordusu Nuri Paşa’nın başkanlığında Bakü’ye dahil olmuştur. Azerbaycan hükumeti Gence’den Bakü’ye taşınmış, Bakü Azerbaycan Cumhuriyeti’nin başkenti olmuştur.
30 Ekim 1918 yılında yapılan Mondros mütarekesi ile Kafkas İslam Ordusu önce Bakü’den, sonra bütün Azerbaycan’dan çıkmış, yerine ingilizler gelmiştir. İngilizler başlanğıçta Azerbaycan Cumhuriyeti’nin meşruiyetini kabul etmeseler de ülkeni idare ede bilecek tek güçün Azerbaycan hükumeti olduğunu anlamışlar. Bu
zor koşullarda Azerbaycan’da seçkiler geçirilmiş ve Azerbaycan Parlamentosu’na üyeler seçilmiştir. 7 Aralık 1918 yılında Azerbaycan Parlamentosu açıldı, Ali Merdan Topçubaşov Azerbaycan Parlamentosu’nun ilk başkanı seçildi. Parlamento az zaman zarfında Azerbaycan için önemli kararlar almış, gelecekte de önem arz eden kanunları kabul etmiştir.
1919 yılında kurulan yeni hükumetleri Nesib Bey Yusufbeyli yönetmiştir. Azerbaycan’ın gelişmesi ve bağımsızlığının korunması için çaba gösteren bu hükumetlerin aldığı kararlar devletin kurumlarının oluşmasına imkan tanımıştır. Azerbaycanın dünyada tanınması için yapılan girişimler 11 Ocak 1920 tarihinde Paris Barış Kongresi’nde dünya devletleri tarafından de-fakto tanınma ile sonuçlanmıştır.
Sovyet Rusyası Azerbaycan ve Kafkaslar’ın yeniden işğal edilmesinde israrlı görünürdü. Azerbaycan hükumetine yönelen notalarda Sovyet Rusyası’nı idare edenler Azerbaycan Halk Cümhuriyetinin iç işlerine karışır, kömunistleri kışkırtır, Denikin’le savaşa çağırırdılar. Azerbaycan hükumetinin cevaplarını dikkata almayan rus bolşevik ordusu 1920 yılı Nisan ayının 27-de Azerbaycan’a dahil olarak Bakü’ye yetişdi. Onların karşısını almak için Rusya sınırında az sayıda asker vardı. Bu zaman Azerbaycan ordusu Karabağda ermenilerle baş edirdi. Rusya’nın Kızıl Ordusu Türkiyeye yardıma getdiğini bildirmiş, bazı türk komutanlar onları doğrulamıştı. Meğer maksat Bakü’nü ve Azerbaycanı işğal etmek imiş.
Azerbaycan hükumeti istiklalın devamlılığı ve cumhuriyetin kalması şartıyla hakimiyeti bolşeviklere devr etdi. Lakin sonrakı aylarda azerbaycanlılar aldatıldıklarını anlasalar da, geç idi. Ülkeni isyanlar bürüdü. En etkili isyan Gence’de oldu. Binlerce Azerbaycan askeri Karabağ’dan Gence’ye gelerek istiklal ve cümhuriyet için can verdiler. Azerbaycan cümhuriyetçilerinin ekseriyeti ermeni terörüne, Stalin represiyasına kurban getdiler, bazıları ise Türkiye ve Avrupa’ya mühaciret ederek orada Azerbaycan istiklalı için mücadele verdiler.