Mevlâna Hazretleri sık sık, “Şemseddinimizin, nefisleri eli altına almak hususunda, İsa’nın nefesi gibi mübarek bir nefesi vardır. Kimya ilminde eşi benzeri yoktur. Yıldızları davette, riyazatta, ilâhiyatta, hikemiyatta, yıldız bilgisinde, mantıkta, ‘Âfak ve enfüste onun gibi bir kişi yoktur.’ Sözünü söylerdi. Fakat Tanrı erlerinin sohbetine eriştikten sonra, hepsini defterden sildi. Akli ve nakli ilimlerden uzaklaştı. Yalnızca Tevhid sırrını yaşadı, her yerde ve her şeyde Allah’ı seyreyledi.”
Mevlâna H.z. yücelikte sınırsız gördüğü öğretmeninin özelliklerine bir şey daha ekliyor bu kıssada, İsa Nefesini. Kuran’da anlatıldığına göre İsa Peygamber, kendisinden mucize isteyenler için ölüleri diriltmiştir. Çamurdan bir kuş yapıp içine nefesini üfleyince, çamurdan kuş dirilip uçmuş. Bir başka mucizede de evlerinde biriktirip sakladıkları şeyleri kişilere haber verirmiş. (Âli İmran Suresi)
Allah’ın Kudret sıfatının tecelli ettiği Peygamber, nefes üfleyerek çamura, cansız gözüyle bakan insanlar için, can bahşetmiş. Ancak Allah’ın izni olmaksızın bir yaprak bile düşmez. Nefesin gerçek sahibi, İsa makamı’ndan Hak Teâla’dır. Çünkü Allah, kendini talep edip ulaşanların tutan eli, yürüyen ayağı, can veren nefesleri olur.
Şems Hazretleri de bu nefese sahip kişilerden biri. Ölü hükmündeki, dünyaya dönük nefisleri, örnek olup eğiterek diri hâle getiriyor. Hayvan, başı kesilince ölür; baş yerindeyse diridir. İnsan da sır sahibi olunca diriliyor. Sır, Hak sırları, yaratılışın esasını oluşturan ilim.
Hayy sıfatının göründüğü İsa a.s, ve İsa nefesli, nefisli kişilerin anlattığı her şey, öğretileri, Hayy olmak için bir adımdır. Onların lütfettiği Hu sırları, kişinin dirilmesine sebep armağanlardır. Çamurun, dirilik nefesiyle nura döndürülüş yolculuğu. Hu sırları verildiğinde, seçilen kişiler onu, Hayy olarak içlerine, her zerrelerine çekip alırlar. HU ile HAYY arasındaki İlâhi seyir başlar. Bu bir yanma olayıdır aynı zamanda, Aşk hâli.
Bu seyir öyle bir seyirdir ki, bir kamışın sazlıktan kesilip, zararlılarından ayıklanması, doğrultulması, bedenine deliklerin açılması, ateşle imtihanı, içinin temizlenmesi, baş paresinin seçilmesi ve uygun bir neyzenin nefeslemesiyle soluklanmasına dek sürer. Kuru kamış, Mevlâsını bulduğunda ölümü ve dirilişi yaşar. Kendinden ve Özünden haberi olmadan yaşayıp giderken, İsa nefesli bir Kâmil elinde, erler demine destur verilir.
İnsan iki kez doğup, iki kez ölmedikten sonra dönüşümün, değişimin gerçekleşmeyeceği anlatılır. Dünyaya bedenen gelişimiz ve gidişimiz birincisi; sonra bilinçli olarak nefsimizin olumsuzluklarından kurtuluşumuz ve yeniden her dem’e doğuşumuz, dirilik nefesinin sahibi öğretmenlerle gerçekleşir.
Şems Hazretleri, İsa a.s.gibi sıfat makamının nefesine sahip, yücelerden yüce bir Güneş, onun hayat bağışlayan İlmi, Aşkı, Tevhidi zevk edinince Hayret makamından nurlandırdı aynalarını. Sımsıcacık nefesiyle diriltti ölü kalpleri. Kalpten, Kâbe’ye, semâlara yükseldi ruhlar, sohbet başladı Sahib-i Zaman ile.