Üç kıtanın odak noktasında, bir deniz feneri gibi, bütün dünyaya yol ve yön gösteren İstanbul, Yirm ibirinci yüzyılda, New York”un en önemli alternatiflerinden biri olacaktır. Dünyada demografik güçle birlikte üretim gücü, Batı”dan Doğu”ya kaymaktadır. Dünyanın yeni karar merkezleri, Washington, Londra, Paris ve Berlik değil, Pekin, Yeni Delhi, Astana, Jakarta ve Ankara olacaktır. Orta Doğu”nun yıldızı parlayan ülkesi Türkiye”dir.
Dünyanın savaş bölgesi Orta Doğu”da, sürdürülebilir ve kalıcı barışın güvencesi, yüzen ordulara sahip, her sorunu silahla çözmeye çalışan Amerika ve Avrupa olamaz. Tarih boyunca toplumlar, silah taşıyan askerlerin değerlerini değil, hizmet taşıyan gönüllülerin değerlerini benimsemiştir. Dünyanın neresinde olursa olsun, güçle toplumları değiştirmeye çalışanlar, büyük bir dirençle karşılaşırlar. Hiçbir ülke, hiçbir ülkeye silahla misyon, vizyon ve demokrasi ihraç edemez.
Dünyanın kültür merkezi Akdeniz”de, ekonomik dokusu ve siyasal yapısıyla, büyük bir gelişme gösteren Türkiye, yüklendiği misyon ve sergilediği vizyonla, bütün dünyaya güven ve ümit vermektedir. Geçen yüzyılın dünyaya kapalı, korku ülkesi, yeni yüzyılda dünyaya açık, güven ülkesine dönüşmüştür. Türkiye geleceğin dönüştüren ülkesi olmak için, her alanda kendisini dönüştürmesini bilmiştir. Türk toplumu,son yarım yüzyılda dönüşmeden dönüşmesini bilmiştir.
Türkiye, hiçbir Avrupa lükesinden geri kalmayan zengin ekonomik, siyasal ve kültürel birikimiyle oluşturduğu, birleştirici, bütünleştirici ve büyük yol haritasını gören vizyonunuyla, silahsız ve savaşsız yeni bir fetihin kapılarını açmaktadır. Türkler geçmişte Anadolu”nun gönüllerin fatihleriyle gittikleri coğrafyalara, yeni yüzyılda pazarların fatihleriyle gitmektedirler. Anadolu insanı için, coğrafya savaş alanı değil, barış alanıdır.
Nobel ödüllü iktisatçı Gunnar Myrdal”ın “Asya”nın Dramı” isimli kitabında ayrıntılı olarak anlattığı gibi, bugünün büyük ekonomileri Japonya, Güney Kore, Hong Kong, Singapur ve Malezya”nın kişi başına düşen milli geliri, ellili yıllarda Türkiye”nin çok altındaydı. Türkiye, onların dışa dönük ekonomik büyüme stratejilerini, seksenli yıllardan sonra Özal”ın kazandırdığı vizyonla, benimsedi ve başarıyla uyguladı. Artık Türkiye Batı”dan yardım isteyen ülke değil, Batı”ya yardım eden bir ülkedir.
Türkiye yeni misyon ve yeni vizyonuyla, zengin tarih ve geniş coğrafyasının kaynaklarını en verimli bir biçimde değerlendirmektedir.
Ülkelerin geleceklerini inşa etmede, yeni bir vizyon, yeni bir teknolojiden çok daha önemlidir.
Orta Doğu”dan Amerika çekilirken, Türkiye ilerleyecektir.Orta Doğu’nun merkez ülkesi Türkiye’dir.
Ortadoğu’nun geleceği Topkapı’da okunan Kur’an ve Ayasofya’da okunan Ezanla inşa edilecektir.
Ortadoğu’nun mimarlarının bir elinde MESNEVİ,bir elinde de MUKADDİME olacaktır.
Mesnevi’de iç Mukaddime’de dış dünyayı inşa etmenin yol haritası vardır.