Sabır ve selamet ile çıktım yollara
Aşk ilen derim gayrı Allah
İçten içe yanar bir çerağ
Daha ne diyem ki Allah Allah
Bir çile ki bu meskenin son düzlüğünde çıkar karşıma…
Ki Sen Hayy sin Allah…
Varsın tüm belalar üstüme gelsin deyişini hatırlayıp
Sükut ile Sen’de olmaya gayretteyim Allah
Anladım ki düşüncede uzaklaştıkça Sen’den
Herkes görünür gözüme sanki şerden
Oysaki çekerim içime nefesi rahman
Güler yüzümde saklanır sanki Allah…
Sen ki ey cânıma cân bağışlayan…
Öfke nöbetlerinin ardından gelen ümitsizlik hissini muhabbeti ile ân’da şenliğe çeviren yine Sen…
Her şeyin sade bir ân olduğunu tezatlar içindeki rahimiyeti keşfedince anlarım.
Boşa geçen zamanları ân içinde nasıl doldurabileceğimi fısıldayan bir ses var bugün içimde…
Durmadan sesleniyor…
Gel, gel, gel…
Etrafa gülümsedikçe artıyor algım…
Kuşların sesi bile bir başka güzel geliyor o vakit…
Rahman nefesi çekiyorum doyasıya içime…
Allah Hayy…
Hayır hayır…
Düşüncelerimin dağılmasına izin vermemeliyim…
Sen hep benimle…
Hep bende…
Ve her daim muhabbette…
Seslendim ya sana…
Hemen nasıl duyuverdin…
Bir huzur kapladı hemen içimi…
Aşkın ile yandı bir çerağ…
Sonra bir öfke geldi geçti…
Sönüverdi soğuk rüzgarlarda…
Nasıl da üşüdüm…
Sabah yine bir huzur…
Sevinçle doğruldum yatağımda…
Sen idin hep yanımda…
Bense Yunus misali…
Bir dem gelir İsa gibi bir dem Firavun olurum…
Gelir geçer bir hâl ile…
Kaybolup nefesinle cân bulurum…
Cuma şeriflerimiz hayr olsun. Mevlâmın güzellikleri üzerimizde daim olsun. Gülümseyen yüzlerimizle etrafa verdiğimiz huzur ve etkileşim artsın artsın… Cumanın demi devranına aşk ile Huuu… Huuu… Huuu…