Bir arkadaşım vardı adı Berivan.
Değişik fikirleri olan tatlı bir kızcağız idi.
Acaba şimdilerde nerede, neler yapıyor bilmiyorum.
Liseden sonra bağımız iyice koptu.
Üniversite, evlilik, çalışma hayatı derken bir daha ne aradık ne sorduk birbirimizi.
Bugün ansızın gönlüme düşüverdi Berivan.
O güler yüzüyle sanki beliriverdi gözlerimin önünde.
Bir ânlık idi belki lakin bendeniz için bir ömre bedel oldu Berivan’ın gülümseyişini hatırlayışım.
Telefon rehberimi kurcaladım ama malesef sonuç alamadım.
Neden diyecek olursanız artık eskisi gibi numara ezberleme derdimiz olmadığından çöp misali hafızalarımız.
Hiçbir şey tutmuyor ki.
Telefonlar deseniz kullan at.
Kimbilir liseden bu yana kaç telefon değiştirdim.
Neyse bir umut ile ben Berivan’ı ânmaya devam edeceğim.
Belki gün olur kesişir yollarımız.
Ooo paydos saati gelmiş de geçiyor. Hiç farkında olmadan geçti bugün.
-İyi akşamlar Canan Hanım.
-İyi akşamlar Burcu. Görüşmek üzere.
-Ahh iyi akşamlar efendim. Size bir not var. Yoğunluğunuz nedeniyle bugün bilgi veremedim.
-Kimdenmiş?
-Berivan adında bir Hanımefendiden. Telefon numaranızı kaybettiği için şahsınıza ulaşamamış ancak isminizden şirketi ve iletişim bilgilerini bulunca hemen aramak istemiş. Müsaitlik durumunuza göre önümüzdeki hafta yurtdışından dönüşünde yanınıza uğramak istiyor. Sizi bilgilendirmemi istedi. Ayrıca özel olarak belirtti ki sizi çok özlemiş.
-Bu habere ne kadar sevindim anlatamam. Tekrar ararsa bana haber ver lütfen. Teşekkür ederim.
-Peki efendim iyi akşamlar.
-İyi akşamlar.
Bugün ânsızın düşüvermişti Berivan gönlüme. Demek ki karşılığı varmış. Dört gözle ve heyecanla bekleyeceğim. Bir hafta umarım çabuk geçer.
Bende çıkayım artık. Bu işler bitmek bilmez. Ooff şimdi bu trafikte eve gitmek!!! Ben sinirlenmeyeyim de ne yapayım. Bütün gün çalış dur; yorgun argın işten çık; bir de üstüne akşam iki saat trafikte takılı kal. Offf!
*Devam edeceğiz.