Suriye’de muhaliflerin elinde bulunan Doğu Guta’daki içler acısı detayları daha önce sizlerle paylaşmıştık. Esad, Doğu Guta’ya bu hafta da saldırdı. 5 yıldır abluka altında olan Doğu Guta’da son iki haftada ölenlerin sayısı tam tamına 707. İnsan hayatına saygısı bitmiş olan rejim yine kadın, çocuk, yaşlı demeden herkesi öldürüyor.
Esad, kendisine muhalif sesler çıkaranı yaşatmamaya karar vermiş belli ki. BMGK’den çıkan ateşkes kararına rağmen Esad kendi insanını öldürüyor.
Beyaz baretliler adlı sivil savunma örgütünün açıklamasına göre toplam ölenlerin 658’i çocuk. Aman Ya Rabbi… Bir insanın gözü bu kadar döner mi? Demek ki dönüyormuş. Yaralıların, kimyasal saldırılar sonucu ileri derecede kanser hastası olanların bölgeden çıkmalarına zaten izin verilmiyor. Kadınlar, çocuklar ve yaşlılar hayatta kalabilmek için bodrum katlarda saklanırken erkekler hayatta kalabilmeleri için mecburen evlerinin dışına çıkıyorlar. Dolayısıyla ölüm istatistiklerinde erkekler daha fazla yer tutuyor.
Esad rejimi Doğu Guta’nın muhtelif mahalle ve köylerine tam 917 hava saldırısı düzenledi. Bu 10 günlük süre içerisinde gerçekleşen ve sadece havadan gerçekleştirilen saldırılar. Bunun haricinde karadan, 459 karadan karaya füze, 284 varil bombası, 172 yakıcı bomba, 15 misket bombası, 3 bin 879 roket ve 3 bin 357 top atışıyla Doğu Guta’daki masum insanları hedef aldı.
Rusya bu konuda hiç samimi değil. Suriye’yi daha doğrusu bu vahşete kanlı elleriyle imza atan canileri neden yalnız bırakmıyorlar anlayabilmiş değilim. Uzaktan emir vermek bir şeyin çözümü değil, bir yöntem de değil. Bir de şöyle bir şey geliyor aklıma. Amerika YPG’yi besledi, bölgenin başına dert oldu. Rusya da Esad’ı destekledi, kendi halkını kesti, doğradı. Bundan da acizane, Rusya’nın Amerika’dan hiçbir farkının kalmadığı sonucunu çıkarabiliriz diye düşünüyorum.
Bundan bir hafta önce BMGK’de 3 gün içinde bir ateşkesin olması gerektiği kararı çıkmıştı. Sözde arabulucu Rusya da 27 Şubat’tan itibaren sabah saatlerinde ateşkesin başlayacağını ve rejimin de buna ileri sürmüştü. Rusya’nın bu konuda artık sözünün geçmediği ortadadır. Atılması gereken adım ise bellidir. Rusya’nın Esad Suriyesi ile görüşmeleri sonlandırması en hayırlısı olacaktır.
Doğu Guta’nın nüfusu 400 bin. 5 yıldır yoğun bir şekilde hırpalanan bu bölge daha ne kadar dayanır, bilinmez. Rabbim güç kuvvet versin. Ama artık bizim de bir adım atmamız lazım. DOĞU GUTA İNSANLIĞIN GÖZÜ ÖNÜNDE ÖLÜYOR! Bir kimsenin de sesi çıkmaz mı ya hu?! Anadolu Ajansı’nın Doğu Guta’dan dronelarla çektiği resimleri inceleme fırsatım oldu. O resimlere herkesin bakmasını isterim. Yerle bir olmuş yollar, evler, hayatlar… Belki bilgisayar oyunlarında bile görülemeyecek derecede yıkılmaya yüz tutmuş apartmanlar…
Buradan uluslararası kuruluşlara bir kez daha seslenelim. Doğu Guta için derhal ama derhal bir şeyler yapılmalıdır. On binlerce insanı 5 senede kaybeden bu 400 bin nüfuslu yerden kimsenin mi kalmaması gerekir? Eğer cevabınız hayır ise lütfen. İnsanlık için… Sesinizi çıkarmadıkları için de bu devletlere, uluslararası kuruluşlara tebriklerimizi (!) bir borç biliriz.