Şeker Kurumu geçtiğimiz yıl Aralık ayında çıkarılan KHK ile görevini yerine getiremediği gerekçesiyle kapatılarak Gıda ve Tarım Bakanlığına yetkileri devredildi.
Bu kapatma kararının ardından birçok endişe gündeme geldi.
Bakanlıkta şeker üretimi ve işletmelerine vakıf olmayan yöneticilerin nasıl denetim yapacağı, Kotalar konusunda azalmanın görülmesi üzerine sektörün aksayacağı ve yabancı firmaların sektöre hakim hale geleceği gibi endişeler hakim…
Diğer taraftan ise pancar ile şeker üreten üreticilere yönelik olumsuz etkisi olacağı düşünülen bu kararla pancarla şeker üretimi azalıp yerine sağlığa zararlı olan mısır şurubu ile üretimin sektöre giriş yapıp artacağı yönünde değerlendirmelerde var.
Ayrıca KHK ile birlikte Şeker fabrikalarının kapatılması ve özelleştirilme görülmesi de endişe verici unsurlardan biri…
Hal böyle olunca ister istemez bir takım sorulan akıllara gelmiyor değil!
OHAL kapsamında çıkarılan KHK’lar ulusal güvenlik merkezlidir. Şeker Kurumu ve fabrikalarının ulusal güvenlikle ne gibi bir ilgisi vardır? Nasıl bir tehdit oluşturmaktadır?
Şeker Kurumu görevini yerine getiremiyorsa neden mecliste bu tartışmaya açılarak genel kurul kararı almak yerine KHK ile kapatma tercih edildi?
Şeker Kurumu ve üretimi ile ilgili Bakanlığa sunulan raporlardan bahsedilmektedir. Bu raporları hazırlayanın Ziraat kurumları değil de Amerikan Şirketi Cargil olduğu yönündeki iddialar hala daha cevap gelmemiştir.
Eğer bu iddia doğruysa ABD menşeili şeker üretim devi olan bu şirkete rapor hazırlatmak hangi aklın ürünüdür?
Bu şirket mısır şurubu ile şeker üretirken, pancar ile şeker üretimi konusunda elbette olumsuz bir rapor hazırlamaz mı?
Şeker üretimi konusunda denetimin aksaması ve üretimin düşmesi ile birlikte ithal ürünler sektöre girecekken bu gibi dev şirketlerin Türk piyasasında tekel elde etmesine yol açmaz mı?
Biz üretimde yerlilik artmalı, sanayimiz geliştirilmeli, dünya piyasalarında ticaret bakımından güçlü bir aktör olmaktan söz ederken böyle kararlar alınmasının mantığı ne olabilir?
Bu gibi endişelere ve iddialara neden Bakanlıktan cevap gelmemektedir?
Hükümet bu konuda neden sessizliğini korumaktadır?
Yerlilik ve millilik unsurunun ekonomiye yansıtılması politikasına ne olmuştur?
Bunlar gibi cevaplanmayı bekleyen birçok soru ve giderilmeye muhtaç birçok endişe vardır.
Hükümeti bu konuda göreve çağırmak hakkımızdır. Ve bir an evvel cevaplandırmakta üzerlerine farzdır.