İnanmakla başlar her şey…
İnanç, pozitif düşüncenin belki de temeli…
İnanırsan başaramayacağın bir şey yoktur, inanırsan yenemeyeceğin hastalık yoktur, inanırsan kazanamayacağın savaş yoktur…
Beyne etki eden en büyük eylemdir inanç…
İnancın tüm kültürlerde muazzam bir gücü vardır. Her şey beyinde başlar ve beyinde biter. Bir şeyi yaparken inancımız ne kadar güçlü ise başarı oranımız o kadar yüksek olur. Tam tersi, bir şeyin ne kadar imkansız olduğuna inanırsak, beynimiz bunun neden imkansız olduğunu ispatlamak üzere çalışmaya başlar.
Kavanozdaki pire deneyini bilmeyen yoktur sanırım. Pirelerin farklı yükseklikte zıplamasının nedenini araştıran bilim adamları deney için birkaç pire toplayıp 30 cm yükseklikteki bir cam kavanozun içine koyup yine cam bir kapakla kavanozu kapatırlar. Kavanozun zemini ısıtılır. Pireler zıplayarak kaçmaya çalışırlar ama cam kapağa çarparak düşerler. Zemin sıcak olduğu için tekrar zıplarlar. Camın ne olduğunu bilmedikleri için kendilerini neyin engellediğini algılayamazlar. Defalarca cama çarpmaları sonucunda 30 cm’den fazla zıplamamayı öğrenirler. Bütün pirelerin 30 cm zıpladığı görülünce cam kapak açılır, zemin tekrar ısıtılır. Tüm pireler eşit yükseklikte zıplar. Artık engel yoktur, daha yükseğe zıplama olanakları olmasına rağmen cesaret edemezler. Kaçma imkanına sahiptirler ama kaçamazlar. Engel artık zihinlerindedir. Pire deneyi canlıların neyi başaramayacaklarına bir örnektir.
İçimizdeki doğru inançları desteklediğimizde yapmak istediklerimize adım adım ulaştığımızı görürüz. Becerilerimiz konusunda yanlış inançlarımızı değiştirdiğimizde kendimize olan güvenimiz de artar. İnancımız ne kadar zayıfsa, başarısızlık ihtimalimiz o kadar fazladır. Bir işe başlarken olumsuz cümleler kullanmak başarısızlığı beraberinde getirir. Kendiniz dahil her şey hakkında olumlu düşünün. Olumsuz düşünceler kişiyi hasta bile edebilir.
İnanmadan başarı gelmez. Her şeyden önce başarabileceğine inanmak gerekir. Çoğunluk başarıya inancın başarının yarısı olduğunu savunsa da bence inanmak başarmanın yarısı değil tamamıdır. Başarmak için inanmalısınız. Alanlarında üstün başarıyı yakalamış insanlarla yapılan bir araştırmaya göre; bu başarıların altında yatan en büyük etkenin vazgeçmemek olduğu saptanmıştır. Suyun akışındaki süreklilik gibi… “Mermeri delen suyun gücü değil, devamlılığıdır.” Vazgeçmemenin altında ise kendini adamak yatar. Bir insan kendini adadığı bir işte her şeyiyle kendini o işe vererek çalışır. Çünkü o, her şeyiyle yolunun sevdalısı olmuştur. Vazgeçmemek için inanmalısınız, başarmak için inanmalısınız. Başarıya ulaşmak daima kendi içimizdeki mücadele gücündedir. Başarı kendi ellerimizdedir…
Sevgiyle..