Ligin bitimine az bir süre kala Antalyaspor karşısında alınan yenilgi gösteriyor ki Fenerbahçe yerini sağlamlaştırmak istemiyor. Kupa maçı bahanesiyle oynanan bu futbolun hiçbir şekilde izahı yok! 90 dakika boyunca koskoca takımda sadece Volkan Demirel ve Mehmet Topal ayakta durdu. Uzun bir aradan sonra ilk defa ilk 11’de maça başlayan Emenike ise ilk yarıda en etkili isim oldu. Ancak o da ikinci yarı etkisini yitirdi.
Defans hattında sıkıntı bitmiyor. Kart cezalısı Skrtel’in yerine oynayan Neustader adeta amatör küme oyuncusu gibiydi. Alt yapıdan getirilip yedek bekleyen gencin birine şans tanınsaydı belki de daha iyi oynardı.
O tribündeki sekiz bin küsur taraftar bile o maç için çok fazlaydı. Alınan kötü sonuçlar, takım içinde yaşanan huzursuzluk, yönetimdeki sıkıntılar ve Advocaat’ın açıklamaları yüzünden evinde oynanan maçlara taraftar gelmiyorsa bunun sebebi nedir?
Hollanda Milli Takımı ile anlaşan Dirk Advocaat ise zaten her şeyi bırakmış. Antrenmanlardaki sistem sadece 5’e 2 top kapma, dar alanda pas çalışması ve çift kale maç mı olmalı? Kadroya da bakacak olursak; sene başından beri yerden yere vurduğu Salih Uçan nasıl olur da ilk 11’de başlar? Takımda sağ bek eksikse illa ki 4’lü defans ile mi başlamak zorundasınız? Hiçbir yedek taktik üretemediniz mi? Sene başında Vitor Pereira’nın 3-5-2 denemesi çok mu kötü oldu? Aynı mekviide çok oyuncu var diye yakınırken bu oyunculardan niçin verim alınamadı? Eğer ki aynı mevkiiye çok fazla oyuncu varsa Karavaiev transferi niçin oldu?
Gelecek sezon yapılanmasında transferler gelecek olan hocaya bırakılmalı. Çünkü her hocanın kendine göre uygun gördüğü bir taktik anlayışı vardır ve bu taktiğe uyan oyuncuları ister. Karşısına çıkan her oyuncuyu transfer ederse de haliyle başarı gelmez. Yeni bir van der Wiel veya Krasic sıkıntısı çekmemeyi tüm taraftarlar olarak umuyoruz.
İğneyi başkasında çuvaldızı kendine batır derler. Çuvaldızı kendimize yeteri kadar batırdık diye düşünüyorum. Sıra iğneyi başkasına batırmaya geldi. Hakem Mete Kalkavan son derece kötü bir maç yönetti. Sarı kartları bazen yerinde kullandı. Bazense alakasız bir yerde gösterdi. Maçın ilk 15 dakikasında en az 5 defa sert faul yapan El-Kabir’e 25. dakikada kart çıktı. Neustader’in eline çarpan topta ise Bursaspor maçını hatırladım birden. Neustader’e de aynı durumdan bir sarı kart çıktı. Tecrübeli diyorlar ama bu pozisyonlar tecrübe gerektiren şeylerdir. Eğer tabi o takıma düşman değilsen.