Durmadan hareket halinde olan bir devrandayız.
Kendimizden kendimize, seferden seyire, seyirden aşka, aşktan muhabbete ve nihayetiyle cemâle…
Durmaksızın bir seyir…
Düşünebiliyor muyuz ki, Sen’le olduğumuz her ân yeni bir şen…
Sen ile olduğumuz her vakit yeni bir gelişim bizler için…
Ağğ ki bir görebilsek gözler içre cân içinde cânın…
Ağğ ki bir nebze hissedebilsek o âli varlığın…
Subhan olan ve dahi içte her ân hazır ve nazır bulunan O Ganny varlığın bereketini nûş etme zamanıdır şimdi..
Şimdi içten içe devrededuran muhabbet ateşini birbirimize kenetlenerek muhabbet’ullaha bırakma zamanıdır…
Aşkın muhabbetiyle şadan gönüllere ulaşma zamanıdır…
Ye’se kapılmaya hiç mahal var mıdır?
Kendini kaybetmeye boşa vakit tüketmeye yer var mıdır artık?
Dün geçti cancağızım, artık yeni şeyler söylemek lazım…
Yani devrin hakikatinde yenilenmek lazım efendim…
Yenilenmek…
Ama dışardan dışarıya değil, önce içerden içeriye bir sefer ile içerden dışarıya bir yenilenme lazımdır bizlere…
Silkinip uyanma vaktidir gayrı…
Toparlanıp kendine gelme vaktidir…
Ellerinden tutan âli gönüllerin varlığını nimet bilip kılıç kuşanma vaktidir…
Vakit aşk vaktidir azizim aşk…
Haydi giy ayakkabılarını…
Çık dışarılara…
Vakit hizmet vakti…
Vakit dirilme vaktidir…
Dem Bu Demdir
Yorum Yazınız