Kutsal Kudüs

Kudüs, bütün kutsal dinlerde çok büyük öneme sahip, kıymetli muntazam bir şehirdir. Bağrında Mescid-i  Aksa’yı barındırmaktan önemi iki kata çıkmaktadır. Nitekim Allah’ın insanları doğru yola sevk etsinler diye yeryüzüne gönderdiği birçok hak peygamber ve elçilerinin yurdu olmuştur. Allah Resulünün kutlu yolculuğunda, Allah tarafından Kudüs’te misafir edildiği ayette de apaçık bir şekilde bildirilmiştir. Ayeti Kerime şöyle buyurur: “Kulunu, kendisine birtakım ayetlerimizi göstermek için bir gece Mescid-i Haramdan çevresini mübarek kıldığımız Mescidi Aksaya yürütenin şanı pek yücedir.” (Israil,17/1)

Çevresinden kasıt ise Filistin topraklarıdır. Birçok kez Filistin’in sadece bir toprak parçası olmayıp, topraklarında sayısız kutlunun yattığı ve ayak bastığı bilakis bereketli ve mübarek bir belde olduğu delillerle sabittir.

Allah’ın yeryüzünde Nuruna yakın yerler ve Arşının Gölgesi olarak sıfatlandırdığı, yeryüzü kubbeleri (Mescidi Haram, Mescidi Nebevi ve Mescidi Aksa) vardır… Duaların kabulüne vesile ve ibadetlerin kat ve kat sevaplandığı bu kubbeler Rabb-ül Alemin’in ikramıdır insanlığa. Nitekim yine Resulallah Efendimiz sav bir hadisi şerif rivayetinde  şöyle buyurmaktadır: “Yolculuk ancak şu üç mescidden birine olur: Benim şu mescidime, Mescidi Harama ve Mescidi Aksa’ya.” (Müslim, Katabul-Hacc15/415, 511, 512)

Mescidi Aksa ya verilen önemi arzı hemhaldendir ki bir gün Hz. Meymune (ra) Efendimize şöyle sordular: “Ey Allah’ın Resulü! Bize Mescid-i Aksa hakkında hükmün ne olduğunu bildirir misiniz?” diye sorar: Peygamber sav Efendimiz şöyle buyurur: “Oraya gidin ve içinde namaz kılın, eğer ki gidemez ve içinde namaz kılamazsanız, o zaman kandillerinde yakılmak üzere oraya zeytinyağı gönderin.” Yani bu hadisten de anlaşılacağı gibi Mescidi Aksa için yapılan hiçbir şey boşa gitmez.

Mescidi Aksa’yı bağrında bir evlat misali saklayan Kudüs, kutlu mübarek Kudüs! Nicelerinin uğrunda kanını ve gözyaşını döktüğü, zalimlerin aldık dedikçe, bir o kadar Rabbinin emin ligi altına alınan Kudüs! Yeryüzünde Efendimize benzeyen şehir! Efendimizin zalimlerden çektiğinin görünen yüzü Kudüs…

Allah’ın koruması altında oldukça, hiçbir zalim sana el uzatmayacaktır… Rabbimiz seni ayetinde buyur ya, Allah’ın mescitlerinde onun adının anılmasını yasak eden ve onların yıkılması için çalışandan kim daha zalimdir? Böyleleri oralara eğer girerlerse ancak korka korka girebilmelidirler. Bunlar için dünyada rezillik, ahirette ise büyük bir azap vardır.”(Bakara/114)

Çağlar boyunca süregelmiştir ki zalimler Kudüs gibi kıymetli ve manevi değeri yüksek, Müslümanların birlik ve beraberliğini simgeleyen değerlerimize saldırmışlardır. İslam’a olan kindarlıklarını ve hırçınlıklarını zulmederek ve manevi değerlerimizi yok ederek ortaya koymuşlardır… Elbette ki yeryüzünde ve göklerde ve semavati zeminde… Yaratılmış bütün bir mahlûkatın her hali ve dili Allah Azze ve Celle’nin hükümdarlığı altındadır… Zalimlere sabretmiş ve zalimin zulmüne karşı ne yapılacağı hususunu da Müslümanlara birer imtihan vesilesi eylemiştir… Zalimlerin zulmünün karşılığı bellidir, fakat Rabbül Âlemin arşının gölgesi olarak belirttiği yerler için ve haksızlık karşısında Müslümanların neler yaptığından da haberdardır…
Nitekim insanoğlunun yaratılageldiği  günden bu yana Allah’ın kutsal saydığı ve bambaşka bir kutsiyet yüklediği yerler ve beldeler olmuştur. Her ne kadar zalimler zulmünden vazgeçmemişler ve Allah’ın yoluna saldırmışsalar da Rabbül Âlemin her defasında zalimleri mağrur etmiş ve zalimlere zafer tattırmamıştır.  Allah cc insanları yenileyecek ve dinlerini ihya edecek birilerini yollamıştır. Döneminde Allah’ın dinine sahip çıkmış ve Allah’ın kutlu saydığı birçok beldenin mücadelesine mücahit yetiştirmiş ve haksızlığa karşı durmadan mücadele etmiş, kendisini içinde bulunduğu zaman diliminde milyonları yetiştirmiş bir zatta Seyyid Şerif Gavsul Azam Pir Abdulkadir Geylani ra Hazretleridir. Bulunduğu dönemde de Allah’ın kutsal saydığı şehir Kudüs işgal altındaydı. Haçlıların yakıp yaktığı dönemde, Selahaddin Eyyubi’nin güneşi olmuş ona yol göstermiş ve ordusunda yer almak üzere çok değerli ilmi, ruhani ve içtimai yönden üslup ve metod uzmanı arifler ve mücahitler yetiştirmişti. Gavsul Azam Geylani ra Hazretleri, talebelerini Zengi komutasında, Selahaddin Eyyubi’ye destek olmak üzere görevlendirmiştir. Birçok talebesi harp ve siyaset meydanında mücadele vermiştir. Ve Gavsul Azam Geylani ra Hazretleri Kudüs’teki büyük zaferin manevi yüzü olmuştur…

Onca mücadelelere karşı yine zalimler Kudüs’ün kutsiyetini batıl ve sapık din düşmanlıklarından vazgeçmeyerek işgal ve sömürmeye devam etmişlerdir.
Ümidimiz odur ki bugünkü Kudüs un sınavı ve içinde top tüfeklere karşı, sapan ve taşla… Canla başla mücadele veren yaşlı, genç, kadın erkek çocuk… Yetim öksüz ve kimsesizlerin sınavının sebebi bizim gafletimiz olmasın inşallah…