Özellikle Konyaspor taraftarını tebrik ederek başlamak istiyorum yazıya. Gerçekten hayran kaldım. Maç öncesi yaptıkları kareografi olağanüstüydü. Maç içinde de sadece takımlarını desteklediler. Karşı takıma herhangi kötü bir söz veya küfür etmediler. Keşke Türkiye’de bütün taraftar toplulukları onlar gibi olsa.
Maç yönetiminde ise gerek orta hakem yan hakemler çok etkisiz kaldı. Fırat Aydınus’un daha 7. dakikada yaptığı hata bütün maçı etkiledi. Yan hakemin vermediği faulü kendisinin vermesi yanlış bir karar oldu. İlk yarıda Valbuena’nın topu omzuyla kontrol etmesine rağmen koluyla kontrol ettiği yönünde karar vermesi başka bir durum. İkinci yarıda Manyama’nın Valbuena’ya yaptığı hareket bence direk kırmızı kartlık bir hareketti. O kırmızı kartı verse bile kimse neden attın demezdi. Fenerbahçe tarafını kızdıran bir başka şey ise Konyasporlu oyuncu oyun içinde sakatlanmışken ve Konyaspor atağa çıkmaya hazırlanırken oyunu durdurmayıp Fenerbahçe akını başlarken durdurması oldu. Bu hareket de maç sonuna yansıdı. Ömer Ali’nin sakatlanmasından sonra Konyasporlular topu taca atınca Fenerbahçe oyuna devam etti. Çoğu kişi topu vereceklerini zannetti ama Fenerbahçeli futbolcuların yaptığı daha doğruydu.
Yine maç sonuna doğru Konyaspor ceza sahası önünde Manyama’nın Alper’e hareket %100 fauldü. Ardından gelişen atakta da aynı hareket Konyasporlu oyuncuya yapılınca bu sefer faul verildi.
Büyüklerimiz “iğneyi başkasına çuvaldızı kendine batır.” demişler. Güzel de demişler. İğneyi başkasına batırdık. Şimdi çuvaldızı da kendimize batıralım.
Uzun zamandır izlediğim en kötü kadro dizilimi vardı. Birkaç yazıda Oğuz Kağan’ın oynamasından bahsetmiştim. Oynamalı evet. Ancak şimdilik ilk 11 başlaması uygun değil. Gelişmesi lazım. Bu açık. Son 15-20 dakika kala al adamı oynasın.Onun yerine bu akşam kadroda Ozan olmalıydı.
Isla’nın oyununu hiç beğenmedim. Ki zaten yaptığı asistle (?) takımına golü yedirdi. O eski hali kalmamış. Takıma ısındığı zaman önündeki oyuncuya verdiği destek harikaydı. Şimdi önündeki topa bile vuramıyor. Bu yüzden formayı Şener’e kaptırdı zaten.
Bu akşam kadroda onun yerine Dirar da sağ bek oynayabilirdi. Alper’i yedeğe almaktansa bence Dirar sağ bek, Alper ise kanatta görev alsaydı belki de başka bir ilk yarı izleyecektik.
Yedek kulübesinde 2 tane forvet oyuncusu var. Bunlar için 90 dakika çıkaramaz diyorlar. Lakin yine de değişmeli oynayabilirlerdi. İlk yarıda birkaç atak dışında hepsi ceza yayı ve çevresinde bitti. Orada Fernandao olsaydı bence ilk yarı 1-2 gol bulabilirdi. İkinci yarıda da yerine Soldado alınabilirdi. En azından takım forvetsiz kalmazdı.
Fernandao demişken; takıma küstüğü her halinden belli oluyor. Kaçırdığı golde yaptığı koşu çok akıllıcaydı. Onun haricinde olumlu hiçbir şeyi yok. Eski Fernandao olsa defans arkasına sarkar, yırtar parçalardı. Şimdi bir enkaz kalmış. Öyle görünüyor ki takımdan ayrılmayı kafasına koymuş.
İkinci yarı oyuna giren Soldado’ya birkaç sözüm olacak. Sen 3 gol atıp kendini kral ilan ettin ya. Yazıklar olsun senin profesyonelliğine. Eğer sen kralsan devamını getirirsin. Sana umutla bakan taraftarlara ne diyeceksin şimdi? Tutuk oynadığın futbolla zaten Janssen oynuyor kadroda. O da olmayınca forvetsiz kalıyor. Varsın ama yoksun.
Takıma takviye şart. Geçen senelerdeki hatalara düşüp eldeki oyuncular yeterli denmemeli. Bu devre arasında mutlaka ve mutlaka eksik yerlere transfer yapılmalı. Hatta forvet hattına yedek kalabilecek yerli bir isim de alınabiliyorsa güzel olur. Eğer Fenerbahçe bu sene şampiyonluk istiyorsa transfer yapmak zorunda. Aksi takdirde şampiyonluk yarınlara kalır.
Sonuç olarak maç fazlasıyla da olsa 71 koca hafta sonra Fenerbahçe liderliğe yükseldi. Bu da bir züğürt tesellisi olsun.
Son olarak da Fatih Terim’e Galatasaray başındaki 4. döneminde başarılar dilerim. Umarım ki takım toparlanır ve bizi de daha heyecanlı haftalar bekler.