Nerden başlasam, nasıl anlatsam bilemiyorum. Çorap değiştirir gibi değişen taktik anlayışından mı ? yoksa oyuncuların seçimi ve oynatıldıkları yanlış pozisyonlardan mı ? yada şampiyonluğun elinden yavaşça kaydığını göremeyen aciz yönetimden mi ? Tudor, eşine yapmadığı kadar sürprizi her hafta değişik taktik anlayışıyla Galatasaray taraftarına yapıyor. Sahadaki futbolcuların yeriyle oynuyor, alışık olmadıkları pozisyonlarda kendilerine görev veriyor. Evindeki dekor ile bu kadar uğraşıp, beyaz eşyaların yeriyle bu kadar oynasa, eşi onu çoktan kapının önüne koyardı. Lakin Dursun başkan bir türlü Tudor’ u kapının önüne koyamıyor. Sahaya 3-5-2 taktiği ile çıkıldı. Bu taktik benzeri oyun anlayışı, Fenerbahçe maçında da uygulanmıştı. Sahaya sürülen üç stoper oyuncularından Maicon sağ tarafa, Ahmet Çalık sol tarafa yakın oynarken Denayer de savunmanın göbeğinde görev aldı. Şimdi bu üçlü savunma acaba kaç kere yan yana oynadı ? Maicon’ un savunmanın göbeğinde oynatıp, sağ bek patentli Denayer niye sağ tarafa yakın oynatılmadı ? Madem Galatasaray’ın alışık olmadığı 3-5-2 taktiğiyle sahaya çıkacaksan, bu sorulara vereceğin mantıklı cevaplara sahip olmalısın. Bu taktik anlayışında sağ koridor ve sol koridorların yükü tek oyuncunun omzunda olduğu için istenilen verim alınamadı. Eğer Denayer, sağ tarafa yakın oynamış olsa belki sağ taraftan bindirmeler yaparak oyuna katkıda bulunabilirdi. Sol koridorda Linnes savunma oyuncusu sağ koridordaki Yasin ise hücuma dönük oyuncu. Böyle olunca Linnes hücüm görevini, Yasin’ de savunmada kendine düşen görevi yerine getiremedi. Bu konuda futbolcuların koridoru aktif şekilde git gel yaparak kullanabilecek bir oyun anlayışları olmadıkları için iyi bir performans ortaya koyamadılar. İleride Feghouli de içeri kısma alınınca kanatlardan organize atak yapılamadı. Savunmayı ortadan delme taktiği de işe yaramayınca ilk yarıda pozisyonu olmayan, topa hakim olamayan bir Galatasaray izledik. Bir takım, herhangi bir şekilde gol yiyebilir ama bu gollere karşılık verecek güce de sahip olmalıdır. Yeni Malatyaspor maçında bu gücü gösterebilecek Galatasaray takımı sahada yoktu. Yenilen gollerden sonra, maçı döndürme hırsı ne futbolcular da ne de Tudor’ da görüldü. Takımın ikinci forveti maça 5 dakika kala oyuna sürülüyorsa, biz burada nasıl galibiyet arzusundan bahsedebiliriz. Çarşambanın gelişi salıdan zaten belliydi. Yönetim hoca konusunda üstüne düşen görevi yapmayıp, kulağının üstüne yattı. Tepkilere aldırış etmeden yoluna devam etti ve sonuç olarak bu karşılaşma sonucu takım liderlik koltuğundan indi. Diğer takımlarla olan puan farkı da artık kapandı. Sezonun ikinci yarısına hoca değişikliği ile başlamayan Galatasaray’ ın şampiyonluk şansı yok denecek kadar azdır. Öte yandan Galatasaray açısından lig tablosu anlık güzel gözükmüyor olsa da, diğer takımların şampiyonluk yarışına dahil olması ligin seyir zevkini şüphesiz arttıracaktır. Eğer yönetim, stadta seyirci değil ‘‘Taraftar’’ görmek istiyorsa, Fatih Terim’ e takımı teslim etmeli ve birkaç oyuncu takviyesi ile takımı güçlendirmelidir. Aksi takdirde Galatasaray’ da başarısızlık kaçınılmaz olup, taraftarın tepkisi gün geçtikçe artacak ve tepkiler ekstrem boyutlara ulaşacaktır…