Cumamız hayr ola Efendim…
Cuma vakti Perşembe’nin kıymetiyle gelir de konuverir yakamızın ucuna…
Tam da şuracıkta bir Cuma vaktiyken kelimelerle nûş edelim istedim Cuma’yı…
Bir Cuma’dan bir Cuma’ya neler değişir hayatımızda?
Kişiliğimizde, yapmak istediklerimizde, yönelişimizde neler değişir?
Belki her Cuma söz veririz kendimize…
Cumaya selam eder, Cuma ile hâlleşiriz her hafta…
Helâlleşiriz belki de kim bilir…
Cuma vesilesiyle kaynaşır, Bir’lik olur, muhabbeti ta derinlerimizde hissederiz.
Cuma işte bu denli dokunmaz mı gönüllere?
Hayırlar dağıtılır, dualar edilir velhasılı yine Bir’de bütünleşilir…
Yâren belki hiçbir vakit bu kadar yakından seslenmez zerrelerine…
Belki de hiçbir vakit bu kadar sırlar sunmaz kâmilliğinden…
İ’nsanın hakikatinden dem vurmaz belki Cuma’dan ayrılınca…
Sahi neden Cuma…
Hiç düşündük mü?
Düşünmediysek o vakit düşünelim…
Tefekkür edilesi bir konu…
Yaratılış ve evren döngüsünde niçin Cuma olduğunun bir sırrı vardır belki kim bilir?
Düşünmeyense ne bilir?
Biz düşünsek de düşünmesek de Cuma her demde dirilişin bir izhârı gibi dimdik ayakta…
Durmaksızın âna doğru doğmakta…
Perşembe gecelerinin ayı bile sanki bir başka…
Her hafta yeniden ve yeniden yılmadan kendiyle bütünleşene kapılarını açmada…
Sırlarını nûş etmek dileyen saf gönüllere şerbet lezettini dem dem akıtmada…
Bir hissediş ile sevgi demin sunmada…
Vedûd’un mânâsı her Cuma a’yân olmada…
Bir nûr ile sanki gönüllere yayılmada…
Şimdilerdeyse Cuma’nın yüreği buruk, gözleri nemli…
Öfkeye ve hiddete maruz kalıyor Cuma’nın güzelliği…
Bu manidar durumdan kurtulmaksa bizim elimizde…
Haydi çıkalım kabuklarımızdan ve sevgi dağıtalım bu Cuma her gönle…
Hissedelim O’nun sevgisinin bir Cuma vaktinde âlemlere nasıl yayıldığını…
Durmayalım!..
Daim hareket halinde olalım…
Sevgiyi, sevginin güzelliğini etrafımıza saçalım…
Sevgiyi paylaşmak için en güzel başlangıç Cuma olmalı bence…
Cuma olmalı…
Ki Cuma kâmil insan…
Cuma sırr-ı insan…
Cuma Sen…
Cuma aşk…
Haydi… Evvel Allah… Bir gayret ile Bismillah!..
Hayr ile bu Cuma gönüllere aşk ola…