The Economist dergisi her yıl bir sonraki yıla dair öngörülerini ve gizli planları şifreleyen kapaklar yayınlar.
Bugünlerde 2018 yılına dair yeni kapağını yayınladı.
Kapakta bir çok şifre olduğu iddia edildi. Bazı yorumlamalar yapıldı.
Dergi kapağındaki simgelere baktığımızda bazı çağırışımlarda bulunulmuyor değil.
Özellikle Dinlerarası Diyalog, Şehitler Köprüsü ve uçak, Nükleer Savaş, AB’nin dağılması, Mülteciler Sorunu, Orta Doğu’daki savaşlar ve mücadele, petrol üzerindeki mücadelelerin devam edeceği gibi simgeler var..
Türkiye ile ilgili olan ise bize şunu anlatıyor ki vesayetçi güçler durmayacak.
15 Temmuz saldırılarının bitmediği 2018’de de devam edeceği ima ediliyor.
Belki bu doğrudan tank üzerinden olmayacak da farklı yollarla darbe yapmaya kalkışacaklar.
Daha önceki yazılarımızda da belirtmiştik ABD’nin Doğu Akdeniz üzerinde planları var ve bu mücadelede Türkiye ben de varım dediği ve buyruklara boyun eğmediği için hedef!
Türkiye’ye savaş açma taraftarı olan Pentagon bu noktada Türkiye üzerinde gücünü arttırmak için her yolu deneyecektir.
Köprü üzerinde savaş uçağı verilmesi de Türkiye üzerindeki oyunların devam edeceğini anlatıyor.
Dinlerarası diyaloga gelirsek, bildiğimiz üzere bu oyunun ülkemizdeki temsilcisi FETÖ’ydü.
Ancak görülüyor ki Batı hala daha bu diyalogdan vazgeçmiş değil.
Suudi Arabistan’daki hareketlenmeyi göz önüne alırsak bu oyun Suudi Arabistan üzerinden yürüyecek gibi duruyor.
En nihayetinde Veliaht Selman’ın ılımlı islam açıklamalarını unutmamak gerekiyor.
Yani haçlı zihniyetini hakim kılmak için İslamiyet’e açtıkları savaş sinsice devam edecek.
Mülteciler sorununun devamı ise bölgede sorunların çözülmeyeceğine daha doğrusu çözdürmeyeceklerine işaret!
Terör örgütleri ile Müslüman ülkelerin topraklarını talan, müslümanları ise parçalayıp yok etmekte kararlılar.
İsrail bu noktada daha da güçlenmesi için girişimleri olacaktır. Topraklarını genişletmek için elinden geleni yapacağı açık ki nitekim Arap-Yahudi savaşı simgelemesi de var Economist’in kapağında..
AB’nin dağılmasına gelince AB ülkelerinde ırkçılığın artması, ekonomik sıkıntıların halledilemiyor olması dağılmayı yaklaştırıyor.
İngiltere ile açılan bu kapı verilen işarete göre daha da aralanarak başka ülkelerin çıkışıyla da devam edecek gibi duruyor.
Almanya başta olmak üzere diğer Batılı ülkelerideki siyasi istikrarsızlık ve bir türlü hükümet kuramayışları ülkelerin gidişatına da olumsuz yansıyacak ve yansıyor.
Bu arada parlamenter sistem iyidir diye bizim sisteme laf edenlerin Almanya, Hollanda gibi ülkelere dönüp bakmaları iyi olur. Koalisyon çıkan seçimlerde hala daha hükümet kurulmuş değil. Bu sistemin neresinde istikrar var Allah aşkına! Bizim ana muhalefete duyrulur!
En nihayetinde şu açık ki Dünya’da esen ve Orta Doğu’da patlayan sert rüzgar devam edecek.
ABD’nin bu terörist tavrı ile sorunlar daha da düğümlenerek Türkiye büyük bir sorun yumağının içnde kendini bulabilir.
O yüzden daha şimdiden ABD’nin Suriye’deki terör örgütlerine silah yağdırmasının önüne geçmek elzemdir.
Türkiye’nin bu örgütlere yönelik operasyon yapmasından başka çıkar yolu kalmamıştır.
Yılanın başını ufakken ezelim ki büyüyünce bizi zehirlemeye kalkmasın.
ABD’de YPG-PYD-PKK yılanını şimdiden büyütmeye ve bir ordu gibi silahlandırmaya başladı.
Bizim de operasyondan başka çaremiz kalmadı.
Bir gece ansızın gelebiliriz söylemlerinin artık fiiliyata dökülme vakti gelmiştir.
Buradaki yılanı ezelim ki yönümüzü Akdeniz’e çevirelim.
Akdeniz’deki pastadan hakkımızı alalım. Gayemiz elbette sömürgecilik değil ve olmamalı.
Amacımız yanı başımızda okyanus ötesinden gelip bize karşı ahkam kesmelerini önlemek ve bölgesel güç olmaktır.
Bunun için de bir an evvel harekete geçmeli ve Müslüman Dünyasının gözünü açmalıyız.
Yoksa 2018 de önceki yıllar gibi çok kanlı geçecek…
Yazı çok güzel ileri görüşünüz ve en önemlisi milli ve yerli düşünceniz taktir edilesi