Galatasaray haftasonu en yakın rakibi Başakşehir ile oynadığı müsabakadan 5-1 lik tarihi bir hezimetle ayrıldı. Büyük takımların böyle farklı skorlarla rakiplerine yenilmesi tam anlamıyla rezalettir. Niye mi rezalet ? Çünkü büyük paralarla kurmuş oldukları takımlarının, kendilerinden daha dar bir bütçe ile lige asılan takımlara yenilmesini taraftar hazmedemez. Bu tür sonuçlardan sonra da genellikle yönetimler radikal kararlar almıştır. Peki bu yönetimler arasında Galatasaray yönetimini sayamayacak mıyız ? Yenilginin faturası 8 haftadır gümbür gümbür giden takımın yapısını taktiksel değişikliğe giderek bozan Tudor’ a kesilmeyecek mi ? Başakşehir gibi kanat oyuncuları iyi olan, pas trafiğini yöneten bir takıma karşı çift forvet oynayarak kanatlardan takımın ataklar yemesini izleyen Tudor’ a kızmayacak mıyız ? Orta sahada sayı olarak rakibine karşı üstün olan Galatasaray takımında sahaya istenilen performansı koyamayan Tolga ve Ndiaye gibi isimler kızağa çekilmeyecek mi ? Bu ve buna benzer türlü sorular yöneltilip, hoca ve futbolcular uyarılmalıdır. Eğer uyarı işe yaramıyorsa hocanın görevine son verilmelidir. Sonuçta çarşambanın gelişi salıdan belli olur. Kaçacak olan bir şampiyonluk bu taraftarı inanılmaz hüsrana uğratacaktır. Yeniden kenetlenmeye çalışan bu taraftar grubuna en güzel hediye şampiyonluktur. Bunun için de gereken adımlar cesurca atılmalıdır. Teknik direktörün yetersiz oluşunu her defasında köşemde yazmıştım ve ne yazık ki büyük maçlarda oyuna müdahelesi ve sahaya sürdüğü 11 lerdeki beceriksizliğini hep beraber görmüş olduk. Galatasaray’ ın bu sene avrupa kupalarında mücadele etmeyeceğinden dolayı, sezon boyunca en önemli karşılaşmaları derbiler ve şampiyonluğa oynayan Başakşehir takımı ile olan maçlarıdır. Eğer bu maçlardan galip gelinemeyecekse, ne şampiyonluktan ne de Tudor’ un büyük bir hoca olduğundan bahsedilebilir. Fenerbahçe maçında alışılmışın dışındaki 11 ve taktik anlayışı, Trabzon yenilgisi ve bu son ağır mağlubiyet hocanın suyunu iyice ısıtmıştır. Hocaya önümüzdeki maçlarda kredi vermenin gereksiz olduğu ve Fatih Terim’ i takımın başına getirmenin, bu yönetimin şimdiye kadar almış olduğu en isabetli karar olacağı görüşündeyim. Fatih Terim otoritesi, takıma hırsı ve çoşkuyu beraberinde getirecektir. Bu kararı vermek için eğer Beşiktaş maçı beklenirse, sezonun ilk yarısını lider tamamlayamama durumu ortaya çıkabilir. Bu başarısızlığın faturası Tudor ile beraber yönetime çıkar ve taraftarlarca yönetimin de istifası istenilebilir. Unutmayalım ki Dursun Özbek istifa pankartları alınan galibiyetler ile rafa kalkmıştı. Lakin bu sonuçlar böyle giderse o pankartlar raflardan iner….