Günlerdir Atatürk üzerinden tartışmalar yapılıp duruluyor.
CHP sanki sadece Atatürk’e sahip çıkan kendisiymiş gibi lanse edip Atatürk üzerinden kendi fikirlerini empoze edip durdu.
Bunu sadece son günlerde yapmıyor.
Yıllardır aynı politika! Atatürk’ün düşüncesiyle bağdaşmayan ama kabul görsün diye Atatürk’e mal edilen sözler, politikalar, hareketler!
Darbe yapılırken bile Atatürk öne sürüldü.
Atatürk, Cumhuriyet’in kurucu lideri! Demokrasi için çalışmalar yürütmüş bir lider!
Tüm ülkenin de ortak değeri! Cumhuriyet gibi..
Kimsenin de ideolojik bazda öne sürebileceği bir ekol değil Atatürk!
Ancak yıllardır hep ideolojik olarak yansıtıldı.
Milli iradeye ket vurulurken, Başbakan asılırken sürekli dillerde Atatürk vardı.
Atatürk’ü koruma kanunu bile çıkarıldı.
Atatürk’ü ortak değer olarak kabul etmiş bir ülkede Atatürk’ün korunmasına ihtiyaç var mıydı, yoktu ama yapıldı. Demokrat Parti yaptı ve bu yanlıştı.
Kim olursa olsun hakaret içeren ifadeler elbette ceza bulmalı ancak bu kanun yıllardır öyle bir kullanıldı ki Atatürk döneminde yapılanlar, bazı yanlışlar ve ülkeye zarar vermiş kararların dile getirilmesinde bile susturucu işlev gördü.
Fikir özgürlüğüne ket vurulmak istendi.
Atatürk bir dogma haline dönüştürüldü. Halbuki Atatürk böyle olmak istemedi.
Her türlü dogmaya karşı durdu ama bugüne kadar onu anlamayanlar bir dogma haline çevirmekle yetinmediği gibi Atatürk’ü kendi yanlış fikirleriyle yanlış lanse etti.
Bugün hala bu devam ediyor.
Özellikle CHP!
HDP ile kol kola giriyor Atatürk diyor.
Atatürk posterleri ile Öcalan posterleri yan yana gezdiriliyor.
Teröristlere arkadaşlar deniliyor ama laf arasında Atatürk ifadesi de geçirilince meşrulaştırılmış oluyor.
Hükümet sürekli Atatürk’e düşman olarak lanse edilip, Laik ve Cumhuriyet düşmanı olarak lanse edilip duruldu.
Anayasanın ilk üç maddesi öne sürüldü. Bu üç madde değiştirilecek denildi.
Halbuki Kılıçdaroğlu PKKlıların kanalında Atatürk’e sahip çıktığını öne sürerek ilk üç madde değişebilir şeklinde ifadeler kullanmasına rağmen yine de ses çıkarılmadı.
O zaman CHP Atatürk’e ihanet etmiş olmadı. O zaman Cumhuriyet düşmanlığı yapılmadı.
Yapmayın Atatürk’ü artık kullanmaktan vazgeçin!
Hiçbir ülkede yoktur böyle tartışmalar!
Atatürk üzerinden tartışmalarla ülke meşgul edildi.
Boşa enerji harcandı.
Ülkenin sanki bütün sorunları bitti de boş tartışmalara sıra kaldı.
Hele ki bugün kimsenin Atatürk’le Cumhuriyetle sorunu yok ki!
Cumhuriyet hepimiz için temel bir değerken bu kimseye mal edilemeyeceği gibi kimse de maliklik yapmaya kalkmasın.
Cumhuriyet’in tek koruyucusu millettir. Siyasi parti değil!
CHP yıllardır Cumhuriyet’e sahip çıktı ama en çokta içini oyan parti oldu.
Bir de üstüne saçma sapan nedenler sunuldu.
Neymiş darbeler tam CHP iktidar olacakken yapılmışmış ve buna da iktidar yol açmışmış!
Darbelere bir bakın.
İktidar olan parti cezalandırılmışken, hapis yatan ve asılan iktidar partisinin yöneticileriyken bir de üstüne üstlük her darbe sonrasında başa gelen CHP iken darbecilerle ortak çalışmaları sonucunda nasıl oluyor da gözümüzün içine baka baka bu yalanlar uyduruluyor.
Bir de üstüne Atatürk konuluyor.
Atatürk denilince her şey yutturuluyor ya!
Bırakın artık Atatürk’ü rahatsız etmeyi, kurucu bir lider bu ülkeye mâl olmuştur.
CHP’nin sahipleneceği bir şey değildir!
Hele bir de Cumhuriyet’le, milli ve yerli menfaatlerle bağdaşmayan hareketler nasıl oluyor da Atatürkçülük olarak anılır anlaşılır değil!
Terörle mücadeleye karşı çık, darbecileri alkışlat, dış politikada milli tutumları destekleme, üstüne üstlük diktatörlerle görüşmeye kalk, Avrupa’ya ülkeni şikayet et, ülkene düşman tavırlar içinde olanlara karşı dik duramadığın gibi bir de Erdoğan düşmanlığı üzerinden destek ver.
Sonra da çık Atatürkçüyüm de!
Atatürk hiç böyle bir şeye razı gelir miydi?
Böyle şeyleri görse başta kendi CHP’yi fesh ederdi.
Artık bu millete böyle boş şeylerle gelemezsiniz, bunu bir defa anlayın!
Bu millet icraat görmek istiyor. Bu millet kendine değer veren gerçek bir halkçı parti görmek istiyor.
Bu millet tarihini de geçmişini de iyi biliyor.
CHP’yi de ve CHP’nin yalanlarını da çözmüş durumdayız çok şükür!
Olmuyor artık gitmiyor Kılıçdaroğlu!
Yenilik ve dönüşüm sergileyemediğiniz gibi Atatürk’ün miras bıraktığı partiyi de çamura saplıyorsunuz.
Yazık, yazık! Bu ülkeye yazık!
Oyalamayın, engel olmayın artık bize!
Devrim yapacaksınız önce zihniyetinizde devrim yapın, partinizde ihtilal yapın ki Türkiye’nin yükselişine ayak uydurabilesiniz. Bir nebze katkınız olsun.
Size oy verenlere biraz saygınız varsa Atatürk’ün yolundan gitmeye niyetliyseniz içinizde reform yapın.
Koltuk sevdası ile yenilgi üzerine yenilgi alacağınıza biraz olsun fedakarlık nedir onu gösterin!
Algı operasyonlarıyla, Batı ile işbirliğiyle olacak şey değil bu!
Bu zamana kadar hep bu şekilde iktidara geldiniz. Batı’nın algı yürütmesi ve operasyonlarıyla kokuşmuluğunuzu gizlediniz.
Ama artık olmuyor!
Saçma sapan tartışmalarla bizi yormayın!
Eğitimi ele alalım, ekonomiyi ele alalım, içimizde manevi boşluğu doldurmak isteyen kötü niyetli radikal selefi düşüncenin akımına karşı nasıl dururuz onu konuşalım, aşırı taassuplaşmanın dinimizle bir ilgisi olmadığını tartışalım, bürokrasiyi ele alalım, denetimdeki eksiklikleri, iş dünyasındaki aksaklıkları konuşalım, işçi haklarını ve çalışan haklarını, maaşları konuşalım.
Eğitimi geliştirelim, genişletip kalitelileştirelim.
Bunca eksiğimiz varken hala daha 90 yıl öncesinde kalmak olmuyor.
Zihniyetmizi, algımızı, ufkumuzu genişletmeye ihtiyacımız var.
İnsani değerlerimizi ön plana çıkarmaya, değer ve erdem odaklı hayat sürmeye ihtiyacımız var.
Bunları nasıl gerçekleştirebiliriz bunu konuşalım.
Bu tartışmalar bizi bir yere getirdiği gibi Atatürk’ün düşüncesine de uygun olmuş olur.
Ama sizin gayeniz bu değil ki!
Varsa yoksa koltuk, saltanat, makam ve zenginlik!
Halk ve ülke ne olursa olsun!
İşte bu Atatürkçülük değil, olamaz!