Bir önceki yazımızda ABD Başkanı Trump ile ilgili bir yazı yazmıştım. Bugün ise Amerika’nın yeni bir ikiyüzlülüğünü ele alacağız. Bilindiği üzere Rakka, DAEŞ’ten temizlendi. Bu işi yapan ise Amerika’nın beslediği YPG/ PKK. Rakka’da açılan apo posteri ise rezilliğin dik alası oldu.

Hatırlayacağımız üzere geçtiğimiz hafta Fransa’nın başkenti Paris’te de buna benzer bir olay yaşanmıştı. Fransa’nın resmi haber ajansını basan terör örgütü sempatizanları, ajans binasına apo posteri asarak bu bebek katiline özgürlük istemiş, binadaki gösteri ise yaklaşık bir saat sürmüştü. Tabii terör sevici Avrupa’dan konuyla alakalı herhangi bir ses çıkmadı. Çıksa nasıl da şaşırırdık değil mi?

Bu sefer yer Rakka. DAEŞ’in başkent ilan ettiği Rakka temizlenince Amerika nasıl da tebrik etti ama kurdukları SDG isimli uydurma örgütü. SDG, yani Suriye Demokratik Güçleri. Peki, kim var bu ‘demokratik’ güçlerin içinde? PKK ve YPG. Türkiye’nin terör örgütü ilan ettiği iki oluşum. Amerika, Suriye’nin bütünlüğünden yana olduğu yalanını bu şekilde de ispatlamış oldu. Tıpkı Irak’ın kuzeyindeki referandumda yaptıkları gibi.

Biz asıl konumuza dönelim. Rakka’da apo posteri açılması hadisesini yarım bir ağızla kınadı Pentagon. Bir yandan da SDG ile çalışmaya devam edeceklerini de üstüne basa basa açıkladı. Lakin ABD Dışişleri Bakanlığı, aponun saygı duyulmayacak biri olduğunu söyledi. Ya hu kardeşim siz daha kendi aranızda doğru düzgün bir açıklama yapamıyorsunuz. Biriniz başka diyor, öbürünüz başka. Bu nasıl samimiyettir? Üstüne üstlük bir çapulcu çıkıp Rakka’nın alınışını apoya adıyor. Ve Amerika’dan buna da ses yok.

SDG uydurma ismiyle dünyaya ismini duyuran teröristler topluğunun başında bulunan kişi ise Şahin Cilo kod adlı Ferhad Abdi Şahin. Bu kişi hem Türkiye’nin teröristler listesinde hem de aponun manevi oğlu.

Amerika, PKK’yı 1997’den beri terör örgütü olarak gördüğünü açıkladı daha iki gün önce. YPG’nin ise artık PKK’nın bir kolu olduğuna mı inanmıyor yoksa işine mi gelmiyor nedir besledi de besledi. Teröristlerini özenle eğitti, binlerce TIR’lık askeri mühimmat getirtti.

Maksat DAEŞ ile savaşmaksa bunu pekala Türkiye ile de yapabilirdi. Hem de beş kuruş masraf yapmadan, sadece kendi askeri techizatıyla. Orada zaten koalisyon birlikleri de var. E kardeşim o zaman neden gidiyorsun bir terör örgütünün arkasına sığınıp iş yapıyorsun? Amerika’ya ve Rex Tillerson’a SDG ile mutluluklar dileriz.

Rex Tillerson ne alaka mı? Hemen söyleyelim. Mr. Tillerson Rakka’nın ‘kurtarılması’ndan sonra YPG- PKK ortaklığını tebrik eden bir açıklama yaptı. Ne büyük talihsizlik… Stratejik ortağının terör örgütü olarak gördüğü bir çapulcu ordusunu tebrik ediyorsun… Bir de Afrin’dei YPG hedeflerini vuran stratejik ortağına tepki gösteriyorsun. Kusura bakma ama senden stratejik ortak değil, olsa olsa yalandan ortak olur.

Avusturya’ya da bir iki söz söyleyip yazımı nihayete erdiriyorum. Kurz denen terbiyesiz korkak, seçimden önce Türkiye düşmanlığını tıpkı Wilders ve Merkel gibi kusuyordu. En son yapılan ise bu düşmanlığın nereye vardığının göstergesi oldu. Viyana Havalimanı’nda bulunan işçilerimizi köpeklerle aramak, yerlere yatırıp alın terlerliyle kazandıkları paraları saymak kimsenin haddine değil. Hele ki bu terbiyesiz Kurz, Cumhurbaşkanımızı gördüğü her yerden kaçıyorsa, kaçacak delik arıyorsa. Hayırlı pazarlar dilerim efendim.

Yorumlar

  • (not be published)